Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin ortağı oldukları ve davalının münferit yetkili şirket müdürü olduğu, şirket satışlarının 2015 yılından sonraki dönemlerde düşüş gösterdiği ve 31/03/2016 tarihinden sonra şirket faaliyetlerinin bulunmadığı, bu duruma en önemli etkenin davalı şirket müdürü tarafından yönetilen şirketin merkezinin haklı bir gerekçe olmaksızın değiştirilerek davalı şirket müdürünün dava konusu şirketin faaliyet konusu işlerini elinden almak amacıyla akrabalarına dava dışı anılan şirketi kurdurduğunun anlaşıldığı, davalı tarafından yönetilen dava konusu şirketin karlılığının düştüğü ve faaliyetlerinin bulunmadığı, TTK'nın 630. maddesinde öngörülen davalı şirket müdürünün azli yönünden haklı nedenlerin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının, dava dışı Meşhur Halk Köftecisi Selim Usta Lokantacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'ndeki yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin TTK'nın 630/2.maddesi gereğince kaldırılmasına, karar kesinleşinceye kadar adı geçen şirkette kayyım atanmasına karar verilmiştir...

    Talep, limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan dava kapsamında şirket müdürünün temsil yetkisinin kaldırılmasına ilişkin ihtiyati tedbir istemidir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....

      Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı ... arasında 01/09/2010 tarihinde hisse devrine ilişkin protokol imzalandığı, 01/09/2010 tarihinde 2010/6 sayılı ortaklar kurulu kararı ile devrin kabul edildiği, aynı tarihte pay defterine işlendiği, 02/09/2010 tarihinde noter senedi ile devrin gerçekleştirildiği, limited şirketlerde hisse devrini düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 520 maddesinde herhangi bir işlem sıralaması ve öncelik öngörülmediği, ortakların izninin önce veya sonra alınması pay devrinin geçerliliğine etkili olmadığından davalının pay devralması ve buna dayalı olarak alınan müdür olarak atanması ve müdürlük yetkisinin devamına ilişkin 2010/6, 7 ve 8 sayılı ortaklar kurulu kararlarının yasal ve geçerli olduğu, terditli olarak talep edilen haklı nedenlerle davalı şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması talebi yönünden ise, TTK'nın 543 maddesi yollaması ile limited şirketlerde de uygulanması gereken TTK'nın 162 maddesi gereğince, her bir ortağın...

        Bu nedenlerle şirkete kayyum atanması halinde şirketin uğramış olduğu zararlar sebebiyle şirket adına şirket müdürüne ve şirket müdürünün özel şirketine dava açılabileceğini, zira müvekkilinin şirket tek başına temsil yetkisi bulunmaması ve şirketin şu anda hukuken ve fiilen yönetim organının bulunmaması sebebiyle bir an önce davalı şirkete kayyum atanarak şirket adına, şirket müdürü ve şirket müdürünün özel şirketi olan Kasır Yapı'ya dava açılması gerektiğini belirterek diğer hukuksal ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin işleyişinin sağlanabilmesi ve zararların giderilmesi için davalı şirkete ivedilikle kayyum atanmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/4602 esas sayılı dosyasından 88.104,33 TL takip çıktısıyla takibe konulduğunu, böylece şirket hakkında karar verilmeden önce bir çok icra takibi yapıldığını, şirket müdürü olarak görevde bulunan davalının gerekli liyakatı göstermediğini, şirketin denetlenmesi, finansal planlamanın oluşturulması, gibi önemli ve asli görevlerini yerine getirmediğini, bu nedenle şirketin ekonomik sıkıntılara girdiğini, kredi kullandığını ve kullanılan bu kredilerin ödenemediğini, müvekkili tarafından şirketin kötü gidişatı ve şirket aleyhine icra takipleri başlayacağı öngörülerek, eldeki bu davanın açıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir....

        Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, limited şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanması istemine ilişkin olup, mahkemece, açıklanan nedenlerle şirket müdürünün azline ve şirkete kayyum atanmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında kimin kayyum olarak atandığı somut olarak belirlenmemiştir. Bu durumda, mahkemece, kayyum olarak atanan kişinin ismen belirlenerek infaz kabiliyeti bulunan bir karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak şekilde soyut ifadelerle kayyum atamasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

          Dava tarihinden sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine dava dışı şirkete atanan temsil kayyım heyeti tarafından raporlar düzenlenmiş, anılan raporlarda karar tarihinden sonra dahi davalı şirket müdürünün, şirketin hiçbir ticari defter ve kaydını temsil kayyım heyetine teslim etmediği açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirket müdürünün genel kurul toplantılarını yapmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, davalının müdür olarak çalıştığı dönemde, şirketin varlık toplamı ve sermayesinin azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, davalı şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı limited şirket müdürünün şirket müdürlüğünden azli için haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Noterliğinin 09.02.2015 tarih ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 621.000,00 TL tutarındaki sermaye borcunu bir ay içinde ödemesinin bildirildiğini, ancak bu ihtarnameye cevap verilmediğini, davalı şirket adına çektiği ihtarlarda şirket merkezi dışında başkaca bir adresin gösterildiğini, şirket merkezine gelmediğini, ve şirketi yönetmediğini, ayrıca ...'ün şirket merkezinde bulunması gereken ve hukuki olarak şirket bünyesinde bulunması taahhüt edilen ticari defter ve kayıtlarının şirket muhasebecisinden şirket merkezinden farklı bir adrese teslimini istediğini, bunun davalı şirket müdürünün şirket ticari kayıtlarını kaybettiğinin açık göstergesi olduğunu, hissedarlara bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenlerle şirket müdürlüğünden azlinin gerektiğini beyan ederek öncelikle asli müdahale taleplerinin kabulüne ile mahkememizin 2015/171E sayılı dosyasında davacıların aktif husumet ehliyetleri olmaması sebebiyle asıl davanın reddine, daha sonra .... Tic. Ltd....

              'in yargılama sırasında şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiği, bu haliyle adı geçenin müdürlükten azline ilişkin istemin konusunun kalmadığı, şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkin birleşen davalardaki taleplerin aynı sonuca ilişkin olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, çıkma ve çıkarılmaya ilişkin her iki talebin birbirini teyit etmesi sebebiyle, birleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/570 esas sayılı dosyasındaki davacıların davasının kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 5000 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacılar vekili, birleşen davalar yönünden temyiz etmiştir. 1- Asıl dava davalı şirket müdürünün azli, birleşen davalar ise şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkindir....

                Şti. diğer ortağı ve aynı zamanda müdürünün ... olduğunu, şirket müdürünün şirketin yönetilmesi konusunda yükümlülüklerini yerine getiremediğini, ayrıca şirketin kapı kilitleri değiştirerek müvekkilinin şirkete girmesine izin vermediğini, müvekkili şirkete gittiğinde de şirket müdürü tarafından kendisine saldırıldığını, müvekkilinin suç duyurusunda bulunduğunu ancak sonuç alamadığını, şirket müdürü tarafından şirketin gelirlerinin az gösterildiğini, şirket adına kayıtlı ... İli ... İlçesi kayıtlı olan ......

                  UYAP Entegrasyonu