Sayılı kararı ile kanuni mirasçılarının da mirası reddettiğini ve şahsın terekesinin tasfiyesi işlemlerinin İzmir 10. İcra Müdürü ... tarafından yürütüldüğü hususlarının tespit edildiğini, ödevli ... Metal ve Hırd. Elk. Ve İnş. Malz. Ltd. Şti'ne ait kamu alacağına ilişkin tarhiyatların tebliğinin ve takip işlemlerinin devamının gerekliliği göz önünde bulundurularak şirketin temsile yetkili organının bulunmaması ve bu eksikliğinin giderilememesi halinde şirketin feshi ve tasfiyesi ile şirkete tasfiye memuru atanmasının talep etme zorunluluğunun doğduğunu bildirerek ... Metal ve Hırd. Elk. Ve Inş. Malz. Ltd. Şti'nden amme alacağının tahsil edilmesi ve tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla anılan şirketin temsile yetkili zorunlu organ eksikliğinin giderilememesi halinde şirketin feshi ve tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasını ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ün şirket müdürlüğünden azline, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA; Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/10/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacı ve davalı ....'...
Şti ticaret sicil kayıtları, ihtarname, davacının iskonto yaptığı işlere dair kayıt ve belgeler, hesap hareketleri, Çınarca Yapı Denetim internet görüntüsü, ödemelere dair dekontlar, ticaret sicil kayıtları, ticari defterler, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, davalı tarafından davacıya ödenmeyen hakkı huzur bedeli, yedek akçelerdeki 1/4 pay, ödenmeyen aylık maaş ödemeleri, şirket gelirlerinden 1/4 ortaklık kar payı ödemelerinin tazminine ilişkindir. Dosya SMMM bilirkişisine tevdi edilerek, davacının huzur hakkı alacağı, kar payı alacağı ve maaş alacağına ilişkin TTK'nun 334. Maddesi hükümleri ve genel kurul kararları da değerlendirilerek rapor tanzimi istenilmiştir....
kullanması ile müdürlük görevine ve huzur hakkına son verdiği, genel kurulun bu kararında kanuna ve ana sözleşmeye aykırı bir durum olmadığı ve bu kararın ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden sayılamayacağı, bunun dışında şirkette kar dağıtılmamasının tek başına çıkma nedeni olmadığı gibi ayrıca dava tarihinden 3 ay öncesine kadar yaklaşık 5 yıl süre ile şirket müdürlüğü yaptığı dönemde genel kurul gündemine kar dağıtım maddesinin konulması şeklinde bir talebi olmadığı anlaşılmakla, davacının ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi talepleri ile ilgili haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
-TL gayri resmi alacağı olduğu her hangi bir genel kurul toplantısı yapılmadığı, kar dağıtımı konusunda karar alınmadığı ve davacının bilgi edinme hakkının kullandırılmadığı hususları tespit edilmiştir. Bu rapora yapılan itiraz üzerine en son ve hükme esas alınan raporda ... tarihi itibariyle davacı şirketin rayiç değerinin 951.052,77.-TL olduğu, davacının şirkete olan borcu düşüldükten sonra ayrılma payının 390.526,38.-TL olacağı, davacıya ayrılma payı ödenmesi halinde davalı şirketin poliçe düzenleme faaliyetleri ile iştigal etmesi ve üçüncü kişilere karşı borcu bulunmaması nedeniyle nakdi ve ayni sermayesi ve mevcutlarının faaliyetlerini sürdürmesine yeterli olduğu, ekonomik durumunda oluşabilecek yetersizliklerin verilen avansların sigorta şirketinden iadeten tahsili ile doğrudan ilişkili olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Davacı vekili Antalya ......
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, davalı şirketin fesih-tasfiyesi istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Bilirkişiler Prof. Dr. ..... tarafından mahkememize sunulan 14/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı şirketin 30.09.2021 tarihi itibariyle rayiç değerli özkaynaklarının (+) 8.380.025,33 TL hesaplandığı, buna göre davacı ortağın ayrılma payının 8.380.025,33 TL x %33,33 =2.793.062,55 TL olduğu, davacı tarafından ileri sürülen sebeplerin haklı sebep olarak nitelendirilebileceği, ancak somut olayda davalı şirketin feshi ve tasfiyesi yerine davacı ortağın şirketten çıkarılmasının duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Bilirkişiler Prof....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "Yapılan yargılama sonucu; 6102 sayılı TTK'nın 616/1-e maddesi uyarınca limited şirketlerde kar payı dağıtımında münhasır yetkili organ Genel Kuruldur. Bu yetki Genel Kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. Limited şirketlerde şirketin kar elde etmiş olması, kendiliğinden limited şirket ortağına kar payı talep etme yetkisi vermeyecektir. Şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerekmektedir. Kar payı, Genel Kuruldan verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale gelir. Genel Kurul da kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kar payı dağıtımının yapılması mümkün değildir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin faaliyetini sürdürmediğinin tespit edildiği, TTK'nın 191. maddesinde "Bir ortağın şahsi alacaklısı, borçlunun şahsi mallarından ve kanunun 145 inci maddesi gereğince şirketteki kar payından alacağını alamazsa, tasfiye sonunda borçlu ortağa düşecek paya haciz koydurmaya ve altı ay önce ihbar etmek ve hesap yılı sonu için hüküm ifade etmek şartiyle, şirketin feshini istemeye salahiyetlidir." denildiği, TTK'nın 170, 173/2 ve 191 maddeleri uyarınca fesih koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin feshine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket temsilcisi ile davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, limited şirketin feshi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı limited şirketin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 636/3. maddesinde haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, ancak aynı maddede belirtildiği üzere mahkemece, fesih yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkarılmasına veya kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceği ifade edilmektedir. Ayrılma payı, ayrılmayla ortaklık ilişkisinin kesilmesi ve ortağın ortaklıktaki katılımının sona ermesi sebebiyle, payının karşılığı olarak ortaklık mal varlığından payına düşen kısma ilişkin alacak hakkını ifade eder....
Maddede kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında bulunduğunun hüküm altına alındığı sabittir. Davacı davalı şirketin adresinde bulunmadığını, 20 yıldır kendisine herhangi bir gelir ödenmediğini, hisse bedelinin azaldığını öne sürerek davalı şirketten çıkarılmaya izin verilmesini talep etmişse de; 6102 sayılı TTK da Limited şirketlere ilişkin kısımda şirketten çıkmaya izin hükümlerinin düzenlenmiş olmasına rağmen, Anonim Şirketleri düzenleyen kısmında Limited Şirketlere bu yönden atıf bulunmadığı gibi, ayrı bir şirket ortaklığından çıkarılmaya izni düzenleyen bir hükmün de bulunmaması karşısında davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin ve hisse bedelinin tahsilini talep edemeyeceği anlaşılmış olup, Yargıtay ... HD. Nin .../... esas sayılı emsal ilamı da dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmiştir....