Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, davalı şirketin 02/11/2016 tarihinde kurulduğu, davacının, şirketin 2500 adet hissesi ile %10 oranında ortağı ve 16/03/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan karar doğrultusunda yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketin 2013-2014 ve 2015 yılı karlarının dağıtılmamış olduğu söz konusu kararlarda davacının olumlu oy kullandığı, haklı nedenle davalı şirketin ortaklığından çıkarılarak çıkma payı ile geçmiş yıllara ait kar payı alacağının ödenmesi ve şirket hesaplarının bağımsız bir denetçi tarafından denetlenmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nın "Haklı Sebeplerle Fesih" başlıklı 531.maddesinde; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahiplerinin, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemenin, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın...

    nin ortakları olmakla birlikte; işbu davada, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında tedbir talebi dışında, bu şirkete yönelik herhangi bir talep bulunmadığından, işbu limited şirket ortaklığının davanın konusu olmadığını, davanın sadece müvekkiline karşı ikame edilmiş olmasının, ayrı tüzel kişiliğinin haiz dava dışı şirkete husumet yöneltilmemesi ve davanın aslında Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olmasının da bu ortaklığın dava konusu olmadığına karine olduğunu, davanın konusunun limited şirketin fesih ve tasfiyesi olduğu kabul edilse dahi, somut olayda TTK m. 636'da sayılan haklı nedenlerin hiçbiri bulunmadığından ve TTK hükümleri gereği şirketin feshi son çare olduğundan, ortaklıktan çekilme talebinde dahi bulunmayan davacının şirketin feshini istemekte hukuki yararı olmadığını, açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemenin tespiti için Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde taraflar arasında adi ortaklık...

      ilişkisinin müvekkili yönünden çekilmez hale geldiğini belirterek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren dava tarihine kadar kâr payının dağıtımına ilişkin alınmış herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı gibi davacı tarafından diğer ortaklara kar payı ödendiği yönünde bir iddia ileri sürülmediği ayrıca davacı ortağın davalı şirketin ortaklar kurulu gündemine kar payının dağıtılması yönünde herhangi bir çağrı veya başvurunun yapılmadığı veya yapıldığına ilişkin bilgi belgenin de dosyaya kazandırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre limited şirketlerde şirketin kar elde etmiş olması, kendiliğinden limited şirket ortağının kar payı talep etme yetkisi vermeyecek olup, şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir karar alınması gerekmektedir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2019 NUMARASI : 2011/519 ESAS - 2019/21 KARAR DAVA KONUSU : Adi Ortaklığa ve Limited şirkete Ortak Olunduğunun Tespiti, Kay Payı Tahsili ile Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka 2....

          haklarını da hiç saymak suretiyle yönetmeye devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin reel değerler üzerinden tepit edilecek ayrılma payı karşılığında davalı şirkette çıkarılmasına, olmadığı takdirde, davalı şirketin feshine, tedbiren şirkete kayyım atanmasına, banka kayıtlarında mevcut paranın kar payı olarak dağıtılmasına, şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının devrinin yanısıra bankadaki mevut paranın çekilmesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ortaklığından çıkmak istediğinin anlaşıldığını, davacının gerçek niyetinin limited şirket ortaklığından çıkmak olduğu halde diğer şirket ortağını ve şirket tüzel kişiliğini mağdur etmek amacıyla limited şirketin feshi ve tasfiyesi davası açmış olmasının MK.2 maddesinde tanımı yapılan iyi niyetle bağdaşmadığını beyan etmiştir....

            nun, davalı şirketin % 50 hisse sahibi ortağı olduğu, diğer ortağın da dava dışı ... olduğu, dava dışı ...'in, şirketin münferiden temsile yetkili müdürü olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, dava dışı şirket ortağı ve temsilcisi ...'in usulsüz işlem ve eylemleri nedeniyle şirketin faaliyetini yerine getiremez hale geldiği, borca batık olduğu, kendisinden habersiz olarak şirketin malvarlığının farklı bir yere götürüldüğü gibi nedenlerle şirketin fesih ve tasfiyesi talebiyle dava açılmıştır. Limited şirketin haklı nedenle feshine ilişkin 6102 Sayılı TTK'nun 636/3 maddesi; "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmünü içermektedir....

              Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın limited şirket ve şirket ortağından kar payı ve şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, davacının davalı şirket ortağıyken 285 payını 10/02/2015 tarihli pay devri sözleşmesiyle davalı ...'ye devrettiği, davalı şirketin yöneticilerinin davalılar ... ve ...'den oluştuğu, davalı şirketteki payını tüm hak ve borçlarıyla birlikte devredip ortaklığını sona erdiren davacının davalı şirket ile ... ve ...'den kar payı alacağı talep edemeyeceği, TTK m. 553 gereği limited şirket yöneticisi aleyhine sorumluluk davası açabilecek kişilerin şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklıları olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Ancak boşanma davasının devam ettiği süreçte mal varlığının elden çıkarıldığı, düzenli olarak kar eden şirketin boşanma davasının açıldığı 2016 yılında zarar ettiği, mali yönden yapılan tespit ve hesaplamalara göre şirketin dava tarihi itibariyle kaydi değeri 708.229,49.-TL iken, 31.12.2020 tarihi itibariyle şirketin kaydi değeri bulunmadığından mali açıdan güncel çıkma payı hesabının yapılamadığı, bu durumun dahi davacının şirketin haklı nedenle fesih talebinin haklılığını ortaya koyduğu zira çıkma payı belirlenmesi halinde karar tarihine en yakın çıkma payının belirlenmesi gerektiği, oysaki davacının çıkma payının tahsili ile şirketten çıkarılması alternatifi değerlendirilmesi yönünden, şirketin kaydi değerleri tasfiye edildiğinden çıkma payı hesaplanamaz hale geldiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu