Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan, TTK 616/I’e göre, genel kurul kar payı hakkında karar verme yetkisine sahiptir. Genel kurul tarafından dağıtım kararı verilmedikçe, kar payı muaccel hale gelmez ve dolayısıyla talep ve dava edilemez. TTK 616/F'de kar payı hakkında karar verilmesi genel kurulun devredilmez görevleri arasında sayılmıştır. Şayet, genel kurul kar payı dağıtılmaması yönünde karar vermiş ve anılan karar mahkemece iptal edilmesine rağmen, tekrar kar payı dağıtmama veya çok az dağıtma yönünde genel kurul bir karar alırsa, bu halde limited ortaklıklarda özellikle haklı sebeple çıkma (TTK 638/11) veya haklı sebeple fesih davası (TTK 636/III) gündeme gelebilir. (Oruç Hami Şener, Limited Ortaklıklar Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2017, s. 498-499) Dava konusu somut olayda, dava dosyasına mübrez bilgi ve belgelerin tetkikinden, davalı şirket genel kurulunun kar payı dağıtımına veya dağıtılmamasına ilişkin almış olduğu bir karara rastlanmamıştır....

    Davalı ... şirketi ve ... Makine A.Ş. şirketinin incelenen ticari defterlerinde davacının bu iddiasını doğrulayacak herhangi bir tespitte bulunulmadığından ... hakkında açılmış bulunan sorumluluk davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafından davalı ... A.Ş' nin haklı sebep ile fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, fesih ve tasfiyesi talep edilen ... A.Ş şirketine husumet yöneltilmesi yeterli olup diğer davalılar ... ve ... Makine A.Ş 'ye husumet yöneltilemeyeceğinden fesih ve tasfiye yönünden ... ve ......

      Davacı taraf, davalı limited şirketlerin ortağı olan davalı ... hakkında başlattıkları icra takipleri neticesi pay haczi yaptırdıklarını ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirketlerin fesih ve tasfiyesi isteminde bulunmuş, mahkemece de icra takiplerinin kesinleştiği, borcun ödenmediği, davalı ...'ye ait payların haczedildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketlerin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş, bu karar da Dairemize ait 05.06.2014 tarihli ilam ile onanmıştır. Oysa ki, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan 6762 sayılı TTK'nın 522. maddesi yargılama sırasında yürürlükten kaldırılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığına dayalı kar payının tespiti ile tahsili istemine ilişkin olup, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, her nekadar davacı ortağı bulunduğu davalı şirketteki kar payı alacağı miktarının tesbiti ve tahsili hususunda talep de bulunmuş ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 616/1-e maddesi gereğince limited şirketlerde kâr payı dağıtımı konusunda münhasır yetkili organın limited şirket ortaklar kurulu olduğu, bu yetkinin devredilemez olduğu, limited şirketlerde şirketin kâr elde etmiş olmasının ortaklara doğrudan kâr payı talep etme yetkisi vermeyeceği, kâr payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerektiği, kâr payının, genel kurulda verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale geleceği, genel kurulda kâr payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kâr payı dağıtımının yapılmasının...

          Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." hükümlerinin bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında 30/06/2011 tarihli ek protokol kapsamında davalı adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarında satışlarının yapılmadığı, bu kapsamda ek protokol gereğince katılma payı ve kar alacağının paylaştırılmasının da koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca adi ortaklığın tasfiyesi ve kar ile katılım payı alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

          Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." hükümlerinin bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında 30/06/2011 tarihli ek protokol kapsamında davalı adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarında satışlarının yapılmadığı, bu kapsamda ek protokol gereğince katılma payı ve kar alacağının paylaştırılmasının da koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca adi ortaklığın tasfiyesi ve kar ile katılım payı alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/436 Esas KARAR NO : 2023/216 DAVA : Limited Şirket Ortaklığından Çıkma, Çıkma Payı Alacağı, Kar Payı Alacağı, DAVA TARİHİ : 24/06/2021 KARAR TARİHİ : 23/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirket Ortaklığından Çıkma, Çıkma Payı Alacağı, Kar Payı Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalı şirket ortaklarından biri olduğunu, %18,75 hisseye sahip olduğunu, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, müvekkili ile beraber annesi olan ... (%12,50), ablası ... (%18,75) ve amcası ...'ın (%50) da bu şirkete ortak olduğunu, müvekkili ve sayılan ortakların yine aynı hisse oranında......

            Davalı vekili cevap dilekçesinde; haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın ortak ve tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup şirket ortaklarının husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin davalı olarak pasif husumet yokluğu nedeniyle taraf sıfatı bulunmamakla birlikte tüm pay sahiplerinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, tasfiyesi talep olunan şirketin tek pay sahibi müteveffa ... olmakla davacılar ve davalının dışında İpek Çakar'da diğer hissedarlarla aynı paya sahip olduğunu, şirketin tek pay sahibi ve yetkilisinin vefatına müteakip tüm pay sahipleri, payları oranında hak ve borçlardan sorumlu olduklarını, ancak vefat ile birlikte imza sirküleri de geçersiz hale geldiğinden yeni bir yetkili atanana kadar da imza sirkülerinin kullanılamayacağını bu nedenle müvekkilinin diğer davacılar gibi şirkette pay sahibi olmaktan başka bir sıfatının bulunmadığını, davacıların tasfiyesini talep ettikleri şirketin borçlarından haberdar...

              tahsiline karar verilmesini istediklerini, bu davada müvekkilin ücret alacağı vs. kapsamında başka bir alacağının dava konusu edilmediğini, davanın sadece kar payı alacağı davası olduğunu belirtmiş, mahkemece davalı ...'...

                in 2007 yılından beri şirketin tüm yönetimini ele aldığını, şirketin işletmesi ve merkezi olan kuyumcu dükkanına müvekkilini sokmadığını, bilgi, hesap ve kar payı vermediğini, şirket sermayesine zarar verici davranışlar içerisinde olduğunu, bu kapsamda şirket ortaklığının sürdürülmesinin artık beklenemez hale geldiğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, şirket müdürünün davacı şirket ortağını defalarca şirkete çağırmasına ve sorumluluğu paylaşmaya davet etmesine rağmen davacının hiçbir işle ilgilenmediğini, şirket ortakları arasında kanıtlanabilir ciddi anlaşmazlık, huzursuzluk ve devamlı geçimsizlik yaşanmadığını, şirketin piyasa durumuna göre kar etme olasılığının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu