Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesince, davacı ortağın payının gerçek değerinin belirlenmesine yönelik olarak şirketin, gerçek mal varlığının rayiç değerinin tespiti, sonrasında şirket mal varlığının rayiç değerleri ile şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrası, şirketin kaydi ve rayiç bilanço verileri üzerinden şirket öz varlığının belirlenmesi ve belirlenen öz varlığa göre, davacının sermaye artırımı sonrası payına (%6,25 oranındaki) tekabül eden miktarın kâr payı ile birlikte 230.414,55 TL olarak belirlenmesi karşısında, mahkemece bu miktarın davacının ortaklık payının değeri olarak kabulünde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, ancak, limited şirket fesih ve tasfiyesi istemli dava, ortak olunan şirkete yönelik olarak açılabileceğinden, bu nitelikte bir davada davalı şirket ortağına husumet düşmeyeceği, bunun yanında, davacının kar payı ve ortaklık payına tekabül eden miktar gelir vergisine tabi bulunduğundan, çıkma payı miktarının...
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı şirketin %51 hissedarı ve münferiden yetkili müdürü olan dava dışı ... tarafından şirketin idaresi ve faaliyeti hakkında şirketin ortağı aynı zamanda halası olan davacıya bilgi verilmediği, kar payı dağıtılmadığı, 2019 ve 2020 yıllarında şirketin genel kurul toplantılarının yapılmadığı, şirketin sermaye artırımına ilişkin alınan karara davacı ortak adına sahte imza atıldığı, şirketin idaresinde yolsuzluklar yapıldığı, dolayısıyla şirket ortakları arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı iddiaları ileri sürülerek iki ortaklı limited şirketin haklı nedenle feshi, olmadığı takdirde ayrılma payı ödenerek şirket ortaklığından çıkma ve kar payının dağıtılması istemleriyle açılan dava kapsamında, halen davalı şirket yönetiminde yer alan şirket ortağı ve yetkili müdürünün görevini kötüye kullandığından ve şirketi basiretli bir şekilde yönetemediğinden davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasına, şirketin mal varlığının...
, tasfiyesi istenen şirketin müdürü olan davalı T3 Kahramanmaraş 9....
Mahkemece, adi ortaklığın önceki davanın kesinleşme tarihi itibariyle feshinin gerçekleşeceğinin benimsenmesiyle, bu dava ek dava olarak yorumlanmış ve davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya karşı 06/01/1998 tarihinde Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/154 esasında ( eski no: 1998/9) görülen dava ile adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi iradesini ortaya koymuştur. Nitekim mahkemece de bu tarih esas alınmak suretiyle ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmiş olup verilen karar da Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Davacı 06/01/1998 tarihi itibariyle davalı tarafla aralarındaki sözleşmenin feshini istediğine göre ve böylece sözleşmeden döndüğüne göre artık aynı sözleşme hükümlerine dayanarak bu tarihten sonraki kar payı alacağı yönünden talepte bulunamaz....
ve belgelerin mahkemeye sunulmasını, sunulamayacak miktarda ise bulunduğu yeri bildirmeleri için ---- haftalık kesin süre verilmesini, davalı şirketin davacı dışındaki tüm ortaklarının davetiye ile duruşmaya çağrılarak davacının ortaklık payları ödenmek suretiyle ortaklaktan ayrılmalarına olur verip vermedikleri konusunda beyanlarının alınmasını, davalı şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araç bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere davalı şirkete iki hafta süre verilmesini, davacının geriye dönük on yıllık kar paylarının ödenmesini, şirketin tasfiye veya fesih şartları tespit edilirse, davacının payları ve kar paylarının ödenmesi ile birlikte fesih ve tasfiyeye karar verilmesini, aksi halde davacının on yıllık kar payının ödenmesini ve şirketteki tüm paylarının ödenmesini, davalı şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir. 2-Savunma: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, şirketin hisselerinin----- değerinde olduğunu, şirketin toplam sermayesinin--- olduğunu, davacının...
ın, davacının bilgisi dışında davacının yerine bir başka kişiye imzalar attırarak şirket adına istediği kararların alınmasını sağladığı, özel belgede sahtecilik suçunu işlediği ve hapis cezası ile cezalandırıldığı, davacının haklı sebeple şirketin feshini istemekte hakkı olduğu, davalı tarafça da şirketin feshi istendiği gerekçesiyle şirketin feshi ve tasfiyesine; davacı B.... Ç......'ın şirkette 168.817,70 TL kar payının mevcut olduğu, bundan daha önce davalı tarafça ödenen 15.000 TL düşüldüğünde talep edilebilecek kar payı alacağının 153.817,70 TL olduğu gerekçesiyle kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı M.. K.. temyiz etmiştir. Asıl davada verilen hüküm davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmemiştir. Birleşen dava, limited şirket ortağı tarafından davalı şirkete karşı açılan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şirketin feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili müvekkilinin davalı limited şirketin ortağı olduğunu ve şirket ortakları arasında müvekkiline zarar verecek şekilde anlaşmazlık çıktığını ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiş; 05.12.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle limited şirketin borca batık durumda olduğunu belirterek şirketin iflasına, mümkün olmaması halinde fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece şirketin aciz halinde bulunduğu gerekçesiyle infisah ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Av. ...’ın tayinine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle; davalı limited şirket nezdinde dağıtılmayan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Dairemizce inceleme, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzeni gözetilerek yapılmıştır. Kar payı, ancak şirketin ortaklar kurulu kararıyla muaccel olur ve istenebilir hale gelir....
Dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, başlangıçta fesih ve tasfiyesi istenilen davalı ... Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin davacının %49, davalının %51 oranında paya sahip iki hissedardan oluştuğu, davacı ve davalı arasında devam eden boşanma davasından ötürü şirketi birlikte yönetilmek koşulunun ortadan kalktığı ancak TTK'nun 636/3 maddesinde ön görülen alternatif çözümlerden, davacının çıkma payı alarak ortaklıktan ayrılma koşulunun özellikle davacı vekilince 25/02/2020 tarihli duruşmada bu yöndeki beyanı da gözetildiğinde oluştuğu anlaşılmıştır....
Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi'ndeki hissesinden elde edilen kar payına ilişkin olarak dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....