Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alınmış her hangi bir Ortaklar Kurulu Kararının mevcut olmadığını, şirket müdürü faaliyetlerinin denetlenmediğini, şirket ticari faaliyetleri nedeniyle elde ettiği nakit varlıkların yetersiz olması nedeniyle şirket nakit ihtiyacının şirket ortaklarınca karşılanmadığı ve bu tür ihtiyaçların sadece şirket müdürlüğünü yapan ortak tarafından şirketin ihtiyaç duyduğu nakit eksikliğinin karşılandığı gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şirket yönetimine katılmayan şirket ortaklarının ortaklıktan çıkarılması ile ilgili talebinin hakkaniyete uygun olacağını, davalıların şirket ortaklığından çıkmasının uygun bulunması durumunda, ortaklıktan çıkarılması talep edilen ... ve ...'...

    Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince, haklı sebeple ortağın ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda TTK'nun 621/1- h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamda bir kararın alınması dava şartıdır. İşbu davada dava şartı olan nitelikli çoğunluk tarafından alınan ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 17/06/2020 tarih ve 2019/3224 Esas 2020/2963 Karar sayılı ilamı)....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 2013 yılında 5434 sayılı Yasa uyarınca emekli aylığı alan davacının aylığından Limited Şirket ortaklığından dosayı kesilen SGDP kesintisine ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen primin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 24.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/559 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin iki ortaklı eşit paylı limited şirketi olduğu, ...'nın 621/1-h maddesi kapsamında alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu nedenle şirketin ortakların birinin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talepte bulunulmasına yasal olanak bulunmadığı, usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararı olmadan davanın esasına girilemeyeceği, bu itibarla ortaklıktan çıkarılma davası açılması için yasada aranan dava şartının bulunmadığı, yani davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir....

        Noterliğinde düzenlenen … tarih ve … sayılı hisse devir sözleşmesi ile davacının şirkette bulunan hisselerinin tamamını … 'a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı ve müdürlük yetkisinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacının hisse devir sözleşmesiyle şirket ortaklığından ayrıldığı ve kanuni temsilcilik sıfatının sona erdiği tarihten sonra, 25/05/2011 tarihinde davalı idarenin kayıtlarına giren dilekçe ile asıl borçlu şirket tarafından 2007 yılına ilişkin vergi ve cezaları da kapsayacak şekilde şirketin kesinleşmiş tüm vergi borçlarının 6111 sayılı Kanun'un 2. maddesi kapsamında yapılandırılması talep edilmiş ve idarece söz konusu başvuru üzerine şirketin kesinleşen vergi borçları yapılandırılarak ödeme tablosu oluşturulmuştur....

          ın şirket müdürlüğünün devamına karar verildiği, söz konusu kararın 18/06/2014 tarihinde Müdürlüğümüze tescil ve ilan edildiği, 21/02/2018 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklarından ...'ın şirketteki hissesinin tamamını ...'a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı ve şirketin tek ortak olduğu, şirket müdürü olan ...'...

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/12/2013 tarih ve 2011/526-2013/555 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirkette %34 oranında pay sahibi olan davalının yöneticilik yaptığı dönemde şirketi iyi idare etmemesi nedeniyle şirket müdürlüğünden azledildiğini, davalının azil sonrası yapılan ortaklar kurulu toplantılarında alınan kararlara muhalif kalarak sermaye artırımı kararına karşı çıktığını, müvekkiline, kısa süre içinde 8 ayrı ihtar göndererek bilgi ve belge istediğini ve anılan eylemlerin ortaklar arasındaki güven ilişkisini zedelediğini ileri sürerek, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2015/663 Esas 2021/418 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Limited Şirket Ortaklığından Çıkma Ve Çıkma Payının Ödenmesi DAVA TARİHİ : 07/10/2015 KARAR TARİHİ : 20/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2023 Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, fesih koşullarının oluşmadığını, aksi kanaatte olunması halinde TTK'nın 636. maddesi uyarınca davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki şirket ortaklığının çekilmez bir hal aldığı, güven ortamının yok olduğu, şirketin feshi için haklı nedenlerin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, limited şirketin fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, davanın feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Bununla birlikte, ilgili şirketin tüm ortaklarının taraf olduğu davalarda ayrıca tüzel kişiliğin de hasım gösterilmemesi sonuca etkili bulunmamaktadır....

                  TTK.nun 640.maddesi ile, Limited Şirket ortağının ortaklıktan çıkartılması düzenlenmiş olup, TTK.nun 640/3 maddesi ile "...Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır." düzenlemesi getirilmiş olup, Limited Şirket ortağının haklı sebeple ortaklıktan çıkartılmasını talep hakkı münhasıran bu hakkın sahibi olan şirkete verilmiş olup hatta TTK.nun 621/1-h maddesi gereği Genel Kurulun nitelikli çoğunlukla onayının alınması gereken hallerden olan TTK.nun 640/3 maddesi gereği mahkemeye müracaat ile Limited Şirket ortağının ortaklıktan çıkartılmasını ortaklardan birisinin kendi adına haklı sebep bulunsa dahi talep edemeyeceği, davacı şirket ortağının davalı şirket ortağının ortaklıktan çıkartılmasını isteyemeyeceği hükmü yer almaktadır. Taraf sıfatı veya husumet, maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkı davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır....

                    UYAP Entegrasyonu