Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin % 17,5 nispetinde hissedarı olduğunu, Davalı ... ise % 56,25 oranında şirket hissedarı olup aynı zamanda şirketi münferiden temsil etme konusunda yetkili şirket müdürü olduğunu, müvekkili tarafından yeni öğrenilen ve dilekçe devamında gerekçelendirileceği üzere davalının müdürlük yetkilerini kötüye kullanması, müdür olduğu şirketin faaliyet konusu ile aynı alanda faaliyet gösteren başka bir şirket kurarak haksız rekabet oluşturacak davranışlar içerisine girmesi, özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ederek şirket malvarlığı değerlerini doğrudan ya da dolaylı yollarla kurduğu yeni şirkete devretmesi, bu yeni şirket üzerinden faaliyet göstererek dava dışı ...’nın içini boşaltması gibi hususlar gibi birçok sebeple davalının, dava dışı ...’nın müdürlüğünü yapmaya devam etmesini mümkün olmadığını, kişisel unsuru öne çıkan limited şirketler açısından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 613. ve 626. maddelerinde ortaklar, müdürler ve yönetimle görevli kişiler açısından bir takım özel...

    nin 5 no'lu kararı ile 07.12.2021 tarihli yetki sonlandırılması -şirket temsil ve yetkilendirme konulu kararı ile müvekkilinin şirket müdürlüğünden haksız olarak azledildiğini ve şirket müdürlüğü yetkisi olarak şirket idaresinin süresiz ve münferiden Ceren Çayırcı'ya verildiğini, işbu genel kurul toplantısının toplantı tutanağında imzası bulunmayan Alper Yazan'a, müvekkili T1 Sibel Yıldırım ve Mustafa Kara'ya usulüne uygun çağrı ile bildirilmediğini ve gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, bu haliyle ortakların genel kurula katılmasının ve oy kullanmasının haksız şekilde engellendiğini, yine şirket müdürünün azli ile toplantı gündeminin de üyelere bildirilmediğini, gündem dışı yapılacak olan şirket müdürünün azlinin gündeme alınabilmesi için oy birliğinin gerekli olduğunu, müvekkilinin 28.02.2021 tarihli ve 2 no'lu karar ile müvekkili ile Ceren Çayırcı'nın 5 yıl için müşterek yetkiyle şirketi temsile yetkilendirildiğini, buna rağmen toplantıya çağrının sadece kararda imzası bulunan kişilere...

    Dava, dava dışı limited şirketin ortağı olmayan müdürünün yöneticilik hakkının kaldırılarak şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 14/2 madde ve fıkrasında “ Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü düzenlenmekte olup, davalının anılan madde kapsamında sayılan kişilerden olmaması nedeniyle somut uyuşmazlığa işbu maddenin uygulanma imkanı bulunmadığından, anılan husus nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bazmayı gerektirmiştir....

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Asıl dava, şirket müdürünün münferit imza yetkisinin alınarak şirketin çift imza ile temsil edilmesi, birleşen dava limited şirket müdürü olan davalının azline, birleşen dava ise davalı şirket müdürü tarafından zarara uğratılan limited şirketin zararının tahsili istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl davanın reddine, birleşen şirket müdürünün azli istemiyle açılan davada konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen sorumluluk davasının kabulü ile zararın davalı şirket müdüründen tahsili ile şirkete verilmesine karar verilmiştir....

      Sayılı dosyası ile özel denetçi tayini davası açıldığını, dosyanın derdest olup; alınan bir rapor bulunmadığını, harici olarak düzenlenen "17.05.2022 tarihli Özel Amaçlı Denetim ve Şirket Özvarlık Değer Tespiti Yeminli Mali Müşavirlik Raporu"nda da diğer şirket yöneticilerinin müvekkilin menfaatini zedeledikleri, müvekkilini saf dışı bırakacak paralel bir şirket kurdukları tespit edildiğini, bu tespite istinaden, iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olarak şahsi menfaatlerini limited şirket menfaatleri önünde tutacak biçimde şirketi idare eden şirket müdürleri ... ... , ... ...'ın azli ile yerine kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Eldeki dava ticari şirkete kayyım atanması davasıdır. Mahkememizin 2022/655 esas sayılı dava dosyası ile ... ile ......

        Bu nedenle, limited şirket yöneticisinin azli davasında yapılan kayyım talebi hakkında ihtiyati tedbire ilişkin genel hükümlerin uygulanması gerekir. TTK'nın 630. maddesinin II. fıkrasında; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.” Aynı maddenin III. Fıkrasında ise; “Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.” denilmektedir.Bu durumda, davacının öncelikle şirket müdürünün azlini gerektiren haklı sebeplerin varlığını ispat etmesi gerekmektedir. Haklı sebep kavramı Yasa maddesinde tanımlanmamıştır. Müdürün, kanun ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği görevleri yapmaması haklı sebep oluşturacaktır. İlk derece mahkemesince; davalılardan ...'...

          i TTK 640/3 maddesinde düzenlenmiş olan haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasının talebinde bulunduğu, ileri sürülen haklı sebeplerin Genel Kurul Toplantı Tutanağına ve dava dosyası içeriğine göre ortaklıktan çıkarılması istenen şirket ortağı ... tarafından, tedbir talepli olarak şirketin hayatının devam ettirmesinde sakınca doğuracak mahiyette haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması gerekçesi ile İzmir ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı davası ile şirket müdürünün görevden alınarak azli, kayyum atanması ve kar payı dağıtımı davası açıldığı ve davada delil tespit ve ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu ancak İzmir ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/05/2019 tarih ... E-... Kararı ile şirket müdürünün görevden alınması, kayyım atanması ve kar payı dağıtımı talepli davanın oy birliğince reddine, istinaf incelemesi sonucunda da İzmir BAM ...Hukuk Dairesinin 29/03/2019 tarihli .... E.-... K. Sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, şirket ortağı ...'...

            621/1-h maddeleri gereğince, ağırlıklı nisap ile alınmış bir genel kurul kararının varlığının dava şartı olarak öngörülmüş olması nedeniyle, iki ortaklı limited şirketler bakımından bu şartın tahakkukunun mümkün bulunmamasından ötürü, somut davanın dinlenemez nitelikte olmasına göre, davacı şirket müdürünün vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

              Hukuk Dairesi'nin 07/01/2013 tarih 2012/17605 Esas 2013/49 sayılı kararında belirtildiği üzere, şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket müdürünün azli davalarında verilecek tedbirlerin şirketin hayatini devam ettirebilmesinde sakınca doğuracak mahiyette olmaması gerektiği belirtilmiştir. Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, geçici hukuki koruma yollarından olan ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, eldeki davada davacının iddiaları ile davalının savunmaları yargılama sonunda tespit edilecek ve şirket müdürünün azli için haklı neden olup olmadığına yargılamanın sonunda karar verilecektir. Eldeki uyuşmazlıkta ise, ancak mevcut deliller ile ve yukarıda açıklanan hüküm ve ilkeler doğrultusunda sadece davacının değil, davacı ile birlikte şirket ve diğer ortakların hak ve menfaatlerinin aynı derecede korunması için değerlendirme yapılabilecektir....

              İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda davalı şirket müdürünün sunulan delillere göre özen ve bağlılık yükümü ile kanunlar ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerine ağır bir şekilde ihlal ettiği veya şirketi iyi yönetmek için gerekli yeteneği kaybettiği yönünde tam bir vicdani kanaate varılamadığı gerekçesiyle Ortaklık payının tespiti ve kar payının tahsiline ilişkin taleplerin kesinleşmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu olan şirket müdürlüğünden azil talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, şirket müdürünün azli istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu