Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, limited şirket müdürünün haksız rekabet ve diğer haksız eylemleri nedeniyle azli ve sorumluluk davasıdır. Talep, şirketin malvarlığının devrinin tedbiren önlenmesi, davalının malvarlığının ihtiyaten haczi ve şirkete davacının kayyum atanması veya davalı müdürlük yetkilerinin tedbiren sınırlandırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz ve kayyum atanma taleplerinin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Limited şirket müdürünün azlini düzenleyen TTK 630.maddesinde ve şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin TTK 644. maddesi yollamasıyla TTK 553. maddesi vd maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır....

GEREKÇE: Dava, limited şirket müdürünün haksız rekabet ve diğer haksız eylemleri nedeniyle azli ve sorumluluk davasıdır. Talep, şirketin malvarlığının devrinin tedbiren önlenmesi, davalının malvarlığının ihtiyaten haczi ve şirkete davacının kayyum atanması veya davalı müdürlük yetkilerinin tedbiren sınırlandırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz ve kayyum atanma taleplerinin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Limited şirket müdürünün azlini düzenleyen TTK 630.maddesinde ve şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin TTK 644. maddesi yollamasıyla TTK 553. maddesi vd maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır....

    Dava, şirket yöneticilerinin azli talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalı şirket yöneticilerinin azli nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususlarındandır. Davalı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; taraflarca 18.04.2014 tarihinde ... Tic. Ltd.Şti.'nin kurulduğu, şirket ünvanının 18.09.2014 tarihinde ... Hizmetleri Tic. Ltd.Şti, olarak değiştirildiği, kuruluşta 50.000,00 TL olan şirket sermayesinin ortaklar arasında dağılımınını davacı için 12.500,00 TL, davalı ... için 12.500,00 TL, davalı ... için 25.000,00TL olduğu, şirketin ilk 5 yıl için müdürlerinin müştereken ... ve ... olduğu, şirket müdürlerinin görev süreleri 18.04.2019 tarihinde bitmiş olup, yeni görevlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket 27.08.2014 tarihinde ... ve ... kurum kodları ile “...” ve ...” kurum adlarıyla iki özel okul açmış, Şirket müdürler kurulunun 06.12.2016 tarih ve 3 sayılı kararı ile, bu okulların çalışma ruhsatlarının dava dışı toplam 20.000,00 TL bedel karşılığında “......

      Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 08.12.2021 NUMARASI: 2019/156 DAVA: Şirket Müdürünün Azli Taraflar arasındaki Şirket müdürünün azli davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından mahkeme dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile davalı şirket müdürünün kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, davalının şirket menfaatini hiçe sayan ve kendi şahsi menfaatlerini gözeten fiillerinin kanuni özen ve sadakat borcunu açık ve ağır ihlal niteliğinde olduğunu, Bakırköy ......

        Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-) Dava, limited şirket müdürünün haklı sebeplerle azli istemine ilişkin olup, bölge adliye mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Limited şirketin zorunlu organlardan olan genel kurul, pay sahiplerinin şirket işlerine ilişkin haklarını kullandıkları bir organdır. Ortaklar, ortaksal haklarını kural olarak genel kurul dışında kullanamazlar. Genel kurula katılma, görüş açıklama ve oy kullanma pay sahipliğinden kaynaklanan haklardandır ve bu hak esas sözleşmeyle dahi kısıtlanamaz. 6102 sayılı TTK’nın 616. maddesinde genel kurulun devredilemez yetkileri sayılmış olup; bu yetkiler, şirketin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ve pay sahipliğinden kaynaklanan hakların kullanılabilmesi için büyük öneme sahip, müdürlerin atanması ve değiştirilmesi, esas sözleşmenin değiştirilmesi, yıl sonu finansal tablolarının onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi ve şirketin feshi gibi yetkilerdir....

          Sayılı dosyası üzerinde derdest olan davanın söz konusu olduğunu, derdestlik nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, davaya konu şirket Limited Şirket olup TTK ve ilgili mevzuata göre kurulduğunu, ticari defterlerde ilgili mevzuata göre tutulmuş ve davacının da yakından tanıdığı şirketin mali müşaviri tarafından düzenlenerek ortak imzalarla kararlar alındığını, bir Limited şirkette müdürlük görevinin diğer ortağın bilgisi dışında ele geçirilebileceği hususunun izaha muhtaç olduğunu, alınan bütün kararlarda davacının da imzası ile açık bir şekilde iradesinin bulunduğunu belirterek öncelikle husumet ve derdestlik itirazlarımızın kabulüne, esasa girildiği takdirde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir. GEREKÇE: Asıl dava, şirket yöneticilerine karşı açılan sorumluluk davası, birleşen dava limited şirket müdürünün azli talebine ilişkindir. Asıl davada davacı tarafından tarafların ortak olduğu dava dışı Şahin - Mustafa Gıda .....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava bakımından; şirket müdürünün kanunun kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiği dolayısıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 630 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereği şirket müdürünün azli koşullarının oluştuğu, birleşen dava bakımından; davacı şirket müdürü ve ortağının kusuruna dayalı olarak şirket olağan genel kurulu toplantılarının yapılmadığı, şirketin haklı nedenle fesih koşullarının oluştuğu, ancak fesih koşullarının oluşmasında davacı şirket ortağı ve şirket müdürünün kusurlu olduğu, Yargıtay'ın emsal kararlarında da belirtildiği üzere şirketin feshini gerektirecek sebeplerin oluşmasında kendi kusuru bulunan şirket ortağının şirketin feshini ve tasfiyesini isteyemeyeceği, dolayısıyla şirket müdürünün...

              Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, haklı nedene dayalı limited şirket müdürünün azli ve davalıda olan imza yetkilerinin davacıya iadesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, davalının şirket müdürlüğünden azline ve davalının uhdesinde bulunan imza yetkilerinin davacıya iadesine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamında, davalının azli koşulları varlığının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile yetinilmesi gerektiği, müdür atayacak şekilde davalının uhdesinde bulunan imza yetkilerinin davacıya iadesine şeklinde hüküm tesisinin doğru olmadığı hususlarına işaret edilerek, davalı yararına da bozma konusu yapılmış, bu itibarla, belirtilen husus bakımından davalı yararına usuli müktesep hak oluşmuştur....

                Şti.’ni zarara uğratacak eylemlerine rastlanmadığı bildirilmiş olup davacı tarafın davalı şirket müdürü tarafından davalı şirketin kötü yönetildiği, şirketin içinin boşaltığı, şirketin ve davacıların zarara uğratıldığına ilişkin iddialarının ispatlanmadığı, somut olayda şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması için koşulların bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir....

                  S.A'nın tazminat sorumluluğunu da doğurduğunu, davalı şirket müdürünün kanuna ve şirket sözleşmesine açıkça aykırı şekilde, kendisinin dahi sahip olmadığı şirketin tek malvarlığı olan taşınmazı devretme ve şirketin mahvına sebep olabilecek borç doğurucu işlemler yapma yetkisini, şirket ortağı dahi olmayan üçüncü kişiye devrettiğini ileri sürerek; davalı şirket müdürünün yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasını, kanun ve şirket sözleşmesine aykırı şekilde düzenlenen vekaletnameye dayalı olarak yapılan sözleşme ve işlemlerin yokluğunun tespitini, ... tarafından gerçekleştirilen işlemlerden dolayı uğranılan zararların, sorumlu şirket müdürü tarafından şimdilik 1.000,00 TL'sinin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, vekil ...’ın müdür ......

                    UYAP Entegrasyonu