Tebligatta, borçlunun nerede olduğunun belirtilmediği, muhatabın tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceği hususunun tespit ve tevsik edilmediği, bilgi alınan komşunun isminin alınmadığı, haber bırakılan komşunun isim ve imzasının bulunmadığı, bu haliyle tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
/2017 tarihli kıymet taktir raporu ve 18/01/2019 tarihli kıymet taktir raporu olduğu dikkate alındığında 2 yıl geçmedikçe kıymet taktiri istenemeyeceğinden bu hususun da açıkça Yasa'nın ihlali olduğunu, usulüne uygun olmayan kıymet taktirine dayanarak satış istenemeyeceğini, yine ortaklığın ne surette giderileceğine karar verilmeden de satış istenemeyeceğini belirterek ödeme emrinin iptaline, hacizlerin fekkine, kıymet taktirine itirazlarının kabulü ile yeniden kıymet taktiri yapılmasına, satış talebinin reddine, takibin ve satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Söz konusu davanın konusu kıymet takdirine itiraz davası olup, davacı tarafça sırf icra takip işlemlerinin sürüncemede kalması ve bu suretle taşınmazın paraya çevrilmesinin engellenmesi amacıyla iş bu davanın Asliye mahkemesinde açıldığını, Dava konusu edilen taşınmazın Mersin'de olması nedeni ile iş bu kıymet takdirine itiraz davasının Mersin İcra Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre de, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Öte yandan; kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, Ankara 22....
İncelenen tüm dosya kapsamından ihaleye konu taşınmaz için 300.000,00 TL kıymet taktir edildiği, her ne kadar davacı vekili müvekkiline kıymet taktir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de, hem icra emrinin, hem de kıymet taktir raporunun borçlunun adresine tebliğe çıkartıldığı, bila tebliğ iade edilmesi üzerine bu defa borçlunun mernis adresine gerekli şerhler verilmek suretiyle TK'nun 21/2. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından kıymet taktirine itiraz edilmemesi üzerine kıymet taktirinin kesinleştiği tespit edilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir....
Sayılı karar ile kıymet taktirine itirazın kesin olarak reddine karar verildiği, bu durum karşısında icra müdürlüğünce artık taşınmazın muhammen bedelinin 400.000,00 TL olduğu kabul edilerek bu bedel üzerinden satışa çıkartılması gerekirken, kıymet taktirine itiraz üzerine mahkemece aldırtılan raporda belirlenen 315.000,00 TL'nin taşınmazın muhammen bedeli olarak gösterilerek şartnamenin hazırlandığı ve satış ilanında bu bedel üzerinden hazırlanarak ilan edildiği ve sonrasında da 315.000,00 TL muhammen bedel üzerinden açık arttırmanın yapıldığı ve neticede 328.000,00 TL bedel ile diğer davalı T5'a taşınmazın ihale edildiği anlaşılmış olup, taşınmazın kesinleşen kıymet taktirine göre muhammen bedeli 400.000,00 TL olmasına rağmen, icra müdürlüğünce bu bedel yerine daha düşük olan 315.000,00 TL bedel üzerinden taşınmazın satışa çıkartılması ve bu bedel üzerinden ihalenin gerçekleştirilmesi açıkça usul ve yasaya aykırı olup, bu durum ihaleye katılımı ve taşınmazın ihale bedelinin belirlenmesinde...
Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. İİK.nun 128/a-1. maddesinde kıymet takdiri raporunun tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde ilgililerin itiraz edebileceği hükmüne yer verilmiştir. Davacı tarafından süresinde kıymet takdirine itiraz edildiği, mahkemece taşınmazın kıymetinin tespiti için uzman bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişi raporunun borçlulara tebliği üzerine borçlunun süresinde rapora itiraz ettiği görülmüştür....
Adana Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/829 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.Vakıflar Bankası Anonim Ortaklığı tarafından T5 Şirketi ve T1 hakkında 12/04/2022 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 6.125.378,67 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, Mersin 7.İcra Dairesinin 2021/270 talimat sayılı dosyasından, 02/11/2022 tarihinde yapılan ihale ile 955.000,00 TL bedelle Mehveş Hayvafi'ye ihale edildiği, davanın 07/11/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3 ay içinde ihalenin yapılmamasının ihalenin feshi nedeni olmadığı, açık artırma şartnamesinde taşınmaz üzerindeki mükellefiyetlerin tapu kaydına gönderme yapılarak belirlendiği, şartname ve satış ilanının davacılara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde iddia edilen duruma ilişkin herhangi bir şikayette bulunulmadığı, iddiaların satışa hazırlık işlemleri ile ilgili olduğu bu hususların ihalenin feshine sebep olmayacağı, borçlular tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği mahkemece süresi içerisinde masraf yatırılmadığından davanın reddine karar verildiği, taşınmazın ihale bedelinin taşınmazın tahmin edilen bedelinin %50'si ve paraya çevirme, paylaştırma masraflarını karşıladığı, davalı alacaklı tarafından açılan kıymet takdirine itiraz davasına icra mahkemesince kesin olarak karar verildiği, herhangi bir usul ve yasaya aykırılık...
, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, satış işlemlerinin durdurulmasına ve takibin iptaline, kıymet taktirine itirazın kabulü ile yeniden kıymet taktiri yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....