Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cavit Orhan Tütengil Caddesi No:67 İç Kapı No:5 İskenderun/Hatay'' adresine, tebliğe çıkartıldığını, tebligatın 28.07.2020 tarihinde muhatabın adreste tanınmaması nedeni ile iade edildiğini, akabinde 17.08.2020 tarihinde borçlunun güncel mernis adresi ile iade gelen tebligat adresi ile aynı olduğu anlaşıldığından mernis adresine tebliğ edildiğini ve usulüne uygun olduğu anlaşıldığı, dosya kapsamında hazırlanılan taşınmaz kıymet takdiri raporunda taşınmaz özellikleri satış ilanında belirtilen taşınmaz özellikleri ile aynı olduğu, davacının kıymet takdiri raporu kendisine tebliğ edilmesi akabinde yasal süresinde rapora itiraz etmemesi ile taşınmazın özelliklerini ve kıymet takdiri raporunu n kesinleşeceği, öte yandan satış ilanında taşınmazın özelliklerinin eksik ve hatalı belirtildiği yönündeki itirazların satış ilanının tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde şikayet konusu edilmesi gerektiği, bu aşamada ileri sürüleyemeyeceği, gerek ihaleye hazırlık aşamasında gerekse...

İcra Müdürlüğünün 2019/335 Esas sayılı takip dosyasında İzmir İli, Torbalı İlçesi, Torbalı Mahallesi, 2 ada, 28 Parsel ve İzmir İli, Torbalı İlçesi, Torbalı Mahallesi, 62 ada, 12 Parsel taşınmazlar için kıymet takdiri yapılmasına rağmen davacıya sadece 62 ada, 12 parsel sayılı taşınmaza ait kıymet takdir raporunun zarfın üzerine sadece ''kıymet taktiri vardır'' ibaresi ile usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 2 ada, 28 parsel sayılı taşınmaza ait kıymet takdiri raporunun davacıya hiç tebliğ edilmediğini belirterek, usule aykırı tebligat işlemlerinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafa kıymet takdir raporunun usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin 26/07/2019 olduğunu, davacının kıymet taktirine itiraz etmediğinin, davacının itiraz etmekteki amacının satışı durdurmak olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İnceleme konusu karar kıymet taktirine itiraza ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun hukuk dairelerinin iş bölümüne dair 09.02.2012 gün 2012/1 nolu Kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevine ilişkin 1. maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu durumda hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece görevsizlik kararı verilmekle dosyanın inceleneceği görevli Dairenin belirlenmesi için Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 06.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, icra takibi sonucu yapılan taşınmaz ihalelerinin feshi talebine ilişkindir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. İncelenen tüm dosya kapsamından ihaleye konu taşınmazlar için sırayla 250.000,00, 270.000,00 ve 250.000,00 TL kıymet taktir edildiği, davacı vekilinin müvekkiline kıymet taktir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini iddia etmediği, davacı tarafından kıymet taktirine itiraz edilmemesi üzerine kıymet taktirinin kesinleştiği tespit edilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir....

    İcra Dairesinin 2017/3919 talimat sayılı dosyasında yapılmış ise de, taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde, davacı lehine ipotekli olduğu, davacının ........sas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi için takip yaptığı, bu hususun ..... tarafından 13/09/2017 tarihli yazısıyla tapuya şerh verildiği, görüldüğü gibi talimat icra dairesi tarafından yapılmış bir haciz bulunmadığının anlaşılması karşısında, kıymet takdirine yönelik itirazı inceleme görevinin .....mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ......, İİK'nın 128/a maddesine kıymet taktirine itiraz davalarında yetkili Mahkemenin raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Bu durumda taşınmazın bulunduğu ve kıymet takdirinin yapıldığı yer olan ..... yetkili bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada ... İcra Hukuk ile ... 6. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesi'nce, kıymet takdirinin talimat yoluyla ......

        Somut olayda; şikayetçi ... adına çıkartılan kıymet takdir raporu tebligatının, 20.11.2019 tarihinde “işyerinde daimi çalışan sorumlu ... ...’a tebliğ edilmiştir.” şerhiyle tebliğ edildiği, buna göre, tebliğ işleminin, muhatabın adreste bulunmadığı tespit edilmeden çalışana yapılmakla, TK’nın 17. maddesi gereğince usulsüz olduğu, her ne kadar şikayet dilekçesinde satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü hususu ileri sürülmemiş ise de; satış ilanı tebligatının şikayetçi ...’ya 05.3.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihalenin ise 09.3.2020’de, yani borçlunun 7 günlük kıymet takdir raporuna itiraz süresi dolmadan yapıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte; Bulancak İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03.02.2020 tarih ve 2019/77 E. - 2020/6 K. sayılı kıymet takdir raporuna itiraz hakkındaki kararının, işbu ihalenin feshi şikayetine konu 28 Parsel sayılı taşınmaza ilişkin olmayıp, takip konusu diğer ipotekli taşınmazlar hakkında olduğu görülmektedir....

          Somut olayda; şikayetçi ... adına çıkartılan kıymet takdir raporu tebligatının, 20.11.2019 tarihinde “işyerinde daimi çalışan sorumlu ...’a tebliğ edilmiştir.” şerhiyle tebliğ edildiği, buna göre, tebliğ işleminin, muhatabın adreste bulunmadığı tespit edilmeden çalışana yapılmakla, TK’nın 17. maddesi gereğince usulsüz olduğu, her ne kadar şikayet dilekçesinde satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü hususu ileri sürülmemiş ise de; satış ilanı tebligatının şikayetçi ...’ya 05.3.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihalenin ise 09.3.2020’de, yani borçlunun 7 günlük kıymet takdir raporuna itiraz süresi dolmadan yapıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte; Bulancak İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03.02.2020 tarih ve 2019/77 E. - 2020/6 K. sayılı kıymet takdir raporuna itiraz hakkındaki kararının, işbu ihalenin feshi şikayetine konu 28 Parsel sayılı taşınmaza ilişkin olmayıp, takip konusu diğer ipotekli taşınmazlar hakkında olduğu görülmektedir....

            İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. İncelenen tüm dosya kapsamından ihaleye konu taşınmaz için 310.000,00 TL kıymet taktir edildiği, davacı vekilinin müvekkiline kıymet taktir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini iddia etmediği, kıymet taktir raporunun davacı borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafından kıymet taktirine itiraz edilmemesi üzerine kıymet taktirinin kesinleştiği tespit edilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir....

            Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kıymet takdiri raporunun şikayetçi vekiline 27/03/2022 tarihinde e-tebligat mazbatası ile tebliğ edildiği, satış ilanının 25/04/2022 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, süresinde kıymet takdirine itiraz etmediği anlaşılmıştır. Kıymete yönelik şikayeti ihalenin feshi davasında artık dinlenmez....

            UYAP Entegrasyonu