Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir....

    Şikayetçi fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik uygulamaya göre; satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir....

    Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesinin kıymet takdirine itiraza ilişkin kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Davacılar tarafından dava dilekçesinde taşınmaz değerinin düşük takdir edildiği beyan edilmiş, istinaf talebinde de dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlamıştır....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan; kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir....

      Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda satış ilanının şikayetçi davacı vekiline tebliğ edildiği, görülmektedir. Bu durumda şikayetçi, İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığı işlemlere dayanarak ihalenin feshini talep edemez. Yapılan açıklamalar kıymet takdirine ilişkin şikayet sebepleri içinde geçerlidir. Davacının diğer ilgililere yapılan tebligatlara ilişkin usulsüzlüğü şikayet konusu yapamayacağı anlaşıldığından kıymet takdir raporu ve satış ilanının tüm alacaklılara ve ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair ileri sürülen şikayet sebebi yerinde değildir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de ihalenin feshi davalarında borcun esasının tartışılamaması ve bu yönde açılmış davaların beklenmesi zorunluluğu bulunmadığından davanın İİK 134/8 maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, dava usulden reddedildiğinden davacı aleyhine para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili borcun esasına yönelik yargılamanın yenilenmesini talep ettiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir. Dairemizce yapılan incelemede kıymet takdirine yönelik şikayet ile ilgili olarak, Antalya 4....

      T4 asıl icra dosyasına 03/09/2019 tarihinde her üç davacının da vekili olarak dahil olduğu, davacıların, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyecekleri, davacı Serhat Telekom Şirketi'nin mahkemenin 2019/166 esas sayılı dosyasında kıymet takdirine karşı şikayette bulunduğu, ancak gerekli giderlerin yatırılmaması sebebi ile mahkemece davanın reddine karar verildiği, diğer davacıların ise kendilerine yapılan tebligata rağmen kıymet takdirine karşı şikayette bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki itirazların ihalenin feshi davasında ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davacının ihalenin feshi talebinin reddine, İcra ve İflas Kanunu'nun 134/2. maddesi gereğince talep eden Mümin Aytemiş, Serhat...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2020/258 ESAS, 2020/413 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası|Kıymet Takdirine İtiraz|İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasında görülen ihalenin feshi isteminin yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

      Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

      UYAP Entegrasyonu