İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir. Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır....
(I)Şikayet eden vekili sunduğu şikayet dilekçesinin 6 numaralı bendinde usulsüz tebliğ iddiasını ileri sürmüş ise de satış ilanının şikayet eden borçluya usulsüz tebliğ edilmediğini açıkça ve ayrıca ileri sürmemiştir. UYAP üzerinden icra dosyasının incelenmesinde satış ilanının şikayet eden borçlu vekiline 16/08/2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda şikayet eden borçlunun satışa hazırlık işlemleri olan kıymet takdirini ve satış şartnamesinin içeriğini en geç 16/08/2021 tarihinde öğrendikleri kabul edilmelidir. Bu iddialara yönelik yedi günlük şikayet süresinde şikayet yoluna başvurulmadığından bunlara ihalenin feshi sebebi olarak dayanılması mümkün değildir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince bu iddiaların reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Her ne kadar davacı vekili; müvekkili için çıkartılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın da usulsüz olduğunu ve buna ilişkin kıymet takdirine itiraz, şikayet yoluna başvuracaklarını beyan etmiş ise de, satış ilanının usulüne uygun şekilde davacı vekiline tebliğ edildiği, satış ilanının tebliği ile her halükarda şikayetçi tarafça kıymet takdiri raporundan da haberdar olmuş sayılmasının gerektiği, mahkememizce yukarıda kabul edildiği şekilde satış ilanının davacı T1 25/09/2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacının kıymet takdirine itirazlarda yasal itiraz süresi olan 7 gün içerisinde kıymet takdirine ilişkin rapora karşı henüz herhangi bir dava açmadıkları ve bu itibarla süresi içerisinde kıymet takdirine ilişkin rapora itiraz etmedikleri anlaşılmakla, davacı vekilinin iş bu yöndeki talepleri mahkememizce kabulü değer görülmemiştir....
Ayrıca ihalenin feshi istemi, İİK'nın 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. Yargılama yaparken aynı Kanunun 18. maddesi hükümlerinin göz önüne alınması gerekir. Bu sebeple mahkememizce İİK 18/3 gereği yargılamanın uzamaması ve duruşma yapılmasını gerektiren bir durum söz konusu olmadığı için duruşma yapılmaksızın karar verilmesi gerektiğine karar verilmiştir. İhale sırasında olduğu iddia edilen ihalenin feshi sebepleri ise davacı tarafın ihale sırasında olduğunu iddia ettiği sebepleri hiçbir delille ispatlamamış olduğu ve iddialarının soyut beyandan öteye geçmemesi sebebiyle reddedilmiştir. Kıymet takdirine itiraza gelince de mahkememizin 2019/22 Esas sayılı dosyasında davcın kıymet takdirine itirazı karar çıktığı için derdestlik sebebiyle bu sebep yönünden davanın reddi gerekmiştir....
, ihalenin feshi isteminin reddine, şikayetçi aleyhine para cezası takdirine yer olmadığına karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Taşınmazın toplam alanı ve adresinin ilanda doğru olarak gösterilmediği hususu, satışa hazırlık işlemi olup, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, ihalesi yapılan taşınmazın değerinin icra müdürlüğünce 400.000,00 TL olarak tespit edildiği, borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine ... ... 1....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. O halde mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazının süresinde olup olmadığı araştırılarak yasal 7 günlük sürede kıymet takdirine itiraz edilmiş olduğunun tespiti halinde; fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, icra dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen değerinin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı denetlenerek, kıymet takdirine itiraz davasında taşınmaz ile ilgili yapılan kıymet takdiri tarihi itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. (Yargıtay 12....
İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Satılan malın muhammen bedelinin üstünde bir bedelle satılmış olması halinde, ihalenin feshini istemekte (kural olarak) hukuki yarar yoktur. Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmemiştir. Kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ancak satış ilanı bizzat tebliğ edilmesine rağmen süresinde kıymet takdirine itiraz etmemiştir....