Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK'nın 128/a maddesi, "kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler..." hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesindir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

e göre 09.09.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayan davacı borçlunun, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. 4- ) Müstekar Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, İİK.nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece "ihalenin BK'nun 226.maddesinde yazılı", "satış ilanı tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; ihaleye fesat karıştırılmış olması, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler ve alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır....

Gerekçe ve Sonuç Şikayetçiye satış ilanın 11.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği ve hazırlık işlemlerine yönelik süresi içerisinde şikayet hakkını kullanmadığından bu hususların fesih nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, borçlu kısıtlının vasi hakkında suç duyurusu bulunduğuna ve borçlu kısıtlının taşınmaz alıp satamayacağına ilişkin iddiaların ihalenin feshi sebeplerinden olmadığı, ihaleye nasıl fesat karıştırıldığı somutlaştırılamadığı gibi, ihale alıcısının şikayetçiye ulaşmasının ihaleye fesat karıştırma olarak kabul edilemeyeceği, ihaleye başlanırken elektronik ortamda teklif olup olmadığının duyurularak başlandığı ve teklif olmadığının tespit edildiği, şikayetçinin diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, şikayetçinin kıymet takdirine itiraz etmediği, diğer hissedarın kıymet takdirine itirazını ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, diğer iddiaların ihalenin feshi sebebi oluşturmadığı...

    Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

    Kıymet takdirine ilişkin fesih sebebinin değerlendirilmesinde, Kıymet takdirine ilişkin eksikliklerin ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebilmesi için süresinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olması zorunludur. Şikayetçiye yapılan kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilse bile şikayetçi 09/02/2021 tarihinde ve satıştan makul süre önce kıymet takdirini öğrendiği halde yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itiraz etmemiş ve kıymet takdiri kesinleşmiştir.Belirtilen durum karşısında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olması ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gibi kıymet takdirine ilişkin nedenlerle ihalenin feshi yoluna da gidilemez....

    İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir. Davacılar tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yöntemine uygun olarak yapılan inceleme sonucunda ihaleye konu taşınmazın değerinin 3.000.000.00- TL olarak belirlendiği, kesinleşen kıymet takdirine göre belirlenen muhammen bedelinin üzerinde taşınmazın ihalesinin 3.900.000.00- TL'ye gerçekleştiği ihalenin feshi talebinde bu nedenle hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın 03/02/2020 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığı, 22/02/2020 tarihli raporla taşınmazın değerinin 110.000,00 TL olarak belirlendiği, raporun davacıya tebliği üzerine yasal süresi içinde kıymet takdirine itiraz edilmediği, bu hususta bir iddia da da bulunulmadığı tartışmasızdır. Artık icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri kesinleştiğinden, bu değer üzerinden taşınmazın ihaleye çıkartılmasında usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığı gibi, davacının da yasal sürede şikayet hakkını kullanmaması nedeniyle bu hususu ihalenin feshi sebebi yapması mümkün değildir....

    Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

      İİK'nın 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

      Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kıymet takdir raporunun tebliği üzerine taşınmazın değerine itiraz etmediğini ve kıymet takdir değerinin kesinleştiğini, davacının satış ilanının tebliği üzerine herhangi bir şikayette de bulunmadığını, bu nedenle anılan hususları ihalenin feshi davasında ileri süremeyeceğini, ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ihale alıcısı davaya cevap vermemiştir....

      UYAP Entegrasyonu