Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre; Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra müdürlüğü kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Bir başka deyişle; satışa hazırlık işleminin usulsüz olduğunu iddia eden taraf işlemin usulsüzlüğünü öğrendiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içinde bu usulsüzlüğü şikayet yoluyla icra mahkemesine müracaat ederek işlemin iptalini istediği takdirde bu talep üzerine mahkemenin vereceği karar kesin olmakla beraber aynı sebebe dayanarak bu usulsüzlüğü ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdüğünde icra müdürlüğünün kararı ihalenin feshi davası sırasında da denetlenir. Ancak; yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir....
Müdürlükçe satışa konu taşınmaz için 20.10.2021 tarihli kıymet takdir raporu alındığı, rapora süresi içerisinde itiraz edildiği, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/507 Esas sayılı dosyası ile itiraz edildiği, mahkemece 21.01.2022 tarihili yeni rapor tanzim edildiği, ancak mahkece alınan yeni raporun taşınmaz tapu kaydındaki haczi olan tüm ilgililerin hepsine tebliğ edilmediği, 2. Şikayet konusu ihalenin 21.03.2022 tarihli satış kararında mal ilanının ulusal gazete yerine mahalli gazetede ilan şeklinde belirlenmesinin ihaleye çok az kişinin katılmasına neden olduğu, taşınmazın mesken olduğu, son yıllarda mesken satışlarının fazla olduğu ve her yerden alıcısının çıkabileceği şikayetleri ile ihalenin feshini taleple anılan kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihalenin feshi konulu şikayete ilişkindir. 2....
Bu hükmün amacı, ihalenin kesinleşmesinin, gereksiz şikayetlerle engellenmesinin önüne geçmektir. İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir. Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak ilgili hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir....
Somut olayda; şikayet dilekçesinde davacı açıkça taşınmaza takdir edilen kıymetin düşük olduğunu beyan etmemiş, yani kıymet takdirine itiraz etmemiş, yalnızca pandemi ve ekonomik kriz koşullarında taşınmazın rayiç değerinin altında satıldığını iddia etmiştir, bu iddia kıymet takdirine itiraz olarak nitelendirilemez, kaldı ki davacı süresinde kıymet takdirine itiraz etmiş, kıymet takdirine itiraz şikayetinin incelendiği dosyada Mahkemece davacıya kesin süre içerisinde keşif giderlerini yatırması için usulüne uygun olarak süre verilmiş, ancak davacı kesin süre içerisinde keşif giderlerini yatırmadığından kıymet takdirine itirazının İİK'nın 128/a maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Kıymet takdirine itirazın reddine ilişkin karar isabetli olduğundan, artık bu iddiasını ihalenin feshinde ileri sürmesi mümkün değildir....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. (HGK'nın 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı) Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
ne usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden satış yapılamayacağından ihalenin feshedilmesi gerektiğini, keza kıymet takdir raporunun da tüm ilgililere usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, borçlunun taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemine ilişkindir. Yargıtay uygulamasına göre; satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
Öte yandan İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, davacıya yapılan satış ilanı tebligatı yukarıda açıklandığı üzere usule uygun olup, bu tebligata göre yedi günlük sürede kıymet takdir raporunun şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen kıymet takdir raporu kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....
Şikayetçi, fesih nedeni olarak belirttiği ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda, borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine sunduğu dilekçede, kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada da bulunmadığı görülmüştür....
Ayrıca, teminat alınmadan arttırmaya girilmiş olmasının, satışa olan aleyhe etkisinin kanıtlanamadığı, taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun, 24/02/2016 tarihinde birleşen dosyanın davacı vekiline tebliğ edilmesi ve süresinde kıymet takdirine itirazda bulunulmaması nedeniyle, kıymet takdiri, birleşen dosyanın davacısı yönünden kesinleşmiş olup, kıymet takdirine itiraz etmeyen ilgilinin daha sonra kıymet takdirine itiraz niteliğindeki iddialarla ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Buna göre, birleşen dosyanın davacısı-haciz alacaklısının ihalenin feshi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, somut olayda, ihale konusu taşınmazın 530.000,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 810.000,00 TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" hükmü yer almaktadır....