Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden satış yapılamayacağından ihalenin feshedilmesi gerektiğini, keza kıymet takdir raporunun da tüm ilgililere usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, borçlunun taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemine ilişkindir. Yargıtay uygulamasına göre; satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....

Öte yandan İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, davacıya yapılan satış ilanı tebligatı yukarıda açıklandığı üzere usule uygun olup, bu tebligata göre yedi günlük sürede kıymet takdir raporunun şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen kıymet takdir raporu kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ile borçlulardan ...Tekstil Tarım Ve Gıda Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların sair fesih nedenleri ile birlikte; alacaklının açtığı kıymet takdirine itiraz davasında taşınmaz maliklerinin ve borçluların tamamının davaya dahil edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının kıymet takdirine itirazı üzerine yapılan yargılamada borçlulardan ...’ın davaya dahil edilmemesi nedeniyle taraf teşkilinin sağlanmadığından...

    Ayrıca, teminat alınmadan arttırmaya girilmiş olmasının, satışa olan aleyhe etkisinin kanıtlanamadığı, taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun, 24/02/2016 tarihinde birleşen dosyanın davacı vekiline tebliğ edilmesi ve süresinde kıymet takdirine itirazda bulunulmaması nedeniyle, kıymet takdiri, birleşen dosyanın davacısı yönünden kesinleşmiş olup, kıymet takdirine itiraz etmeyen ilgilinin daha sonra kıymet takdirine itiraz niteliğindeki iddialarla ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Buna göre, birleşen dosyanın davacısı-haciz alacaklısının ihalenin feshi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, somut olayda, ihale konusu taşınmazın 530.000,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 810.000,00 TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" hükmü yer almaktadır....

      öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığı işlemlere dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği gerekçesiyle davacının ihalenin feshi isteminin esastan reddine, İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca feshi istenilen ihale bedelinin (412.000,00 TL) % 10'u oranında ( 41.200,00 TL) para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar vermiştir....

      Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ve ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, görülmüş ise de; 6183 sayılı Yasaya göre yapılan taşınmaz ihalesinde kıymet takdirinin borçluya tebliğine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmayıp satış ilanı tebliği ile kıymet takdirinin öğrenilmiş sayılacağı ve bu tarihten itibaren süresinde kıymet takdirine itiraz yoluna gidilebileceği ancak ilk derece mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere satış ilanı tebliği usulsüz olmakla ve yine borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdirine de itiraz ettiği görülmekle satış ilanı tebligatı usulsüz olduğundan kıymet takdirine ilişkin itirazın ihalenin feshi davasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir....

        (İİK md 134) O halde davacının şikayet dilekçesinden sonra verdiği ıslah dilekçesinin ve bu dilekçede belirttiği ihalenin feshi taleplerinden resen dikkate alınması gereken dışındakilerinin değerlendirilmesi mümkün değildir. İhale tarihi itibari ile ve ihaleden önce dosya borcu ödenmemiştir. Taşınmaz muhammen bedelin %50 si ila satış ve paylaştırma masraflarını karşılar şekilde satılmıştır.Borçlunun mezat alanında borcunu nakten ödeyeceğini beyan etmesi bir ihalenin feshi nedeni değildir.Taşınmaza tek alıcının girmesi ihalede şaibe bulunduğunun kabulü için yeterli değildir. Diğer ilgililere kıymet taktirinin tebliğ edilmemesi davacı açısından bir ihalenin feshi nedeni değildir. Diğer ilgililerer kıymet taktiri ve satış ilanı tebligatlarının yapılmaması ilgililer tarafından açılacak ihalenin feshi davalarında değerlendirilebilir. Açıklamalar kapsamında İİK nun 134....

        DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; kıymet takdiri raporunun kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediğini bu nedenle ihale konusu aracın değerinin çok altında ihale edildiğini, yeniden keşif yapılarak değerinin tespit edilmesi gerektiğini, satış ilanı ile ihale arasında bir aydan az süre bulunduğunu, satış ilanının düşük tirajlı gazetede ilan edildiği ileri sürerek 15.02.2022 tarihli ihalenin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçi borçluya kıymet takdiri tebliğinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, yasal sürede kıymet takdirine itiraz etmeyen borçlunun itirazlarını ihalenin feshi davası aşamasında ileri süremeyeceğini, satış ilanının yasal süre içinde tirajı yüksek gazetede yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez. Eldeki davada; şikayetçi borçluya kıymet takdir raporunun 15/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun süresinde (yani 20/08/2019 tarihinde) kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunduğu,Hayrabolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/11/2019 tarih ve 2019/45 E. 2019/66 K. sayılı kararı ile; kıymet takdirine itirazın kabulüne karar verildiği ve dolayısıyla icra müdürlüğünce aldırılan kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği,dava dilekçesinde borçlunun kıymet takdir raporunun kendisine 15/08/2019 tebliğ edildiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçluya satış ilanının 09/12/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

          İlgililere ve borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmediğini, kıymet takdirine vekil ile itiraz edildiğini, borçlu asıla yapılan tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu, ihaleden haberdar olunamadığını ileri sürerek 19.07.2022 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP İhale alıcısı, kıymet takdirine itiraz üzerine bedelin kesinleştiğini, borçluya satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu