Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi borçlunun, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin 18.12.2015 tarihli itirazının, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/673 E.-2016/6 K. sayılı kararı ile istemin süresinde olmadığından bahisle kesin olmak üzere reddine karar verildiği, borçlu ise, ihalenin feshi talebinde bulunurken, haczi ve kıymet takdirini 17.12.2015 tarihinde öğrenmesi üzerine 18.12.2015 tarihinde itiraz ettiğini bildirmiştir....

    Eldeki davada ise davacının kıymet takdirinin olması gerekenden az tespit edilmiş olduğu iddiasının ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürüldüğü, mahkemece, kıymet takdirine itiraz davasının kesin olarak reddine karar verilmiş olması nedeniyle bu durumun ihalenin feshi sebebi yapılamayacağı gerekçesiyle bu hususta keşif yapılmak suretiyle bir araştırma yoluna gidilmediği, oysa ki yukarıdaki tespitlerden de anlaşılacağı üzere davacının kıymet takdirine itiraz davasında süresi içerisinde rapora karşı itirazının bulunduğu, bu haliyle mahkemece usule uygun şekilde taşınmaz başında keşif yapılıp, icra müdürlüğünün keşif tarihi itibariyle taşınmazın değerinin belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu alınmak suretiyle kıymet takdirine dair itirazların irdelenmesi gerekirken aksi yönde yargılama yapılarak karar verildiği görülmüştür....

    Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Yargıtay 34 XX 576/12589 E. 2019/16404 K....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/511 esas, 2019/1056 karar sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz eden vekili olarak davacılar vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği, kıymet takdirine davacıların itirazı üzerine değerin kesin olarak belirlendiği, kıymet takdirinden itibaren ihale tarihine kadar yasada belirtilen 2 yıllık sürenin geçmediği, taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelin %50'si ile satış masraflarını karşıladığı, satış ilanın Diriliş Postası'nın 19/01/2020 tarihli nüshasında yayınlandığı, ihalenin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı, HMK.355 mad....

    Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen T1 " borçlu" sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır. Yine ihalenin "23/06/2021" tarihinde yapılmış olduğu, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminin "29/06/2021" tarihinde yapıldığı ve bu anlamda İİK'nun 134/2....

    Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler." şeklinde belirtildiğini, bu sebeple bu hususun ihalenin feshi davasında ayrıca dava konusu edilemeyeceğini, davacı yanca tebligata ilişkin yapılan bir şikayet bulunmadığı gibi yapılan tebliğin de usulüne uygun olduğunu, hal böyleyken, davacı yanın iddialarının dinlenilmesinde hukuki yarar olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davada ileri sürülen tüm iddiaların, kötüniyetten başka bir ifade ile dile getirilemeyeceğini, davacının zarara uğradığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Kıymet takdirine itiraz davası, İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, İcra Müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tesbitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Mahkemece yapılacak iş icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....

      İİK'nın 128/a maddesi, "kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler..." hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesindir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

      Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle, ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedeni ile ihalenin feshini talep edemezler....

      Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın kesin olduğu, taraflarca kıymet takdirine itiraz edilmiş olması ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği ve kıymete ilişkin itiraz ileri sürülmüş olması sebebi ile, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerektiği açıktır....

      UYAP Entegrasyonu