Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının dava dilekçesinde süresi içinde açılmış bir kıymet takdirine itiraz davası ile ilgili bir beyanı olmayıp, Ankara Batı Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosuna taraflar arasında açılmış bir kıymet takdirine itiraz davası olup olmadığı sorulmuş, gelen cevabi yazıya göre açılmış bir dava olmadığı anlaşılmıştır. Davacı adına çıkartılan kıymet takdiri tebligatının 17 nolu komşu isim ve imzadan imtina etti, muhatabın nereye gittiği bilmiyor beyanı ile muhtara teslim edildiği, satış ilanının ise önce TK 21. maddeye göre çıkarıldığı, iade gelmesi üzerine TK 21/2 göre tebliğ edildiği görülmüştür. Her ne kadar kıymet takdirine ilişkin tebliğ usulsüz ise de satış ilanına ilişkin tebliğ usulüne uygun olup kıymet takdirine ilişkin itiraz hakkını satış ilanının tebliği ile kullanması gerekli olan davacının bu hakkını kullanmadığı anlaşılmakla, kıymete ilişkin itirazlar bu davada dinlenemez....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/979 KARAR NO : 2023/597 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2021/491 ESAS, 2022/88 KARAR DAVA KONUSU : KIYMET TAKDİRİNE İTİRAZ, MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9....

YANIT: Davalı (temlik eden) Şekerbank vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ihaleden haberdar olduğunu, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiğini, kıymet takdirlerinin hatalı olduğunu belirten davacının kıymet takdirine itiraz davası açmadığını, diğer borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiğini, taşınmazların kıymet takdirinin mahkemenin 2018/183 Esas sayılı dosyasından görülen kıymet takdirine itiraz davası neticesinde verilen bilirkişi raporu ve ilama göre kesinleştiğini, davacı vekilinin en geç ihale sırasında kıymet takdirini öğrendiğini, 7 günlük yasal süre içinde kıymet takdirine itiraz davası açmadığını, satış ilanının davacının UETS adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının ihaleden makul süre önce haberdar olduğunu, tebligatın davacının esas dosyada ve talimat dosyasında kayıtlı vekiline yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlunun, satış ilanı tebliğ işleminin, vekil yerine asile yapılması nedeniyle usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kıymet takdir raporuna itiraz davasında borçlunun vekille temsil edilmesinin, takip dosyasında vekaletnamesi bulunmaması sebebiyle, takipte de vekili olduğunu göstermeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması...

    O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir....

      İcra Dairesi tarafından borçlu T1 TK'nun 10/1 maddesine göre daha önce bilinen son adrese çıkartılan tebligatların muhatabın gösterilen adresten ayrılması ve başka adres de bildirmemesi sebebi ile bila tebliğ iade edilmesi üzerine TK 21/2 maddesine göre mernis adresine tebliğ edildiğini, tebligat çıkartılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve bu adrese tebligat yapılacağına dair şerhin tebliğ evrakı üzerine kayıt düşüldüğünü, davacının tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin beyanının yerinde olmadığını, yapılan tebligat işlemlerinde hiç bir usulsüzlük bulunmadığını, borçlunun kıymet takdirine itirazının yasal 7 günlük sürede olmadığını, kıymet takdirine itiraz davasında keşif gider avansının yatırılması konusundaki tensip ara kararının şikayetçiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesince kıymet takdirine itiraz davasının keşif gider avansının süresinde yatırılmaması sebebi ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini...

      Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlu ...'ın, vekili aracılığıyla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/291 E., 2013/609 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve buna ilişkin kararın, satış kararından önce, satış dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda anılan maddeler gereğince, satış ilânının kıymet takdirine itiraz eden borçlunun vekiline tebliği gerekir....

        İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. Somut olayda; borçlu ...'e yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 25.12.2015 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı borçlunun ihaleden önce kıymet takdirine itiraz davası açtığı yönünde dosya kapsamında delil bulunmadığı, kıymet takdir raporunun ya da satış ilanının usulüne aykırı tebliğ edildiği yönünde bir usulsüz tebligat şikayeti de dava dilekçesinde yer almadığı, bu yönde şikayette bulunulduğunda dair ayrıca dosya numarası da bildirilmediği, kıymet takdir raporu 19/05/2019 tarihinde aynı konutta yaşayan eşe tebliğ edilmiş olup ihale 25/02/2020 tarihinde yapıldığı, ihalenin feshi davasının 03/03/2020 tarihinde açıldığı, satışa hazırlık işlemlerinden olup, usulsüz olduğu ileri sürülen kıymet takdiri bakımından, şikayetçi tarafından İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığından bu hususun huzurdaki davada ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesinde de olanak bulunmadığı, alacağa mahsuben ihale edilmesinin koşullarının oluşmadığı yönündeki iddia bakımından ise takibin...

          UYAP Entegrasyonu