nun 128. maddesinde kıymet takdirine ilişkin raporun borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğ edileceği hükmüne yer verilmiştir. Ne var ki, tebligat, sadece muhatabını ilgilendiren bir işlem olup; satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edildiği hususu ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebilir. Somut olayda, davacı hissedarlar kıymet takdiri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş olmakla davacı hissedarlar vekiline kıymet takdirine ilişkin raporun 06/04/2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bunun yanı sıra yine davacılar davalı hissedar ...’a yurt dışı tebligatlarının usulsüz yapıldığını iddia etmiş olup, şikayetçi hissedarların diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği tartışmasızdır....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın satış bedeli muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin de usulsüz olduğu ve borçluların kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.3.2010 tarih ve 2009/193 E., 2010/48 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve kararın takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Ayrıca takip dosyasına vekaletname sunulmamış olması kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya sunulmuş olmasına göre artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi de aynı hukuki sonucu doğurur. O halde mahkemece, yapılan açıklamalar ışığında, dava konusu olan taşınmaz yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir....
yönünden HMK'nın 361/1 maddesi ve İİK'nın 364/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık, kıymet takdirine itiraz istemi yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
YANIT: Davalı T9 Vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının ihaleden haberdar olup satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı şirkete satışın UETS adresine usulen tebliğ edildiğini, ihaleden satıştan makul bir süre önce haberdar olduğunu, vekile tebligat yapılmadığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, gerek esas dosyadan gerekse talimat dosyasından kayıtlı vekile tebligat yapıldığını, davacı vekilinin satıştan 05/10/2020 tarihinde haberdar olduğunu ve gerekli hazırlıkları yapamadıklarını beyan ettiğini, vekilin satış öncesinde satışa muttali olduğunu, bu iddiaların yersiz bulunduğunu, kıymet takdirine yönelik iddialarında gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediğini, takibin diğer borçlusu tarafından kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karara binaen taşınmazların satışa çıkarıldığını beyanla, davanın reddini istemiştir. Davalı ihale alıcısı Çebi İnşaat Mimarlık ve Müh. Hizm. San. ve Tic. Ltd....
Davacı tarafından ihale konusu aracın kıymet takdiri raporuna göre 50.000,00.-TL değer biçilmiş olup aracın gerçek değerinden çok daha düşük bir bedelle satılmış olduğu iddia edilerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de davacı borçlu adına kıymet takdir raporunun 03/10/2017 tarihinde usulüne uygun olarak bizzat kendi imzasına tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı tarafından kıymet takdir raporuna karşı itiraz edildiği iddia ve ispat edilmediğinden aracın kıymet takdirinin kesinleştiği sabittir. Kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/979 KARAR NO : 2023/597 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2021/491 ESAS, 2022/88 KARAR DAVA KONUSU : KIYMET TAKDİRİNE İTİRAZ, MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9....
ettiğini, yine satış dosyasında müvekkili şirkete yapılan kıymet takdir raporunun tebliğinde tebligat zarfında kıymet takdir raporuna itiraz edilebileceği ve itirazın kaç gün içinde yapılması gerektiğinin yazılmadığını, müvekkili şirketin, kıymet takdirine itiraz hususunu bilmediğinden kıymet takdirine itiraz süresini kaçırdığını ve kıymet takdirine itiraz için açılan davanın süre nedeni ile reddedildiğini, bu nedenle taşınmazın kıymet takdirinin dahi usulsüz olarak yapıldığını, kıymetinin emsallerinin çok altında belirlendiğini ve kıymet takdirine itiraz hususunun tebliğ zarfına şerh düşülmediğini, dolayısıyla müvekkilinin itiraz hakkının da elinden alındığını belirterek, ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05.04.2011 tarih 2019/512 Esas ve 2011/279 karar sayılı tanıma ilamına istinaden ilamsız takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, 7201 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile öncelikle bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, alacaklı tarafça şikayete konu takip dosyasında şikayetçi borçlunun bilinen en son adresi olarak bildirilen adrese ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun tebliğe çıkartıldığı, şikayetçi borçlunun mernis adresinin ''UR Amsterdam/Hollanda Krallığı'' olarak belirtildiği ve tebliğe elverişli bir adres olmadığı, belirtilen mevzuat gereğince öncelikle bilinen en son adrese tebligat çıkartılması gerektiği, şikayetçi-borçlu tarafça her ne kadar icra dosyasında çıkartılan tüm tebligatların usulsüz olduğu ileri sürülmüş ve 01.07.2019 tarihli tebligata ilişkin imza itirazında bulunulmuş ise de borçluya kıymet takdirine ilişkin gönderilen ve alacaklı tarafça bildirilen şikayetçi-borçlunun adresine gönderilen davet mektubunun ulaştığı...
Davacının dava dilekçesinde süresi içinde açılmış bir kıymet takdirine itiraz davası ile ilgili bir beyanı olmayıp, Ankara Batı Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosuna taraflar arasında açılmış bir kıymet takdirine itiraz davası olup olmadığı sorulmuş, gelen cevabi yazıya göre açılmış bir dava olmadığı anlaşılmıştır. Davacı adına çıkartılan kıymet takdiri tebligatının 17 nolu komşu isim ve imzadan imtina etti, muhatabın nereye gittiği bilmiyor beyanı ile muhtara teslim edildiği, satış ilanının ise önce TK 21. maddeye göre çıkarıldığı, iade gelmesi üzerine TK 21/2 göre tebliğ edildiği görülmüştür. Her ne kadar kıymet takdirine ilişkin tebliğ usulsüz ise de satış ilanına ilişkin tebliğ usulüne uygun olup kıymet takdirine ilişkin itiraz hakkını satış ilanının tebliği ile kullanması gerekli olan davacının bu hakkını kullanmadığı anlaşılmakla, kıymete ilişkin itirazlar bu davada dinlenemez....