Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesince, tapu kaydına 14/07/2021 tarihinde doğrudan 2021/985E sayılı dosyadan haciz konulduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine konu taşınmazın Diyarbakır İcra Dairesince tesis edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri raporunu düzenleyen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

    Eldeki davada; şikayetçi borçluya kıymet takdir raporunun 15/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun süresinde (yani 20/08/2019 tarihinde) kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunduğu,Hayrabolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/11/2019 tarih ve 2019/45 E. 2019/66 K. sayılı kararı ile; kıymet takdirine itirazın kabulüne karar verildiği ve dolayısıyla icra müdürlüğünce aldırılan kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği,dava dilekçesinde borçlunun kıymet takdir raporunun kendisine 15/08/2019 tebliğ edildiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçluya satış ilanının 09/12/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2021/306 Talimat sayılı dosyasına gönderilen talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, talimat uyarınca konulan haczin nokta haczi niteliğinde olduğu anlaşılmakla kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğü olan İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz edilen taşınmazların Şanlıurfa'da bulunduğu, itiraz edilen kıymet takdiri raporunun esas sayılı dosyasından yazılan talimat doğrultusunda Şanlıurfa 2. İcra Dairesi 2021/306 Talimat sayılı dosyasından düzenletildiği, yapılan kıymet takdirine itirazın ise kıymet takdirini yapan icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

      Bafra İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz davasının kıymet takdirini yapan yer mahkemesinde görüleceği, asıl dosyanın İstanbul'da bulunmasının İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin davaya konu taşınmaza haciz koyması nedeniyle talimat icra dairesince kıymet takdirinin yapılması İstanbul Anadolu Mahkemelerini yetkili kılmayacağı, Bafra icra dairesinin yapmış olduğu kıymet takdirine itiraz edildiği dolayısıyla Bafra İcra Dairesinin bağlı olduğu mahkemenin Bafra İcra Dairesinin yapmış olduğu kıymet takdirinin doğru olup olmadığını keşif yapmak suretiyle belirleyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

        Somut olayda, borçlunun, ihalesi yapılan taşınmaz yönünden vekili aracılığıyla aynı mahkemenin 2016/1145 E. - 2017/386 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkemenin 19/04/2017 tarihli kararının talimat takip dosyasında mevcut olduğu, alacaklı vekilinin de, kıymet takdirine itiraz yargılamasına katılarak borçlunun vekille temsil edildiğinden haberdar olduğu, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz....

          Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarih ve 2019/1165 E. - 2019/893 K. sayılı kararı ile borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun, ihalesi yapılan taşınmaz yönünden vekili aracılığıyla aynı mahkemenin 2017/202 E.-2017/700 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkemenin 22.12.2017 tarihli kararının takip dosyasında mevcut olduğu, alacaklı vekilinin de, kıymet takdirine itiraz yargılamasına katılarak borçlunun vekille temsil edildiğinden haberdar olduğu, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir....

            Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir. İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin nitelikte olmakla birlikte, anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı)....

            nun 128. maddesinde kıymet takdirine ilişkin raporun borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğ edileceği hükmüne yer verilmiştir. Ne var ki, tebligat, sadece muhatabını ilgilendiren bir işlem olup; satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edildiği hususu ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebilir. Somut olayda, davacı hissedarlar kıymet takdiri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş olmakla davacı hissedarlar vekiline kıymet takdirine ilişkin raporun 06/04/2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bunun yanı sıra yine davacılar davalı hissedar ...’a yurt dışı tebligatlarının usulsüz yapıldığını iddia etmiş olup, şikayetçi hissedarların diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği tartışmasızdır....

              İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/323 Esas, 2020/592 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Duruşma açılmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 4- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- HMK'nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine, İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda usulsüz tebligat şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin, takibin iptali şikayeti yönünden İİK'nın 364/1 maddesi ve HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

              yaptığını, e-satış sitesinin Türkiye geneline hitap etmesi ve sitede resimlerin yüklenmiş olması halinde katılımın daha yüksek olacağının hayatın olağan akışına da uygun olduğunu, kıymet takdirinin kesinleşmeden satışın yapılmasının ihalenin feshi gerekçesi olduğunu ve satış ilanı usulsüz tebliğ edildiği içinde ihale tarihinin öğrenme günü sayılarak 7 günlük sürede hem kıymet takdirine itiraz edildiğini hem de ihalenin feshinin talep edildiğini, Yargıtayın uygulamalarına göre bu şekilde açılan davaların kıymet takdirine itiraz davası olarak görülerek kıymet takdirinin yeniden yapılmasına da karar verilmesinin gerektiğini beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu