Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı lehdar tarafından, keşideci Nihal Modaevi ve Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şirketinin tek imza ile keşide ettiği çeke dayalı olarak, TTK'nın 678. maddesi uyarınca keşide tarihinde keşideci şirketin müşterek imza ile temsil edildiği halde, tek imza ile çek düzenlediğinden imzasından şahsen sorumlu olduğunu belirterek şirket yetkilisi gerçek kişi hakkında başlattığı takibe, borçlunun imzaya ve borca itirazı üzerine dosyada imzaya itiraza yönelik bilirkişi incelemesi yapıldığı ve imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmekle birlikte, ilk derece mahkemesince takibin şirkete yönelik olduğu yanılgısına düşülmek suretiyle itiraz şirketin borca itirazı olarak değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Oysa, takip şirkete yönelik olmayıp, borçlu şirket yetkilisinin şahsına karşı başlatılmıştır....

İcra Müdürlüğünün 2020/2634 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 50.000,00 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacıya ödeme emrinin 03/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 07/09/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Takip konusu senetler 30/09/2020, 30/04/2020 ve 10/07/2020 ödeme günlü senetler olup açılan davada 10/07/2020 ve 30/04/2020 ödeme tarihli senetler yönünden kambiyo vasfı şikayetinde bulunulmuş, takibe konu üç senet yönünden de imzaya itiraz edilmiştir. İİK'nın 170/a maddesi 2. Fıkrasında icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre takibi iptal edebilir düzenlemesine yer verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 3 adet bono alacağından dolayı 01/12/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak düzeltilmesini istedikleri, ayrıca takibe konu bonolardaki imzaya itiraz ettikleri görülmüştür....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2022 NUMARASI : 2022/323 ESAS - 2022/599 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 3....

Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, bazı istisnai hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde, kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar. Somut olayda, borçlu Yeter Karabulak'ın İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.09.2019 tarih 2019/450 Esas 2019/997 Karar sayılı ilamı ile TMK.nun 405. maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra 13.11.2019 tarihinde doğrudan kısıtlı borçlu taraf gösterilerek icra takibine başlandığı görülmektedir. Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamaz....

İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinde alacaklı bankanın adres ve vergi kimlik numara bilgilerinin yazılı olmadığını bu durumun ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini, bankanın sorumlu olduğu çek tutarı düşülmeden takip açıldığını, takibe konu çekler hakkında ödeme yasağı kararı olduğunu buna dair Ticaret Mahkemesi kararının beklenilmesi gerektiğini, çek komisyonu talep edilmesinin usulsüz olduğunu, takibe konu çeklerin kambiyo vasfında olmadığını, çeklerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2023 NUMARASI : 2022/303 ESAS 2023/180 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/25906 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olup iş bu davaya konu icra takibinde borca, imzaya ve takibe itiraz ettiklerini, alacaklı görünen tarafın hükmi şahsiyeti ve taraf ehliyetinin olmadığını, takip hak ve ehliyeti olmayan tarafından başlatılmış olan takibin iptalinin gerektiğini, takibe konu belgenin müvekkili şirketlerin yetkilisi tarafından tanzim ve imza edilmediğini, müvekkili firmaların halihazırda tek yetkilisinin Ekrem Şahin olduğunu, takibe konu...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde imzaya itiraz ve takibin şekli uyarınca hatalı gönderilen icra emrinin iptaline yönelik şikayet istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    Davacı, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte kendisine ödeme emrinin tebliğ edilmediği, usulsüz tebliğ edildiğini açıkça ileri sürerek bu iddia ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunmuş, Mahkemece davacının usulsüz tebliğe yönelik iddiası araştırılıp incelenmeksizin ve kararda usulsüz tebliğe yönelik olarak herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Davacının usulsüz tebliğe yönelik istemi incelenmeden doğrudan davanın süre yönünden reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. maddeleri uyarınca borca ve imzaya itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir....

    Mahkemece;" Davacının imzaya itirazının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/121343 Esas sayılı takip dosyasındaki davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, davacının imzaya itirazı kabul edilmiş olduğundan borca itirazına yönelik karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu