in 19.07.2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespiti yönündeki talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de bu aşamada henüz kusur oranının tespiti hususunda davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, henüz itilaf çıkmamış bir konuda dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) bendi gereğince kusur oranının tespiti isteminin hukuki yarar yokluğundan HMK’nın 115. maddesine göre usulden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemede yapılan yargılama sonunda; "Dava trafik kazasından kaynaklı araç hasarı, değer kaybı, otopark ve çekici ücreti, delil tespiti masrafının tahsiline yönelik tazminat davasıdır. Davacı, dava konusu kazada, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olmasına rağmen kendisine %50 kusur üzerinden ödeme yapıldığını, ayrıca aracının değer kabı olduğunu, otopark ve çekici ücreti ödediğini, kusur tespiti için Sulh Hukuk Mahkemesinde masraf yaptığını belirterek 17.700,00- TL tazminat talep etmektedir....
Uygulamada önemli olan, işverenin iş kazasına neden olmuş hareketinin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı bulunup bulunmadığının tespiti işidir. Bu konuda yapılacak ilk yargı işlemi, mevcut hükümlere göre alınacak tedbirlerin neler olduğunun tespiti işidir. Mevzuat hükümlerince öngörülmemiş, fakat alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa, bunların dahi tespiti zorunluluğu açıktır. Bunların işverence tam olarak alınıp alınmadığı (=işverenin koruma tedbiri alma ödevi), alınmamışsa zararın bundan doğup doğmadığı, duruma işçinin tedbirlere uymamasının etkili bulunup bulunmadığı (=işçinin tedbirlere uyma yükümlülüğü) ve bu doğrultuda tarafların kusur oranı saptanacaktır. Sorumluluğun saptanmasında kural, sorumluluğu gerektiren ve yasada belirlenmiş bulunan durumun kendi özelliğini göz önünde bulundurmak ve araştırmayı bu özelliğe göre yürütmektir....
BK’nun 53. maddesi "Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamıyla bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez" şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, hukuk hakimi ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de; ceza kararındaki kusur durumu, bir maddi olguyu tesbit ediyorsa bu kusur tesbiti ve buna dayalı verilen karar hukuk hakimini de bağlayacaktır. Ayrıca, aynı maddi olgulara dayalı ceza ve hukuk mahkemelerince ayrı kusur oranlarının tespiti adalete duyulan güveni de zedeler nitelikte olacaktır. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak Mersin 1....
tespiti yönünden davaya devam etme olanağı olmadığı, davalı mirasçılarının da yasal istinaf süresi içerisinde kusur tespiti yönünden davaya devam etmedikleri, bu sebeple, mahkemenin 4721 sayılı Kanunu’nun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kusur belirlemesi yapmasının doğru olmadığı, davacının istinaf talebinin bu sebebe münhasır olarak yerinde olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı kadın miraşçılarının yasal istinaf süresi içerisinde 4721 sayılı Kanunu’nun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kusur tespiti yönünden davaya devam etmediklerinden kusur tespiti hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Mahkemece, maddi olgu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeli, iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılarak bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeli, varılacak sonuca göre karar verilmelidir...….” hususları belirtilmiş olup,kusur yönünden bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmeden karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; bozma öncesi ve bozma sonrası alınan kusur raporlarında, davalı ...'nün ihale makamı olarak iş sahibi olduğu, asıl işveren olmadığı kabul edilerek 3'ncü kişi olduğu kabul edilmek suretiyle kusur tespiti yapıldığı, bozma öncesi alınan kusur raporunda; davalı ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/201 NUMARASI : 2018/195 ESAS - 2019/227 KARAR DAVA KONUSU : Kusur Oranlarının Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisine ait 34 XX 754 plaka sayılı araç ile 34 XX 149 plaka sayılı aracın karıştığı 18/08/2016 tarihi günlü trafik kazası sonrasında araç sürücüleri arasında kaza tespit tutanağı düzenlenerek işlemlere başlandığını, ancak sigorta şirketleri arasında kusur oranının belirlenmesi aşamasında uyuşmazlık oluşması nedeniyle T2 aracılığıyla kusur tespiti yoluna gidildiği ve davalı komisyonca kusur oranlarının %50- %50 olarak tespit edildiğini, sigorta şirketlerinin komisyonun bu kararlarına karşı itirazları mümkün olmadığından, eldeki davanın açılmasına zorunda kalındığını beyanla gerçek kusur durumu tespit edilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2019 NUMARASI : 2018/195 ESAS - 2019/227 KARAR DAVA KONUSU : Kusur Oranlarının Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisine ait 34 XX 288 plaka sayılı araç ile 34 XX 238 plaka sayılı aracın karıştığı 18/08/2016 tarihi günlü trafik kazası sonrasında araç sürücüleri arasında kaza tespit tutanağı düzenlenerek işlemlere başlandığını, ancak sigorta şirketleri arasında kusur oranının belirlenmesi aşamasında uyuşmazlık oluşması nedeniyle T2 aracılığıyla kusur tespiti yoluna gidildiği ve davalı komisyonca kusur oranlarının %50- %50 olarak tespit edildiğini, sigorta şirketlerinin komisyonun bu kararlarına karşı itirazları mümkün olmadığından, eldeki davanın açılmasına zorunda kalındığını beyanla gerçek kusur durumu tespit edilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; kusur oranı açılacak eda davasında değerlendirilebilecek bir husus olduğundan, tespit konusu yapılamayacağından kusur tespitine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Delillerin tespiti, 6100 sayılı HMK'nın 400 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, ilerde açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak amacıyla kabul edilmiş geçici hukuki koruma tedbirinin bir türüdür. Delillerin tespiti yargılama sürecini içermediğinden ve bu konuda verilecek karar nihai karar niteliğinde bulunmadığından temyizi kabil karar değildir.Mahkemece verilen kararın temyizi kabil bulunmadığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Yargıtay’da yapılan 1.10.2013 tarihli duruşma sırasında hükmün boşanma, kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalara ilişkin bölümüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiğinden, hükmün boşanma, kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar ile ilgili bölümü hakkındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Davalının velayete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma, kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalara yönelik kısmına ilişkin temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, hükmün velayete yönelik bölümünün ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin ...'den alınıp ....'...