Mahkemece aldırılan 20/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda keşif yapılması gerekiği belirtilmiş kusur değerlendirmesi yapılmadığı görülmüştür.12/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda 3 olasılıklı olarak kusur değerlendirilmesi yapılmıştır. Mahkemece kusur bilirkişisine yerinde inceleme yetkisi verilmiş 05/07/2021 tarihli düzenlenen bilirkişi raporunda yayanın %100 kusurlu sürücünün kusursuz olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından tespit edilen kaza mahallinin kaza tespit tutanağı bulunmadığı için denetlemesi yapılamamaktadır. Mahkeme huzurunda keşif yapılıp kaza mahalli tespiti yapılmamıştır. Tarafların kusur durumunun tespiti için çarpma noktasının tam ve eksiksiz tespiti önem taşımaktadır. Davalı tarafından çarpma noktasının tespitine itiraz edilmiş olması karşısında mahkemece çarpma noktası tam olarak saptanmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır....
Mahkemece yapılan inceleme sonucunda; delil tespiti isteyenin talebinin reddine karar verilmiştir.Talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesi ile; müvekkilinin kusur tespiti istemekte hukuki yararının bulunduğunu, taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, delil tespiti taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Talep, HMK'nın 400. vd. maddelerinde düzenlenen delil tespiti istemine ilişkindir. HMK'nın 341.maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Davalı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarında ihtilaf bulunduğu, yerel mahkemece kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden veyahut Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilerek hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, kusur oranı tespiti için inceleme yapılması halinde sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının %50 olduğunun tespit edileceği, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve ZMMS uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu, yol durumu, dış faktörler ve değerlendirilebilecek diğer çokça etken varken bunların değerlendirilmemiş olduğu, talep edilen zararın oluşmadığı, dosyaya...
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde davanın konusunu "Müvekkile ait araçla meydana gelen zincirleme kazaya ait hasar ve kusur oranı ve değer kaybı tespiti ve belirlemelere dayanacak tazminat ve değer kaybı taleplerimizin hüküm altına alınması" şeklinde açıkladıklarını, dava değerini "Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak ve kusur oranları ve zarar ziyan tutarının tespitine dayalı olarak 1.000 TL zarar ve 1.000 TL değer kaybı" olarak belirttiklerini, talep neticesi kısmında ise "Tarafların kusur oranlarının tespiti, buna bağlı olarak da tarafların kusur oranlarına isabet eden miktarının tespiti, belirlenen tazminat tutarının sorumlu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi" olarak açıkladıklarını, davadaki talebin HMK hükümlerine göre yeterince açık olduğunu, 13.10.2022 tarihli celse ara karar gereğini zuhulen süresinde yerine getiremediklerini, geciken bir...
İlk derece mahkemesince hesaplanan tazminat tutarından kusur oranında indirim yapılmaksızın tüm tazminat tutarının davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu tespit edildiğine göre sigortalı araç sürücüsüne %75 kusur atfedilmesinin gerekçesi bilirkişi raporunda açıklanmamış olup, karar gerekçesinde de bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır. Kazaya etki eden başka bir unsurun bulunup bulunmadığı hususlarında ek rapor alınarak, kusur durumu netleştirildikten sonra, sigortalı araç sürücüsünün yanı sıra, davacıya ait araç sürücüsüne ya da başka bir unsura kusur atfedilmesi halinde davalı aleyhine hükmedilecek tazminattan kusur oranında indirim yapılması gerektiği de değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Davalı vekilinin kusur oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerindedir....
Tarafların kusur durumunun tespiti için kaza mahallinde araçların konumları ve manevraları ve öncelik durumunun, çarpma noktasının tespiti önemlidir. Mahkemece kusur durumu tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ilgili liman müdürlüğünden kazanın vuku olduğu alanda yükleme ve boşaltma alanlarına ilişkin yapılan planlama, yükleme için bekleme yapan araçların konumlarının bulunması gereken noktaların nasıl belirlendiği ve vincin çalıştığı alanın koordinatlarının temin edilmesi ile kazanın gerçekleştiği yerin tam olarak saptanması için başka bir bilirkişi refakatiyle olay yerinde keşif yapılarak başka makine mühendisi bilirkişiden kazaya karışan tırı da inceleyerek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi olmalıdır....
DAVANIN KONUSU: Delil Tespiti İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/07/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; 23/02/2019 kaza tarihinde davacıya ait ... plakalı sayılı araç ile ... ve ... plaka sayılı araçların karıştığı kaza sonucunda davacı aracında hasar meydana geldiğini belirterek bu kazada tarafların kusur oranlarının tespitini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Delil tespitine konu vakaların tespiti yönünden hukuki yarar bulunmadığından REDDİNE," karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazada kusur oranlarının tespitinde hukuki yararlarının bulunduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava kusur oranının tespiti istemine ilişkindir....
Bilgi ve Gözetim Merkezi'nin ulaştığı ve tespiti yaptığı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin davada taraf olarak yer almadığı, davalıların ise davada pasif husumetlerinin bulunmadığı gibi dava konusu kazadaki kusur durumunun davacı tarafından açılacak eda davasında da tartışılabileceği, eda davası ile tamamen elde edilebilecek bir hususun öncesinde tespit davasına konu edilmesinde davacının hukuki yararının da bulunmadığı tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla HMK'nın 114/1-d-h, 115....
Deresini kapatan ve dere yatağında yapılaşmaya izin veren ilçe belediyesinin esasen ilçe bazında hasara neden olan su baskınlarından sorumlu olduğu, devir sonrasında davalı .... tarafından proje çalışmaları ve ihale çalışmalarına gelindiği, devir alan davalıya kusur izafesinin devir tarihi dikkate alındığında hakkaniyete aykırı olacağı, yıllık yağış ortalamaları dikkate alındığında her daim sel oluşturabilecek dere yatağını kapatılarak imara açan ve yol yapan dava dışı belediyeye % 50 kusur atfedilebileceği belirtilerek kök rapor büyük oranda tekrar etmiştir. Mahkemece ek rapora itibar edilerek davalı ....'ya kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda ekspertiz raporu, delil tespiti dosyasında alınan raporlar irdelenerek sonuca ulaşılmış olup delil tespiti dosyasında davalıya % 90 oranında kusur verilmiş ise de rapor denetime elverişli değildir....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kusur tespiti alanında uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hükme esas alındığını, yasal süresi içerisinde bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, itirazları değerlendirilmeden ve karara bağlanmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem ATK trafik ihtisas dairesinden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunluluk arz ettiğini, dayanak bilirkişi raporunda yol durumunun dahi yeterli şekilde değerlendirilmediğini, trafik kazasında kusur oranlarını belirleme konusunda uzman olmayan otomotiv bilirkişisinden alınan kusur ve hesap bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, konusunda uzman trafik bilirkişisinden kusur oranlarının tespitine yönelik denetime elverişli rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini, otomotiv öğretim görevlisi bilirkişiden alınan...