Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının ilk bendinin silinerek yerine; "Davanın Kabulüne, Davacının yurt dışında Türk vatandaşı iken, geçen çalışma ve ev hanımlığı sürelerinin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanma talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitine, aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptaline" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının ilk bendinin silinerek yerine; "Davanın Kabulüne, Davacının yurt dışında Türk vatandaşı iken, geçen çalışma ve ev hanımlığı sürelerinin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanma talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitine, aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptaline" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma ve ev hanımlığı sürelerinin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanma talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitiyle, aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca Türk vatandaşı iken yurt dışında gerçekleşen çalışma süreleri ile ev hanımlığı sürelerinin borçlanma talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde olası ödeme tarihi itibariyle geçerli olan sigorta prim tutarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Somut olayda, 09.12.2013 tarihli Kurum yazısında, davacının sigortalı dosyasında doğum tarihi 1941 geçen işe giriş bildirgelerindeki hizmetlerin davacıya ait olduğu mahkeme kararı ile hüküm altına alındığı taktirde sigortalının 28.10.2010 tarihli tahsis talep dilekçesine binaen aylık bağlanması için gerekli sigortalılık süresi,yaş ve prim ödeme gün sayısı koşullarının oluştuğu belirtilmişse de ,02.07.2014 tarihli Kurum yazısında bu defa sigortalının 1961 yılında 12 gün,1962 yılında 223 gün ,1973 yılında 100 gün olmak üzere toplam 335 prim ödeme gün sayısı olduğunun bordrolardan anlaşıldığının belirtildiği ,yine 09.03.2011 tarihli yazıda davacının Kurumca ihtilaf bulunmayan toplam prim ödeme gün sayısının 2683 gün olarak gösterildiği, dosyada bulunan bilirkişi raporlarından ilkinde tüm işe giriş bildirgelerindeki imzaların davacıya ait olduğu kabul edilse bile 3600 prim ödeme gün sayısı bulunmadığı hesaplanmışken,diğer raporda davacının 3903 prim ödeme gün sayısı bulunduğu ve yaşlılık aylığına...

          Sulama Birliği'nin davalı Kuruma olan prim borçlarından dolayı 2012/14709 ve 14710 sayılı icra takiplerinin yürütüldüğü, ödeme emirlerine konu borcun 2008/1-2011/9.aylarına ilişkin olduğu, davacının dava dışı birliğin borç döneminde başkanı olması sebebi ile söz konusu icra takibi dosyalarından dolayı borçlu bulunduğundan bahisle ... ve ... plakalı araçlarına 28.02.2012 tarihli Kurum yazısı ile haciz koyulduğunun bildirildiği ve yedi gün içinde ödenmemesi durumunda araçların satış işleminin yapılacağının belirtildiği, söz konusu takip dosyalarından davacıya ödeme emri gönderildiğine dair tebligatın bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "somut olayda davacıların murisi Aziz Tiftikçi'ye ödeme emrinin 13.03.1998 tarihinde tebliğ edildiği süresinde ödeme emrine karşı yapılmış bir itirazın bulunmadığı ödeme emrinin kesinleştiği, kesinleşen ödeme emrinde davacıların talebinin bu aşamada değerlendirilmesinin mümkün olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır..."" hükmünü içermektedir. Somut olayda; davacının kuruma 25/05/2015 tarihinde borçlanma başvurusu yaptığı, Kurum tarafından başvuru kabul edilerek düzenlenen 01/07/2015 tarihli borç tahakkuk cetvelindeki miktarın tebliğden itibaren 3 aylık süre içinde ödeme yapılmadığından borçlanma işleminin kurum tarafından iptal edildiği, davanın 14/05/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Konuya ilişkin Yargıtay içtihatlarına göre, burada, Kurum işleminin hukuka uygun olması kriter olarak alınmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı ..., almakta olduğu ölüm aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, ödenen aylıkları ve sağlık harcamalarını geri isteyen Kurum işlemlerinin iptali ve aktif SSK'lı olarak çalışmadığının tespiti ile sigortalılık tescil işleminin iptaline, aynı dönemde isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine, Davacı ... Genel Müdürlüğü ise, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin davacı ...'in açmış oluduğu davanın reddine, birleşen Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün davalarının feragat nedeniyle reddine kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

              dair belgelerin incelenmesinden, davacı tarafın icra takibi ile davalıya "yersiz ödeme" adı altında ödemek zorunda kaldığı 8.288,80 TL tutarın, daha sonra davalı Kurum işleminin iptali ile oluşan ve davacıya ödenmesi gereken fark ödeme tutarı olan 71.738,25 TLnin içinde yer almadığı, bir başka deyişle, davalı Kurum yazısında fark ödeme tutarı olarak belirtilen 71.738,25 TL dışında, davacının icra takibi ile ödemek zorunda kaldığı 8.288,80 TLnin de davacıya iadesi gerekirken sadece 71.512,32 TLnin ödendiği, bu nedenle 225,93 TL noksan fark ödeme tutarı ve 8.288,80 TL icra takibi nedeniyle tahsil edilen olmak üzere toplam (225,93 TL +8.288,80 TL=) 8.514,73 TLnin ödeme tarihlerinden itibaren davacıya yasal faiziyle iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı Kurum vekili, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkeler ile ülkemizdeki prim ödeme sürelerinin çakışması halinde, ülkemizdeki prim ödeme sürelerinin iptal edileceğini, davacıya Belçika'dan alacağı hizmet belgesini Kuruma ibraz etmemesi halinde işlem yapılmayacağının bildirildiğini, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının 09.10.2020 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun Geçici 10 uncu maddesi 3....

                UYAP Entegrasyonu