Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/01/2010 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum görevlisi davalının haksız eylemi sonucunda davacı kurumun zarar gördüğü iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının ......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/07/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan . .. ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ..., ... ve ...'in tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....

      Davalı Kurum vekili, davacının eşi.....’nun vefat ettiği tarihte Kurum sigortalılığı bulunmaması nedeniyle borçlanma talebinin reddedildiğini, Kurum tarafından yapılan işlemde herhangi bir hatanın bulunmadığını, Kuruma kusur izafe edilemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ilk başvuru tarihinden itibaren aylık bağlanması için açmış olduğu davada Kayseri 2. İş Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, anılan kararda kurum hatasının olması hâlinde emsal Yargıtay kararları gereği tazminat istemli dava açılabileceğinin belirtildiği de nazara alındığında Kurumun hatalı işlemi nedeniyle ölüm aylığının geç bağlandığı ve davacının zarara uğratıldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü karar verilmiştir....

        Hukuk Dairesinin 2013/18552 Esas, 2014/12908 Karar sayılı ilamı ile, “Dava kurum zararına sebebiyetten kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Sağlık Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir... Dosya içeriğinden davalıların hastane personelinin maaş ve döner sermaye ödemeleri ile tedavi giderlerinden bir miktar kesinti yaptıkları anlaşılmakta ise de bu miktarlar çalışanlara ait olup kesinti nedeniyle çalışanların malvarlığında azalma meydana gelmiştir. Davacı Bakanlığın malvarlığında azalma olmaması nedeniyle maddi zararı yoktur. Bakanlık kendisine ait olmayan bir paranın ödenmesi için dava açamaz. Şu halde davacının aktif husumet ehliyeti nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davalıların davacıya borçlu olmadığından davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun..." görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Mahkemece, gelire giriş tarihi itibariyle geçerli olan ilk peşin sermaye değerli gelir ve sosyal yardım zammı tutarı ile tedavi giderlerinden oluşan kurum zararı belirlenerek, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 506 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında, davalının sorumluluğu irdelenmeksizin, artışlarla birlikte talep edilen peşin değere göre hesaplanan kurum zararının tamamından sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3- Kabule göre de; rücu davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden onay, giderler yönünden sarf ve ödeme tarihleri olmasına karşın, dava dilekçesi ile talep edilen miktar dışında bakiye kurum zararı için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, isabetsizdir. O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni" Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili tarafından, asıl davada davalı ... aleyhine 04/04/2007 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi, birleşen davada davalı ... aleyhine 10/04/2007 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada hüküm kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi birleşen davada davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            Dava dosyası kapsamında bulunan zarar ve tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporunun incelenmesinde; emval zararı yönünden yapılan değerlendirmede üretilen emvalde yangın sebebiyle, miktar ve kalite yönünden normal üretime kıyasla fark meydana gelmediği, fakat yanan sahada örtü yangını nedeniyle asli ağaç türlerinin kabuk ve kambiyum tabakalarının zarar gördüğü ve bu sebebiyle kuruma meydana geleceği için ağaçlandırmaya konu edildiği, 6831 sayılı Yasanın 114. maddesi gereği ağaçlandırma giderinin söz konusu olduğu, davacı kurum tarafından dosyaya sunulan tazminat raporundaki iaşe gideri,işçi masrafları, ağaç masrafları ve helikopter ve arazöz masraflarının doğru yapıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı idare,eldeki davada devlet ormanında meydana gelen yangın nedeniyle katlandığı ağaçlandırma gideri,emval zararı ile yangın söndürme masrafı zararlarının giderilmesini istemektedir....

              Mahkemece, davacı eş ... için 53.756,49 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminatın, davacı çocuk Ramazan Yakıcı için 974,30 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 30.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... yönünden maddi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasanın 20. maddesinin yollaması ile iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sigortalının ölümü halinde, aynı Yasanın 34. maddesine göre çocuklarına gelir bağlanır. 5510 sayılı Yasanın 34/b maddesine göre; bu Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlara, Kurum Sağlık Kurulu...

                DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Alacak (Kurum Zararı Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 20/08/2021 KARAR TARİHİ : 08/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kurum Zararı Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı.......... plakalı aracın 22/08/2020 tarihinde karıştı kaza sonucu idareye ait karayolunda meydana gelen 7.900,90 TL zararın olay tarihi olan 22/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizil ile birlikte davalıdan tazminine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Somut olayda; davacı Kurumun zararı olan geçici iş göremezlik ödemesinin tamamının 1.243,47 TL olduğunu belirtmiş,dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden Kurum zararının tamamının 1.243,47 TL olduğu anlaşılmaktadır. Kusur durumuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı Kurum verilen kararı, taraf olamdıkları dosyadaki kusur durumu esas alınarak karar verildiğini belirterek temyiz etmiştir. Dava, değeri itibariyle temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması mümkün değildir. Hal böyle olunca, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin, hükmün miktar itibarîyle kesinliği nedeniyle REDDİNE, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu