Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Mahkemece çekilen kura sonucu paydaşlara özgülenen 2, 3, 4 nolu bağımsız bölümlerden herbirinin tapuda her üç paydaş adına veraseten iştirakli olarak tescilli bulunduğu gözetilerek bu tapuların iptali ile herbir paydaşa düşen bağımsız bölümlerin tapuda adlarına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru değil ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci paragrafının yedinci satırındaki "verilmesine" sözcüğünden sonra "tapuda ...ve ... adlarına verasetten iştirak olarak kayıtlı bulunan 2 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile ... adına, 3 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile ...adına, 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile ... adına tesciline" ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taşınmazın satış bedeli üzerinden temyiz edenlerin payına düşen paranın binde 9 oranında hesaplaancak onama harcından, peşin alınan harcın mahsubu ile artanının alınmasına...

    Somut olayda; davacının kooperatif üyesi olduğu hususu tartışmasız olup, kur'a çekiminin iptali sonrası genel kurul kararı ile daha önce davacıya düşen konutun diğer davalı ve kooperatif üyesi ...’e devrinde bir usulsüzlük yok ise de; ferdileşmeye geçilmesi ve diğer üyelere bağımsız bölümlerin temlik edilerek tapuların verilmesi, keza davacının herhangi bir şekilde kooperatife borcunun bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği de gözetilerek verilecek konut bulunmaması halinde terditli olarak öne sürdüğü bedel talebi üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek kooperatif üyesi olan davacının tüm talep haklarından mahrum bırakılacak şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir. 2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle...

      Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 06.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile duruşmasız temyizi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.11.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... ile karşı taraftan davalılar vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

        Yapılan kura çekimi neticesinde 266 Ada 17 Parsel nolu sanayi arsası müvekkiline çıktığını, Kura Yönetmeliğinin 9.12....

          Uygulamada ise konut veya işyerlerinin dağıtımı, kooperatif ana sözleşmesinde belirtilmek şartıyla, ortakların veya temsilcilerinin katılımıyla noter huzurunda yapılacak bir kura çekimi sonucunda ya da konut veya işyerlerinin değişik tip ve gruplar hâlinde yapılması söz konusu ise ortakların tercihlerine göre yapılmaktadır. 17. Konut veya işyerlerinin kura ya da tercih esasına göre ortaklara dağıtılması hususu ile bu bağımsız bölümlerin mülkiyetinin tapu sicilinde ortakların üzerine devri hususu farklı konulardır. Kuraların çekilmesi ferdileşmenin (ferdi mülkiyete geçilmesinin) bir aşaması olmakla birlikte bu hâliyle tek başına ferdi mülkiyete geçilmesi anlamına gelmemektedir. Başka bir deyişle her ne kadar kura çekilmiş olsa da kura da çıkan konut veya işyeri üzerinde ortak bakımından bir ayni hak doğmuş değildir; ortak sadece söz konusu konut veya işyerinin mülkiyetinin devrini kooperatiften talep etme hakkına sahip olmaktadır....

            Noterliği'nin 25/01/2009 tarih ve 02414 yevmiye numaralı Çekiliş Tespit Tutanağı'nda her ne kadar dava konusu edilen bağımsız bölüm yüklenici firmaya isabet etmiş ise de bu kura tespiti esas alınarak da davacı tarafın tescil talebinde bulunamayacağı, zira aynı kura tespitinde dava konusu taşınmazdaki kura tutanağı ile tapu kaydının ve de fiili kullanım durumunun uyumsuz olduğu, ayrıca tapuda malik olan ve de aynı zamanda arsa sahibi olan kişilerin her birine kura tutanağında belirtilen kadar ve hatta en az bir bağımsız bölüm düşmediği, zira dosya arasına alınan Kayseri 1....

            çekiminin yapıldığına dair bilgi yer almadığı gerekçesiyle, 11.08.2021 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin tekrar tedbir talep ettiği, 17.02.2022 tarihli duruşmada tedbirin reddine karar verildiği, işbu ara karara yönelik olarak davacı vekilinin istinaf isteminde bulunduğu anlaşılmıştır....

              Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bilirkişi raporu içeriğine, kat malikleri kurulu karar defteri ve kat malikleri kurulunca alınan her üç bloka kömürlük yapılmasına ilişkin 06/05/2002 ve 12/05/2002 tarihli kararlar kat maliklerinin 4/5'inin katılımı ile alınmamış ve dolayısıyla davalı tarafından A blokta yapılan kömürlük KMK'nın 19/2.maddesi gereği 4/5 oranındaki kat malikinin muvafakatini taşımadığından kal'i gerekmekte ise de, aynı apartmana ait kat malikleri karar defterinin incelenmesinde 21/06/2003 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına dava açan İsmail Işık'ın vekili Salim Bayram'ın da katıldığı, bu toplantıda 12/05/2002 tarihli kat malikleri kurulu kararı uyarınca B blok için yaptırılan 7 adet kömürlüğün kura çekiminin yapılarak 3 nolu kömürlüğün de davacı T1 tahsis edilmesi karşısında 4721 sayılı TMK'nın 2.maddesi gereği herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorunda olup, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile birlikte 10 kişinin katılımı ile Dolar günü düzenlediklerini, her ay 1000 dolar katılanlardan alınarak kura ile tespit edilen kişiye verdiklerini, paraları toplama işini davalının yaptığını , en son kendisine ödeme yapılacağını ancak davalının topladığı parayı kendisine vermediğini, bu alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir....

                Kooperatifine katılanın üye olduğu, 12.03.1997 tarihli kooperatif genel kurul kararı ile ,kooperatif üyeliğinin kabülüyle 850 TL yatırdığında anahtar teslimi hususunda karar alındığı,parayı yatırdığı ancak 19.05.2000 tarihinde evlerin teslimi sırasında kur'a çektirilmediği ayrıca para istenildiği iddiasıyla açılan davada suç tarihinin kur'a çekiminin yapıldığı 19.05.2000 tarihi olduğu tespit edilerek yapılan incelemede; 19/05/2000 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’un 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’un 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar...

                  UYAP Entegrasyonu