Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... ve müşterekleri, 03.05.2016 tarihinde taşınmazların kullanım hakkının müşterek murislerinden intikal ettiğini ileri sürerek taşınmazda zilyet olduklarının tespiti ile davalı gerçek kişiler adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 118 ada 3 parselde Hazine adına kayıtlı 9.020,91 m2'lik hisse ile 118 ada 6 parselde Hazine adına kayıtlı 5.747,43 m2'lik hissenin kadastro tutanağının beyanlar hanesine taşınmazlardaki fındık bahçesinin ...'ün mirasçılarının kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına, 118 ada 3 ve 6 parsellerdeki davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı hisselerin ayrı ayrı 9 pay kabul edilerek 3 hissesinin iptal edilerek davacılar adına ayrı ayrı 1'er hisse olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2....

    /B maddesi uygulamasına dayalı kullanım kadastrosunda (eski 1037 p.) yeni 1590 parsel sayılı taşınmazın kendi kullanımında olduğunu, yanlışlıkla davalı ... adına tesbitinin yapıldığını, Hazineye ecrimisil yatırmakta olduğunu ileri sürerek, taşınmazın kendi kullanımında olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3402 sayılı Kanunun Ek ... maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılan ve 1950 yılında ilânı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre 08.06.1992 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve .../B uygulaması vardır....

      ... mirasçıları adına, 105 ada 1 sayılı parselin ise müvekkillerinden ... ve ... adlarına 1/2 hisse oranında tescili, tescillerin mümkün olmaması halinde ise, davaya konu taşınmazlarla ilgili olarak mahkemece yaptırılacak değer tespiti sonucu ortaya çıkacak bedelin davalı ... tarafından müvekkillerine tazminat olarak ödettirilmesine karar verilmesi istekleriyle dava açmıştır....

        AŞ. deki davacı hisselerinin devrine yönelik 22/09/2014 tarihinde yapılan hisse devrinin hisse devrine yönelik olduğu , muvazaalı herhangi bir işlem söz konusu olmadığı , davacı ve davalıların adına kayıtlı tüm mal varlığının kim adına kayıtlı ise ona ait olduğu , hazine arazilerinin kullanım hakkının da şirkete ait olduğu , taraflar arasında mal paylaşımına yönelik herhangi bir protokol yapılmadığına, davalı ... , ... Malzemeleri Nak. Taş ve Petrol Ür. San. Tic. Ltd. Şti. Ve ... Gıda Tarım Ür. İnş. Malz. San. ve Tic....

          Köyü, 952 parsel sayılı 10071,62 m² yüzölçümlü taşınmazın, kesinleşen 2/B uygulaması nedeni ile Hazine adına tescil edildiğini, 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosunda taşınmazın 1/2 hissesinin kendi kullanımında, 1/2 hissesinin ise kardeşi ... kullanımında olduğuna ilişkin şerh bulunduğunu, Hazine arazilerinin zilyetlerine satışına ilişkin kanun ve uygulama bağlamında Orman Bölge Müdürlüğüne müracaat ederek, idarenin belirlediği 881.267,000.- TL rayiç bedeli yatırarak adına 1/2 hisse itibari ile tescil talebin üzerine, Bölge Müdürlüğünce 02/06/2000 tarih 4377 sayılı yazı ile tescil işlemi yapılmak üzere tapu müdürlüğüne yazı yazıldığını, ancak, ... Tapu Müdürlüğünce talebinin reddedilğini ileri sürerek, taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescilini talep etmiş, mahkemece görevli mahkemelerin idari yargı mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Yargıtay 20....

            Mahkemece ... kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre geçtikten sonra dava açılamayacağı ve taşınmazların kullanım kadastrosunda fiili kullanım durumları tespit edilerek ... adına tescili işleminin kanuna uygun olduğundan, davanın reddine karar verilmiş ise de dava konusu 540 ve 628 nolu taşınmazların 1959 yılında yapılan tapulama çalışmasında çalılık vasfıyla ... adına tespit edildiği, daha sonra yörede yapılan imar uygulaması sırasında 540 nolu parselin şuyulandırılması sonucu 2361 ada ... ve 7 nolu parsel, 628 nolu parselin şuyulandırılması sonucu 15 parsel nolu taşınmaz oluştuğu ve 2361 ada ... ve 7 ve 15 nolu parsel PII nolu 2B bloğu içinde kaldığı, ancak bu parsellerden ... ve 7 nolu parsellerin şuyulandırma sırasında PII bloğu dışındaki 540 nolu kadastro parselinden, 15 nolu parselin ise yine şuyulandırılan 628 nolu kadastro parselinden P11 nolu bloğun içine taşındığı, taşınmazların öncesi ... olmadığı gibi, 2/B maddesi kapsamında ... sınırları dışına çıkarılan yerlerden...

              hisse verilmesini, ilaveten 09.02.2021 tarihli dilekçesi ile 114 ada 28 parselin doğru numarasının 113 ada 29 parsel olarak öğrendiğini, bu şekilde talebini düzelttiğini, 10.02.2021 tarihli dilekçesi ile, 114 ada, 28 parselin kendi adına yazılmasını, 107 ada 269 parselin kendi adına yazılmasını, 113 ada 29 parselde hissesinin yazılmasını, 2/B kadastrosunda tespit edemediği, tesis kadastrosunda 113 ada 20 parsel olarak geçen yere hissesinin yazılmasını, talebini bu şekilde değiştirdiğini, 11.03.2021 tarihli dilekçesi ile, 114 ada, 28 parselin kendi adına yazılmasını, 107 ada 269 parselin kendi adına yazılmasını, 113 ada 29 parselde hissesinin yazılmasını, 115 ada 62 parsel olarak geçen yere hissesinin yazılmasını, talebini bu şekilde değiştirdiğini belirterek talebi şekilde karar verilmesi istemi ile dava açmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı Yerel Mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Davacıya ait 468 ve 469 sayılı parsellerin arazi kadastrosunda bahsedilen çap sınırı esas alınarak orman kadastrosu yapılmamış, bu parsellerin arz üzerindeki fiili kullanım durumları esas alınarak orman kadastrosu yapıldığı ve fiilen kullanılan parsel bölümlerinin orman sınırı dışında bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda 468 ve 469 sayılı parsellerin arazi kadastrosu çap sınırları esas alınmadan fiili kullanım sınırları ile orman kadastrosu sınırları esas alınarak rapor düzenlenip buna göre yüzölçümleri hesap edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında, Sultanbeyli İlçesi Hasanpaşa Mahallesi çalışma alanında bulunan 110 ada 7 parsel sayılı 243.36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, bahçe ve üzerindeki 4 katlı binanın 1990 yılından beri ... ve ... ...'...

                  Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz yörede 1967 yılında yapılan arazi kadastrosunda çalılık ve taşlık olarak tapulama dışı bırakılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu