Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı gerçek kişi 06/04/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 250 m²’sinin fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen, kullanım kadastrosunda hatalı tespit edildiğini ileri sürerek bu miktardaki kısmın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kullanım kadastrosunda kullanıcı olarak belirlenen ...'in ... 2. Noterliğinin 13/02/2013 gün ve 8255 yevmiye nolu muvafakatname ile taşınmazın zilliyetliğini ... ve ...'a devrettiği, ... ve ...'un dava konusu taşınmazın tapusunu 09/10/2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince devir aldıkları, davanın devir tarihinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    dayanak yapılan orman ve fen bilirkişilerine verilerek; kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritaları, kullanım kadastrosunda belirlen 2/B haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyonu ile kullanım kadastrosunda belirlenen 2/B hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile aplikasyon ve kulanım kadastrosunda belirlenen 2/B haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle kendilerinden müşterek imzalı krokili ek rapor alınıp dosyaya konulması, Ayrıca, dava dosyasının 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...

      Ancak, taşınmaz ... adına kayıtlı olup dava, kullanım ve muhdesata ilişkin şerhe yönelik olduğuna göre bu hususta hüküm kurulması gerekirken kullanımın tespiti ve tesciline dair infazda kuşku yaratacak şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2. bendinin 2. satırında yer alan "iptali ile" sözlerinden sonra gelen "muhdesat bölümüne" sözlerinin çıkarılmasına, yerine "yerine" sözcüğünün yazılmasına; yine 2. bendin sondan bir önceki satırında ve son satırında yer alan "şeklinde tespiti ile tesciline" sözleri de çıkarılarak, yerine "sözlerinin yazılmasına" sözleri yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Köyünde 5831 sayılı Kanuna göre 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda halen zilyetliğinde bulunan 563 m2 arsa ile üzerindeki iki katlı kargir evin 1993 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmalarında P.I numaralı 2/B alanında kalmasına rağmen kadastro ekiplerince tam olarak ölçümlerinin yapılmadığını ve tutanak düzenlenmediğini, sadece 3448 parselin tarla niteliği ile 0134.67 m2 olarak Hazine adına tespitinin yapıldığını ve kendisi ... lehine tutanağın beyanlar hanesinde kullanım şerhi verildiğini, parsel içerisindeki evin 48.20 m2'sinin sınırdaki 619 parsele tecavüzlü olduğunun belirtildiğini ileri sürerek, taşınmazın 2/B alanında olduğunun tespiti ile üzerindeki iki katlı kargir evle birlikte adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yörede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosunda, ......

          Köyü 439 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı, her ne kadar genel arazi kadastrosunda orman sınır noktalarının yeri yanlış işaretlenmişse de, bu parsele komşu 1466, 1468, 1469, 1470, 1471, 1472 ve 1476 sayılı parsellerin kullanım kadastrosunda belirlenen krokilerinin ve tesbit tutanaklarının arazi kadastro paftası esas alınarak düzenlendiği, kullanım kadastrosunda arazi kadastro paftasına işaretlenen orman sınır noktaları esas alındığı için 439 sayılı parsele tecavüzlerinin olmadığı bildirilmiş ve mahkemece bu raporlar esas alınarak karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin korunması KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık 1994 yılında kesinleşen 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılarak, Hazine adına tapuya tescil edilen  yerlerden olduğu anlaşılan  1645, 1646, 1644 ve 1638 parsel numaraları verilip, 04.04.2011 yılında 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi gereği 5831 sayılı Yasanın  8.maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda 362 ada 11, 12, 32 ve 33 parsel numaralarını alan, eldeki dava nedeniyle Kadastro Müdürlüğünce kullanıcılarının ve üzerindeki muhtesatların kimlere ait olduğunun mahkemece belirlenmek üzere beyanlar hanesinin davalı olarak bırakılarak, Hazine adına tespiti yapılıp, tutanakları Kadastro mahkemesine gönderilen taşınmazlarda zilyetliğin korunması isteğine ilişkin bulunduğuna göre; 2797 sayılı Yargıtay Kanununun  davalılar 14. maddesi hükmü...

              Çekişmeli 3508 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastro tutanağının, 2. Çekişmeli 3506 parsel sayılı taşınmazın güncelleme listesinde önceki şerh maliki gösterilmeyip buna ilişkin kullanıcı hanesi davalı olarak belirtilmiş olduğundan, taşınmazın kullanım kadastrosu sonucu oluşan tutağının davalı olup olmadığı hususunda tereddüt oluşmuş olup, bu nedenle taşınmazın kullanım kadastrosunda davalı olup olmadığı, davalı ise davalı ise ilgili dava dosyasının, kesinleşmiş ise mahkeme kararının, davalı değil ise taşınmazın tedavüllü tapu kayıtlarının (tüm tedavülleri içerir tapu kütük sayfalarının) getirtilerek dosya arasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Büyükşehir Belediyesinin fiili bir kullanımının bulunmadığı, 6292 sayılı Kanun'un 8.maddesinin 2.fıkrası uyarınca proje alanı olarak belirlenen taşınmazların hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle talep sahibi idareye devredileceğine dair düzenlemenin olup, kullanım kadastrosunda taşınmazın belediyenin proje alanında olması halinde kullanıcı olarak belediyenin belirlenmesine dair bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, taşınmazın dava tarihinden sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmiş olmasının, dava tarihi ve tespit tarihindeki durumu etkilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine, dava konusu ... ilçesi ... köyü 196 ada 3 nolu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün müdahil davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince özetle “ yargılama sırasında dava konusu taşınmazın ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı Yerel Mahkemece verilen hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Yargıtay'ca temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1) Dava dosyasının yeminleri hatırlatılarak, uzman bilirkişi ve ... elemanı bilirkişiye verilerek,çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir 1/5 bin ölçekli, 1953 yılında düzenlenen arazi kadastro paftası, 1999 yılında yapılan kullanım kadastrosunda düzenlenen krokinin çakıştırılarak, çekişmeli taşınmazın çakıştırılmış bu harita üzerindeki konumunun işaretlettirilmesi, keşif sırasında uygulandığı bildirilen orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini, 1953 paftası ile 1999 yılında kullanım kadastrosunda oluşturulan paftasının çakıştırılması ile oluşturulan pafta ölçeğine, yine bu pafta ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri...

                    Yönetimi, kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına göre, çekişmeli 727 ve 731 nolu parsellerin tamamı ile 894 nolu parselin 3690,72 m2 yüzölçümlü bölümünün, 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, 894 nolu parselin 6800 m2 yüzölçümlü bölümünün orman sınırları içine alındığını, ancak; daha sonra yapılıp ilân edilen kullanım kadastrosunda, çekişmeli parsellerin davalılar adına tarla vasfıyla tespit edildiklerini, kullanım kadastro tespiti çalışmalarında taşınmazların vasfının değiştirilerek tarla vasfıyla davalılar adına tespitin yapılmasının yasalara aykırı olduğu iddiasıyla, Hazinenin de davaya dahil edilerek, tespitin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli parsellerin orman niteliği ile tespit edildikleri, Orman Yönetiminin bu taşınmazlarla ilgisinin bulunmadığı, kullanım kadastro çalışmalarının usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ......

                      UYAP Entegrasyonu