Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... ve ..., taşınmazın babalarından kaldığını ve yıllardır kullandıkları iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki davalı adına verilen zilyetlik şerhinin iptali ile kendi adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır. Yargılama sırasında Hazine, taşınmazın hiç kimsenin kullanımında olmadığını ileri sürerek, davalı lehine verilen zilyetlik şerhinin iptali istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine, katılan Hazinenin davasının ise kabulüne, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığının tespiti ile Hazine adına tesciline; taşınmazın niteliğinin “çalılık” ve “kullanımsız” olarak belirtilmesine, davalı ... adına verilen kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı ..., ... adına kullanıcı tespiti yapılan bölümün, kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 1307 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ... adına yapılan kullanıcı tespitinin iptali ile davacı ...'ın kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ... ve ... Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 20.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mahallesinde 8197 ada 87 parsel sayılı taşınmazda” ifadesinden sonra “taşınmazın kullanıcısının davacılar ... ve ... olduğunun tespiti ile, tapu kaydına kullanıcı olduğu şerhinin işlenmesine” ifadesinden önce gelen “... oğlu ...., zilyettir ibaresinin çıkarılmasına yerine” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “davalı ..., ..., ... ve ... adlarına olan kullanım şerhinin iptali ile” ifadesinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi gereğince hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Mahallesinde 8197 ada 87 parsel sayılı taşınmazda” ifadesinden sonra “taşınmazın kullanıcısının davacılar ... ve ... olduğunun tespiti ile, tapu kaydına kullanıcı olduğu şerhinin işlenmesine” ifadesinden önce gelen “..... oğlu ... ... zilyettir ibaresinin çıkarılmasına yerine” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “davalı ..., ..., ... ve ...adlarına olan kullanım şerhinin iptali ile” ifadesinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi gereğince hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "çekişmeli taşınmazın fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 21.11.2018 tarihli rapor ve krokide A ile işaretlenen kesiminin davalının kullanımında olduğu, C ile işaretlenen bölümün davacının kullanımında olduğu, B ile işaretlenen kesiminin kullanıcısının olmadığının sabit olduğu, davanın bilirkişi raporunda belirlenen ve gösterilen şekliyle kabulüne karar vermek gerektiği, ancak hükmün yazılması sırasında dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin silinmesine karar verildiği, davacının ve davalının kullanıcı şerhlerine ilişkin kurulan hükmün Uyap ortamında onay aşamasında sehven silindiği, hükümde değişiklik yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin silinmesine" karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 28211 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yazılı bulunan kullanıcı şerhinin iptaline, taşınmazın eşit oranda davacılar ..., ... ve ...’in kullanımında olduğunun tespitine, tapunun beyanlar hanesine bu hususun şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına,15.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

              ın ve mirasçılarının kim olduğu yöntemince araştırılmadan yalnızca davacının soyut beyanı ile yetinilerek 209 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısının ... oğlu ... olduğu kabul edilmek suretiyle bu kişinin mirasçıları davaya dahil edilerek kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile davacı ... kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş olmasının isabetsizliğine" değinmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davaya konu ... İli ... İlçesi ... Köyü 187 ada 31 ve 209 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazların 1996 yılından bu yana ... oğlu 1960 doğumlu ...' ın kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına, taşınmazların aynı nitelik ve yüzölçümü ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline; davaya konu ... İli ... İlçesi ......

                Davacı ..., kendisinin kullanıcı olarak tespit edildiği 112 ada 50 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiğini, eksikliğin davalının kullanıcı olduğu 112 ada 48 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığını öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 6100 sayılı HMK’nın 4/1-c maddesinde belirtilen taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davalardan olduğu ve bu nitelikteki davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının kısmen iptali ile bu bölüm yönünden davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemiyle açılmıştır....

                  Davacılar ... ve ... taşınmazın müşterek kullanıcısı olduklarını kullanıcı ...'ın isminin ise ... olduğunu belirterek Hazine hakkında dava açmışlar, taşınmazın eşit paylarla kullanıcısı olduklarının tespitine karar verilmesini ve isim yanlışlığın düzeltilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptaline, yerine taşınmazın ve üzerinde bulunan iki katlı evin 18.2.1997 tarihinden beri eşit hisseler halinde davacılar ... ve ...'un fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

                    Hissesi yönünden kabulü ile davalı ... adına yapılan kullanıcı tesbitinin iptali ile, davacı ... adına kullanıcı tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2015/20065 Esas, 2018/2527 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Anılan bozma ilamında özetle "önceki bozma ilamından sonra yargılama sırasında davaya taraf olan ... ile davalı ... arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/177 Esas, 2015/157 Karar sayılı ilamı ile dava konusu 1856 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ...'ün lehine verilen zilyetlik şerhinin iptaline, davacı ... lehine zilyetlik şerhi verilmesine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin 25.12.2015 tarihinde kesinleştiği; böylece davacı ...'nın davalı ...'ın hissesine karşı açtığı iş bu davada bozma ilamından sonra meydana gelen bu yeni hukuki durum karşısında uyuşmazlığın davacı ... ve dahili davalı ... arasında olduğu, davacı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu