Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ...Mevkiinin doğusunda 3972 parsel numaralı taşınmazın Güney doğusunda bulunan yaklaşık 7 dönüm miktarındaki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu ileri sürerek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 13/05/1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1966 yılında yapılarak kesinleşmiş,davaya konu yer çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır....

    Köyü 115 ada 153, 120 ada 96, 121 ada 69, 144 ada 22, 146 ada 130, 150 ada 147 parsellerin arazi kadastrosu sırasında ayrı ayrı ve orman niteliği ile tespit tutanaklarının düzenlendiğini, ancak bu parseller arasındaki yol ve derelerin de orman sayılan yerlerden olduğu halde tespit harici bırakıldığını, bu yerlerin de ormana dahil edilerek tek parça halinde orman olarak sınırlandırılması gerektiğini bildirerek, tescil dışı bırakılan yol ve derelerin orman parseline ilavesini ve tescilini istemiş, Kadastro Mahkemesince 07.06.2001 gün 18-4 sayılı kararla çekişmeli taşınmazlara tutanak düzenlenmemiş olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve bu karar 30.10.2001 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştirilmiş, davacı temsilcisi 26.02.2004 havale tarihli dilekçesiyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini istemiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince H.Y.U.Y.'...

      Çekişmeli 3508 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastro tutanağının, 2. Çekişmeli 3506 parsel sayılı taşınmazın güncelleme listesinde önceki şerh maliki gösterilmeyip buna ilişkin kullanıcı hanesi davalı olarak belirtilmiş olduğundan, taşınmazın kullanım kadastrosu sonucu oluşan tutağının davalı olup olmadığı hususunda tereddüt oluşmuş olup, bu nedenle taşınmazın kullanım kadastrosunda davalı olup olmadığı, davalı ise davalı ise ilgili dava dosyasının, kesinleşmiş ise mahkeme kararının, davalı değil ise taşınmazın tedavüllü tapu kayıtlarının (tüm tedavülleri içerir tapu kütük sayfalarının) getirtilerek dosya arasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, her ne kadar davacı, davaya konu taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığını ve bu yerde zilyet olduğunu belirterek, zilyetlik durumunun beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmiş ise de, dava konusu edilen taşınmazın mahallinde yapılan keşif neticesinde tescil harici bırakılan yerlerden olduğu, dolayısıyla 2/B kapsamında davacının zilyetlik belirlemesi talep edebileceği yerlerden olmadığı, ayrıca, bu yerin Mersin Üniversitesine tahsis edildiği, bu durumda ise, ancak, tahsisin idari yargıda iptalinin talep edilebileceği, bu haliyle zilyetlik yoluyla kazanım koşulları da oluşmadığı gerekçesiyle davacının dava açmakta hukukî yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, taşınmazın 2/B'lik alan niteliği ile Hazine adına tescili ve beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir....

          'a ait 124 ada 6 nolu parsele eklenmesi suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline, aynı krokide (C) harfi ile gösterilen kısmın davacı ...'a ait 180 ada 18 parsel nolu taşınmaza eklenmesi suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve ... Belediyesi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde fiilen yol bulunmadığı ve taşınmazın davacılara ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacılar 06.02.2012 tarihli dava dilekçesi ile kendi mülkiyetlerinde bulunan 124 ada 6 parsel ile 180 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar arasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün haritasından çıkartılarak bu taşınmazın tarım arazisi vasfı ile 1/3 hisseli olarak adlarına tescil istemi ile dava açmıştır....

            Şöyle ki; 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ile tapuya tescil edilen 472 nolu parsel ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında 115 ada 1 nolu parsel olarak tutanak düzenlenen parselin aynı taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı kullanım kadastrosu sonucu düzenlenen tesbitin iptali ile tescilini istemiş ise de dava esasen tapuda kayıtlı taşınmaza ilişkin kullanım kadastrosu sonucu oluşan tesbitin iptali istemine ilişkindir. 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesinde "bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışması ikinci kadastro sayılmaz" denilmekte ise de kişiler adına tapuda kayıtlı taşınmazlar yönünden kullanım kadastrosu çalışmaları yapılamayacağından, esasen bu yerler için kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenemeyeceği kabul edilmelidir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2022 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Kullanım Kadastrosu Tespitine İtiraz KARAR : Fethiye 4....

              Hazine adına tescil edileceğine amirdir. Görüldüğü üzere, 5831 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme ile kullanım kadastrosunda tutanağın beyanlar hanesine yazılacak kullanıcı belirlemelerinde, özel veya tüzel kişi ayrımı yapılmadığı gibi, yasada bu yönde kısıtlayıcı bir hüküm de getirilmemiştir. Yasa ile amaçlanan; orman kadastro komisyonlarınca nitelik yitirdiği belirlenerek 1744 sayılı Kanunun 2 ve 2896 ile 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamalarına konu edilen taşınmazlar üzerinde kullanım kadastrosu yapmak suretiyle bu tür taşınmazların envanterini belirlemekten ibarettir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Yaslıca Köyünde yapılan kadastro sırasında 761 parsel sayılı 120 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadim kullanım nedeniyle sağlık ocağı niteliği ile davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak 761 sayılı parsel ve etrafında tescil harici bırakılan bölüm hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; tescil harici bölüm hakkında tutanak düzenlenmediğinden, hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmadığı belirtilerek bozulmuştur....

                  Davacı, kadastro harici bırakılan taşınmazın belirtilen Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasında adına tesciline karar verildiğini ancak uygulama kadastrosu sırasında kadastro harici bırakıldığını belirterek bu bölümün adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, uygulama kadastrosu sırasında kadastro harici bırakılan dava konusu taşınmazın temyize konu bölümünün Aşkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/68 esas sayılı dosyasında davacıya ait 250 ada 7 parsele eklenmesine karar verilen bölüm olduğu ve davacı tarafından kullanıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davalı Hazine ise taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu