Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, taşınmaz üzerindeki muhtesatın kal'i ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, Gümüldür Beldesi Kümeevler mevkiinde bulunan ve kadastro sırasında fundalık ve çalılık olarak tescil harici olarak bırakılan taşınmazın davalı tarafından zeytin ağaçları dikmek sureti ile işgal edildiğini bildirerek, davalının taşınmaza vaki el atmasının önlenmesi ve üzerinde bulunan yapıların kal’i talebi ile dava açmıştır....

    Bilirkişi incelemesi ile tesis kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan alanın; 11 parsel numaralı taşınmazdaki pafta sınırı esas alınarak hava fotoğrafı ile uyumlu şekilde zemindeki kıvrımların tam ölçülmesi ile 15.11.2021 tarihli bilirkişi heyet raporundaki 111 ada 11 parsel içerisinde B harfi ile gösterilen 525,62 m² alanın tescil harici alan olarak bırakılması gerektiği, taşınmazın diğer sınırlarının yönetmelik hükümlerine uygun olduğu belirlenmiştir. Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde daha fazla alanını tescil harici bırakılması gerektiğini iddia etmiş ise de yapılan bilirkişi incelemesi ile tesis kadastrosu sırasındaki sınırların doğru ölçülmediği belirlendiğine göre, önceki miktar olan 6900 m2 ile yeni miktar olan 7,555,71 m2 arasındaki farkın tescil harici bırakılması talebi uygun değildir....

    dayanak yapılan orman ve fen bilirkişilerine verilerek; kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritaları, kullanım kadastrosunda belirlen 2/B haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyonu ile kullanım kadastrosunda belirlenen 2/B hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile aplikasyon ve kulanım kadastrosunda belirlenen 2/B haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle kendilerinden müşterek imzalı krokili ek rapor alınıp dosyaya konulması, Ayrıca, dava dosyasının 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...

      Köyünde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda halen zilyetliğinde bulunan 563 m2 arsa ile üzerindeki iki katlı kargir evin 1993 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmalarında P.I numaralı 2/B alanında kalmasına rağmen, kadastro ekiplerince tam olarak ölçümlerinin yapılmadığını ve tutanak düzenlenmediğini ileri sürerek, taşınmazın 2/B alanında olduğunun tesbiti ile üzerindeki iki katlı kargir evle birlikte adına tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.03.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1962 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir....

          Maddesi hükmüne göre o yerin kadastrosu yapılabilir veya Orman Yönetimi bu yerin 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. Maddesi hükümlerine göre yapacağı orman kadastrosunda bu yeri orman sınırları içine alabilir. 2) İşte, 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırı dışında bırakılan (orman kadastro tutanağı düzenlenmeyen) yerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün aktif dava ehliyeti olduğu gibi 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman ve arazi kadastrosunda 6831 ve 3402 Sayılı Yasa hükümleri birlikte uygulanacağından, kadastro ekiplerince herhangi bir nedenle tutanak düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu durum, 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesinin bir ayrıcalığını oluşturmaktadır. Somut olaya gelince; davacı ......

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/249 Esas, 1992/752 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmaz bölümünün, 1989 yılında orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve 1395 metrekarelik bu alanın 708 parsel olarak Hazine adına tescil edildiği, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda 708 parselin çekişmeli 107 ada 1 parsel kapsamında kullanım kadastrosunun yapılarak davalılar adına zilyetlik şerhi verildiği ve yukarıda anılan ilamların çekişmeli taşınmazın 1395 metrekare yüzölçümlü bölümüne ilişkin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazın men'i müdahale davasının kapsamı dışında kalan bölümü yönünden davacının davasının reddi gerektiği tartışmasızdır. Taşınmazın men'i müdahale davası kapsamında kalan 1395 metrekarelik bölümü yönünden ise; söz konusu Üsküdar 1....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1961 yılında yapılan genel arazi kadastrosu ile 1994 yılında yapılıp kesinleşen ilk orman kadastrosu ve 41 Nolu Orman Kadastro Komisyonunca 6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 9. maddesi uyarınca yapılan çalışma işlemi vardır. Yörede 1961 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dava dosyasına getirtilen orijinalinden fotokopisi çıkarılmış kadastro pafta örneğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, bu yerde 1961 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Devlet Ormanı niteliğiyle tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12/05/2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede arazi kadastrosu 1961 yılında 5602 Sayılı Kadastro Yasası yürürlüğü sırasında yapıldığı ve davaya konu taşınmazın tesbit dışı bırakıldığı tartışmasızdır....

                Kesinleşen tescil kararı gereğince taşınmazın Tapu Sicil Müdürlüğünce tapuya tescil edilmesi gerekirken, “Tesciline karar verilen yerin tescil harici bırakılan yere isabet ettiği ve bu yerin imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak bırakıldığından kullanım amacının değiştiği düşünüldüğünde karar uygulanabilirlik özelliğini kaybettiği, bu durum itibariyle kararın uygulanamayacağı” belirtilerek tescil edilmemiştir. Temyiz konusu bu davada taşınmazı temlik alan ... ... ... vekili, 17/08/2007 tarihli dilekçesi ile Hazine, Orman Yönetimi, Adana Büyükşehir Belediyesi, ... İlçe Belediyesi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine 12.145 m2 taşınmazın tapuya tescil edilmemesi nedeniyle, ... Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de iptal edildiğini belirterek taşınmazın tapu iptali ve tescilini talep etmektedir. Mahkemece ......

                  Şöyle ki; Dosya kapsamından davacının 1954 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmalarında fundalık olarak tescil harici bırakılan taşınmazla ilgili zilyetliğe dayanarak tescil davası açtığı, davacının 24.03.1997 tarihli dilekçesi üzerine haksız işgal ettiği 7500 m2’lik taşınmazla ilgili olarak Milli Emlak Müdürlüğü tarafından tesbit tutanağı düzenlendiği ve davacının kullanım tarihinin başlangıcının 01.01.1995 olarak belirtildiği, bu tarihten itibaren 2003 tarihi de dahil olmak üzere davacının her yıla karşılık çekişmeli taşınmaz için ecrimisil bedeli ödediği ve ecrimisil ödenen taşınmazın dava konusu olan taşınmaz olduğu hususunun da tarafların kabulünde olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu