- K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın 04.04.2006 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı ... A.Ş'ye kredi kullandırdıklarını, müvekkilinin 350.000,00.-TL limitli kredinin müşterek borçlu müteselsil kefili olduğunu, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun davalı bankaya ödenerek kapatıldığını,bankanın dava dışı şirket ile 02.07.2012 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin bu sözleşmeye hiçbir şekilde kefil olarak imzasını koymadığını, bankanın icra işlemine başlayacağını bildirmesi üzerine ihtirazi kayıtla 26.05.2014 tarihli dekont ile 210.645,00.-TL ödeme yapıldığını, davalı bankanın daha sonradan düzenlenmiş kredi sözleşmesinden doğan borcu müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, banka tarafından haksız yapılan tahsilat nedeniyle bu bedelin iadesi için ... 16....
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu şirket arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinin ve Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinin düzenlendiği, şirketin kullandığı kredi ile alınan aracın trafik kaydına rehin şerhinin işlendiği, davacının 13/07/2011 tarihinde düzenlenen 2.000.000,00 TL limitli sözleşmeye 95.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı,Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesine ise sonradan müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu yazılmak suretiyle bankaya rehinli aracın davacıya devrine muvafakat edildiği, aracın 27/02/2012 tarihinde davacıya rehinle yükümlü olarak satışının yapıldığı, davacının davalı bankanın da kabulünde olduğu üzere 15/06/2012 tarihine kadar 95.194,38 TL ödeme yaptığı, dolayısıyla Ticari Taşıt Kredisine ilişkin sözleşme nedeniyle müşterek borçlu ve müteselsil kefaletinden doğan miktarı ödediği, bankanın aracın rehin bedelini tahsil ettiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamasına...
Dava, kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olan davalıya karşı kredi sözleşmesinden doğan alacağın bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle İİK'nın 72. maddesi hükmüne göre borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık temlik eden .... Bankası ile dava dışı .... arasında düzenlenen ve davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı 30.05.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sözleşme gereğince teminat olarak düzenlenen dava konusu bononun da davacı tarafından aval veren sıfatıyla imzaladığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu olan kredinin cari hesap şeklinde işleyen genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırıldığı bilirkişi raporuyla saptanmıştır. Taraflar arasında başkaca bir sözleşmeye de rastlanılmamıştır. Başka bir anlatımla uyuşmazlığa konu tüm kredi işlemleri aynı sözleşme çerçevesinde gerçekleştirilmiştir....
in ölümü sebebi ile mirasçılarına dağıtılması sırasında davacıya yapılacak ödemelerden 63.782,00 TL kesinti yapıldığını, kesintinin nedenininin ise, şirkete ait muavin kayıtlarında görüldüğü üzere davacının davalı şirkete borçluymuş gibi tek taraflı kayıtlar düzenlenmesi olduğunu, muavin kayıtlarında davacının borç hanesine yazılan tutarlardan 15.300,00 TL'nin dava konusu yapıldığını, ancak 48.572 TL borcu olmadığını, davalı şirketin bu alacağını kanıtlamak zorunda olduğunu, şirket ve banka kayıtlarına bakıldığında 10/01/2006- 30/06/2006 tarihleri arasında şirketin banka hesabından kendisi için para çekmediği ve şirketin kasasından böyle bir paranın çıkmadığının görüleceğini ileri sürerek, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile şirkete ödenen 48.572,00 TL’nin istirdatını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davaya konu borcu olduğu için bu bedelin ödeme yapılırken mahsup edildiğini, borca konu bedellerin davalının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı senet borcunun ödenmemesi nedenine dayalı, başlatılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı usulsüz tahakkuk ettirilen elektrik borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı banka tarafından aleyhine takip başlatılmış ise de kendisinin herhangi bir kredi sözleşmesini imzalamadığı gibi, kredi de kullanmadığını belirterek anılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, kredi sözleşmesinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Tarımsal Krediler Sözleşmesinin dayanak yapıldığı takip talebinde asıl alacak tutarının 34.066 TL bulunması nedeniyle uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu düşünülmeden, mahkemece davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının alacağın tamamına yönelik talep hakkı bulunmamasına rağmen toplam kredi borcu ve faizi hakkında takip başlattığını, dosyaya borcun ödendiğine dair belge sunulmadığını ileri sürerek mahkeme kararının bozularak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri 3....
ANONİM ŞİRKETİ’nin imza ve kaşesi bulunduğunu, genel kredi sözleşmelerindeki miktarlar ve hükümler açık olduğunu, banka kredi sözleşmelerinde asıl borçlular ve kefiller temerrütlerinin sonuçlarından sorumlu olduğunu, itiraz eden borçlu, borcun tamamından mesul olduğunu, 05/03/2019 tarihli hesap kat ihtarnamesinde ilgili borcun dayanakları açık bir biçimde belirtildiğini, söz konusu borç yukarıda belirtilen; ... sayılı Diğer/Ticari Kredi hesaptan kaynaklı 117.027,82-TL, ... sayılı İskonto Kredisi TL hesabından kaynaklı 52.305,55-TL, ... sayılı Esnek Ticari Hesap hesabından kaynaklı 44.772,31-TL, ... sayılı İskonto Kredisi TL hesabından kaynaklı 30.000,00-TL, ... nolu Business Kart kullanımından kaynaklı 51.957,95-TL, ... nolu ... kullanımından kaynaklı 2.167,03-TL borçlu tarafından keşide edilen çeklerden ... seri numaralı çekin hamiller tarafından müvekkili bankaya ibraz edilmesi sonrası ödenen çek bedeli nedeniyle 1.605,09-TL, diğer alacaklardan kaynaklı taahhuk eden faiz gider vergisi...
Davacı vekili, davalı Müdürlükçe tahakkuk ettirilen yatırıma iştirak bedeline ilişkin alacağın, ödenen 7.491,52 TL'nin iadesi, dava konusu borca ilişkin senetler hakkında başlatılan Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2012/7302 esas ve Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2011/6845 esas sayılı dosyalardan borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iptali ve iadesi, ilgili senetlerin dava sırasında ödenmek zorunda kalınması halinde ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 7.491,52 TL bedelin tahsili ile Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2011/6845 esas sayılı dosyasından davacının borçlu olmadığının tespiti konusunda hüküm oluşturulmasına rağmen, davacının Küçükçekmece 3....