DELİLLER : Yazılı beyanlar, kredi kartı sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, İcra İflas Kanunu 72. Maddesi gereğince borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10/3 maddesine göre; tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. Adana 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6699 takip sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, alacaklı Türkiye Ziraat Bankası tarafından borçlu Ali Delikanlı, Mehmet Delikanlı ve Sevim Özçelik aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı 47.880,62 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 50.807,01 TL üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleştiği görülmüştür....
Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davacınında müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, davacının söz konusu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, sözleşme gereğince dava dışı borçlu şirkete 2017 yılında kredi kullandırıldığını, kullanılan kredilerden kalan alacak kısmının ödenmemesi üzerine Ankara 54. Noterliği'nden 08/07/2020 tarih 24819 yevmiye nolu ihtarnamesi çekilerek hesabın kât edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/7151E. takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davacının şirket ortaklığından ayrılmasının ve tek taraflı olarak kefillikten rücu etmesinin kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
bir talebi olup olmadığı hususunda kesin ve somut bir delil olmadan müvekkilini borçlu ilan etmek kabul edilemeyeceğini, sırf müvekkili 2016 yılında genel kredi ve teminat sözleşmesini imzaladı diye kefillikten çıktığını ihbar etmesine rağmen kendisi çıktıktan sonra da hala çekilen kredilerden sorumlu tutulması hukuka, kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından yeterli inceleme yapılmadan dosyaya sundukları evraklar, banka kayıtları incelenmeden müvekkili borçlu ilan etmek hukuk devleti genel ilkelerine de aykırı olduğunu, banka kayıtları incelenmeden müvekkili borçlu ilan etmek hukuk devleti genel ilkelerine de aykırı olduğunu, 2016 yılında imzalamış olduğu bir kredi sözleşmesi var diye sürekli o sözleşme üzerinden kredi çektirmenin kabul edilemeyeceğini, bankanın her krediden müşterilerinden onay alması ve o şekilde kredi vermesi gerekirken, müvekkilin onayı olmadan her kredi de müvekkili sorumlu tutmak zayıf konumda bulunan müvekkilinin hakları korunması gerekirken aksine borçlu ilan...
buna rağmen bonoyu 29.02.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borçlar nedeniyle takibe koyan davalı bankanın takibinde haksız olduğu, bu nedenle icra dosyasına davacı tarafından ödenen miktarın davacıya iadesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesine bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Tüketici Mahkemesi ve ... 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2022/182 E., 2022/283 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, murisin davala bankadan aldığı tüketici kredisi sebebiyle mirasçıların borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedellerin istirdadı istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin akli melekeleri yerinde olmadığından vesayet altına alındığını, dava dışı ...ve ...'ün davalı banka ile akdettikleri kredi sözleşmelerinin teminatı olarak müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalının kredi alacağının tahsili için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan .......
Nakde çevrilen teminat mektubu miktarından mahkemece kabul edilen eksik iş miktarı düşüldüğünde istirdat istemi yönünden kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespiti istemi sürdürüldüğüne göre, mahkemece KDV dahil edilmek suretiyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti istemi yönünden karar verilmesi gerekirken, KDV ayrılarak kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup, özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği gözden kaçırılarak, KDV miktarı yönünden yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davanın kabul edilen kısmına göre peşin yatırılan 6.093,10 TL harcın mahsubu ile kalan harcın davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına karar verilmiştir....
. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı tarafından müvekkillerine karşı takibe konu edilen iki kredi sözleşmesinden 10.11.2006 tarihli olan sözleşmede müvekkillerinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaları bulunmasına rağmen 27.08.2008 tarihli olan 2.sözleşmede imzalarının bulunmaması nedeniyle 2.sözleşmeden sorumlu tutulamayacaklarını bildirerek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, 27.08.2008 tarihli sözleşmede davacıların imzalarının bulunmadığından sorumlu olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı bankaca, Kredi Genel Sözleşmesine istinaden başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....