"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili Fon'a devredilen ...'la davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince davalıya kredi kullandırıldığını, ancak davalının kullanmış olduğu kredi borcunu ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin borcunun talep edilen kadar olmadığını, yine müvekkilinin temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada Ankara 6.Asliye Ticaret ve Ankara 2. Tüketici Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, banka kredi kartı sözleşmesinden doğan borcun tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, kredi kartları ile ilgili ihtilafların 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 2. Tüketici Mahkemesi ise davanın esası hakkında karar vermiş, verilen karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 27.10.2005 günlü ilamıyla bozulmuş, bozma sonrası yapılan kanun değişikliği nedeniyle de Ankara 2. Tüketici Mahkemesi görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Uyuşmazlık, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/223 Esas KARAR NO: 2024/227 DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ: 28/03/2022 KARAR TARİHİ: 29/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA:Davacı vekili, müvekkili banka tarafından 3.000.000,00 TL kredi limit kapsamında 28/09/2020 tarihinde davalı şirkete kredi kullandırıldığını; davalı ----- krediye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefalet verdiğini, borcun ödenmediğini, borçlu firmaya ulaşamadıklarını, ------adresini de terk etmiş olduğunu belirterek banka tarafından zorunlu olarak hesabın kat edilip ------yevmiye nolu kat ihtarının tebliğ ettirildiğini; bununla da sonuç alınamayınca davalılar aleyhine-----dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalılardan %20 icra...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... Sar.Mot.Ltd.Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin davalı tarafça müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesinde düzenlenen ve borçlunun itirazının hükümden düşürülerek takibin devamını sağlamayı amaçlayan itirazın iptali davası hukuki nitelikçe takip hukukuna özgü bir tahsil davasıdır. İtirazın iptali davasının açılabilmesi ve davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için bir takım şartların varlığı gerekir. Bu şartların bulunmaması halinde davanın usulden reddi gerekmektedir. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesinin öncelikli şartı hukuki yararın bulunmasıdır. Hukuki yarar kural olarak davanın açıldığı anda mevcut olmalıdır. Ancak bu tür davaların icra takibi ile olan bağlantısı gözetildiğinde itirazın iptali davasına esas takibin yapıldığı tarihte davacının takipte hukuki yararı olmalıdır. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesinin ikinci şartı da geçerli ilamsız icra takibinin yapılmış olmasıdır. İtirazın iptali davasının üçüncü şartı ise süresi içerisinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunmasıdır....
Eldeki davanın, bankacılık işleminden kaynaklı düzenlenen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine ilişkin olarak dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi ve tahsis edilen ticari kredi kartından kaynaklı borçların davacı tarafından sözleşmeye kefil olan davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, HSK'nin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı kararı uyarınca ''1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının bankadan alıp kullandığı kredi kartı borcunu ödemediğini, hesap kat ihtarının sonuçsuz kalıp, yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, 8.485,72 YTL....
Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere kredi borcundan sorumlu olduğunu, bu borcun da ödendiğini, davacının iddia ettiği alacağın müvekkilinin imzaladığı kredi sözleşmesinden sonra tesis edildiğini ve müvekkilinin imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesinden doğan bir alacak olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın kredi lehtarına 06/05/2009 tarihinde 80.000 TL taksitli ticari kredi kullandırmış ise de, davalı ...'...
- TL'den, davalı T4'ın ise yalnız kredi kartı borcundan kaynaklı 46.991,76- TL Asıl Alacak, 4.121,11- TL İşlemiş Faiz, 206,06- TL BSMV ,177,78- TL Masraf olmak üzere 51.496,71- TL den borçlu olduğu belirtmiştir....
ile uyumlu olduğu, denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, davalının davacı bankadan aldığı ödenmeyen kredi kartı borcundan ötürü 14.916,20 TL sı asıl alacak olmak üzere toplam 16.266,06 TL borçlu olduğu, davacının bu miktarı aşan talebinin yerinde olmadığı, davalının takibe itirazı bu miktar üzerinden haksız olup iptali gerektiği kanaatine varılmış, davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....