Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 13.04.2005 - 25.09.2006 tarihleri arasında davalı kooperatif yönetiminde görev aldığını, 25.09.2006 tarihine kadar kendisine ödenmesi gereken aylık ücret ve huzur hakkı için davalı kooperatif aleyhine yaptıkları icra takibine davalının itirazı üzerine takibin 21.916,00 TL'lik kısmı yönünden durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, asıl alacak olan 21.916,00 TL'nin ödeme gününden itibaren işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davacının 13.04.2005 tarihinden üyeliğini devrettiği 02.01.2006 tarihleri arasındaki kooperatif başkanlığı ve üyeliği süresinin 8 ay 17 gün olduğu, bu sürenin parasal karşılığının 21.000,00 TL olup müvekkili kooperatifin bu miktar dışındaki takip tutarına itiraz etmekte haklı olduğunu savunarak, davanın reddine, %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekilinin üyeliği kooperatif üyesinden devraldığını, devir işleminin kooperatif yönetim kuruluna bildirildiğini ancak üyelik devrinin ve yeni üyeliğin yönetim kurulunca kabul edilmediğini ileri sürerek, kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yönetim kurulunun red kararına karşı genel kurula itiraz hakkı kullanılmadığını, üyelik devrinin muvazaalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek HÜKÜM : Beraat (tüm sanıklar için ayrı ayrı) Sanıkların şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek suçundan beraatlerine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihi 27/06/2010 olmasına rağmen, hükümde 05/11/2006 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilerek yapılan incelemede; Sanıkların kooperatifin yönetim kurulu üyeliği yaptıkları dönemler içerisinde yapılan genel kurul toplantılarında katılanlar tarafından kooperatif aleyhine açılan dava, borç miktarı gibi bilgileri genel kurul toplantı tutanaklarıyla üyelere bildirmedikleri ve bu suretle üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların savunmaları, katılanların beyanları ile dosya kapsamı ile dava konusu olayda meydana gelen ve katılanların maddi zararının bir alacak borç ilişkisinden kaynaklandığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olup kooperatifte üç adet hissesi bulunduğunu, davalı kooperatiften çıkarıldığını telefonla öğrendiğini, çıkarma kararının usule, yasaya ve hukuka aykırı olarak alındığını ve kararın usulüne uygun olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek, müvekkili hakkındaki çıkarma kararının iptaline ve kooperatif ortağı olduğunun tespitine, müvekkiline ait hisseler başkasına devredilmişse bu devrin iptali ile müvekkiline tahsis edilmesine veya tapuda tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili, öncelikle davacının aidat borçlarını ödememesi nedeniyle yasal ihraç prosedürüne uygun olarak üyelikten ihraç edildiğini savunmuş, ıslah dilekçesiyle, davacının üyeliği devraldığını iddia ettiği kişi esasında kooperatif üyesi olmadığından davacının da baştan beri kooperatif üyesi olmadığını, bu nedenle alınan ihraç kararının yok hükmünde olduğunu, davanın bu nedenle reddedilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline, B blok .... kat .... no’lu dairenin davacıya aidiyetinin tespitine dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.07.2012 tarih ve 2012/1108-2012/4689 E-K sayılı ilamıyla hükmün gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

            Davalı vekili, müvekkilinin kooperatifin kendisine tahsis ettiği daireyi sattığını ve üyeliği devrettiğini belirtmişse de, bağımsız bölümün devri kooperatif ortaklığının da devri anlamına gelmez. Davalının üyeliğini devrettiği veya ortaklıktan çıktığı ya da çıkarıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından, takip tarihi itibarıyla davalının kooperatif üyesi olduğunun kabulü gerekir. Davalının kardeşi ... ile ilgili başka dosyada görülen davada, o dosyadaki delil ve belgelere göre anılan şahsın üyeliğini devrettiğinin kabul edilmesi, eldeki dosyada davalının da üyeliğini devrettiği anlamına gelmeyecektir. Diğer taraftan davalı, 2014 yılındaki genel kurul kararı ile daha önce iptal edilen döneme ilişkin aidat kararı alınmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Kooperatifin amaçlarının gerçekleşmesi doğrultusunda kooperatif ortağının genel kurul kararları doğrultusunda ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Parasal yükümlülük, kooperatife karşı her türlü akçeli yükümlülüğü ifade etmektedir....

              olduğu, davacının halen davalı kooperatifte iki üyeliğinin bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 02.05.2011 gün ve 137 sayılı ihraç kararının iptali ile davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir....

                Plakalı araçtaki %64'lük payın davacı adına trafiğe kayıt ve tesciline, davalı kooperatif üyeliğine ilişkin davanın ise, davalı ... adına olan bir adet kooperatif hissesi bölünemeyeceğinden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. ...-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı kooperatife kayıtlı aracın mülkiyeti ile kooperatif üyeliğinin aidiyetine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99/.... maddesi "Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır." hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacı davalı kooperatifteki davalılardan Halit'in üyeliğinin %64'lük kısmının kendisine ait olduğunu ileri sürerken, davalı ... ise üyeliğin kendisine ait olduğunu, diğer davalı kooperatif ise kooperatif hissesinin bölünemeyeceğini ileri sürdüğü anlaşıldığından, kooperatif üyeliği hususu tartışmalıdır....

                  Şöyle ki; dava konusu 954 parsel üzerindeki 17 nolu bölüm, 02.12.2002 tarihinde kooperatif yoluyla davalı adına tescil edilmiş ise de kooperatif üyeliği 1999 yılında devralınmıştır. Mahkemece kooperatif üyeliği ve ödemelere ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmemiş, mal ayrılığı rejimi döneminde yapılan ödemeler ile edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde yapılan ödemeler ayrı ayrı araştırılmamış, yine banka mevduatna ilişkin kayıtlar ve hesap hareketlerine ilişkin belgeler getirtilerek, dava konusu dövizin edinilmiş mal niteliğinde olup olmadığı belirlenmemiş, davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı usulüne uygun olarak tespit edilmemiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan araştırma ve incelemeler yapılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    O halde toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafından davalının kooperatif aidatının ödenmediği ileri sürülmüş, davalının ise borca itiraz dilekçesinde davaya cevap dilekçesinde ve yazılı beyanlarda davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif üyeliğinin 2433 ada 1-2 parsel üzerinde A blok 2. Kat 12 numaralı daireye özgülendiğini, bu daireninde 2015 yılı ocak ayında yıkıldığının savunulduğu anlaşılmakla bilirkişi kurulunun raporlarına göre, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, halen kooperatif üyeliğinin devam ettiği, kooperatifin taahütlerini yerine getirmemesi sebebiyle davalının uğradığı zarar veya taleplerinin ayrı bir dava konusu olduğu, davalının kooperatif üyeliği devam ettiği sürece belirlenen aidatları ödemekle yükümlü olduğundan ( Yargıtay 23....

                      UYAP Entegrasyonu