Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre kooperatif üyesinin, üyeliği gereği kendine tahsis olunan taşınmazın, tapu iptal ve tescilini isteyebilmesi için öncelikle kooperatifin üyesi bulunması ve bu üyeliği gereği kooperatife karşı tüm parasal (akçeli) yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ödemelerin tamamını gerçekleştiren diğer kooperatif üyeleriyle eşit durumda olduğunu ispatlaması gerekeceği ayrıca 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olduğundan, davacıyla aynı durumda olan birçok ortağa borca rağmen tapularının verilip verilmediğinin belirlenmesi gerekeceğidir. Kooperatif ana sözleşmesinin 62. maddesi uyarınca konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerin katılımı ile noter önünde çekilecek kura ile dağıtılacağını, konutların 59/2 maddesine göre (2....

    DAVALININ CEVABI :Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının 12/01/2011 tarihinde kooperatif üyeliği olan taşınmazını dava dışı ... isimli şahsa sattığını, tapu satış senedi suretini mahkemeye ibraz ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE:Derdest dava kooperatif aidatlarının ödenmemesi sebebiyle talep edilen alacak davasıdır. Davacı kooperatif, davalının üyesi olduğunu ve 22.07.2018 tarihli genel kurulda alınması öngörülen 24.500 TL kooperatif aidatını ödemediği iddiası ile işbu davayı açmıştır. Davalı ise kooperatif alacağı olan konutu 12.01.2011 tarihinde dava dışı ...'e sattığını bu sebeple aidat alacağından sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmektedir. Uyuşmazlık, kooperatif üyesinin üyeliği devam ederken kooperatif hissesine düşen konutu devretmesinin, kooperatif aidatlarından sorumlu tutulmamasını gerektirip, gerektirmediği noktasında toplanmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, ödünç sözleşmesine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, davada kooperatif üyeliği ilişkisine dayalı bir uyuşmazlık yoktur. Bu kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4. maddesi uyarınca 13. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. G/K...

        -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik nedeniyle tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kooperatif yönetimi tarafından üyelerden tapu masrafı adı altında ....000,00 TL talep edildiğini, tapu masraflarının 135,00 TL olduğunu, istenen ....000,00 TL'nin genel kurul kararına dayanmadığını, kooperatifin açmış olduğu tazminat davası dilekçesinde, müvekkili hakında zimmet iddiasında bulunduğunu, bu ifadelerin müvekkilin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu, tazminat davasının, müvekkilinin başkanlık yaptığı dönemle ilgisi olmadığının tespit edilmesi üzerine dosyanın takipsiz bırakıldığını, müvekkilinden özür dahi dilenmediğini, dava açılan dönemde kooperatif yönetim kurulu üyeleri ..., ...., ... tarafından ileri sürülen gerçek dışı iddiaların diğer kooperatif üyeleri ve sakinleri ile paylaşıldığını, bu nedenle müvekkilinin komşuluk ilişkilerinin bitme noktasına geldiğini, müvekkilinin kooperatif üyeliği ile edindiği evini satışa çıkarmak zorunda...

          Davalı kooperatif vekili, tahsis işleminde bir hata olmadığını, dava devam ederken davacının üyeliğini devrettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava davalısı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın taraflarca takip edilmediği ve işlemden kaldırılmasından sonra süresinde yenileme talebinde bulunulmadığından, asıl ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına ve ....200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı kooperatife verilmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyeliği iddiasına dayalı taşınmazın aidiyetinin tespiti ve teslimi istemine ilişkindir. Yargılama aşamasında davacının, kooperatifteki üyeliğini ........2011’de ...isimli kişiye devrettiği anlaşıldığından, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmamıştır....

            Taşınmazın adı geçen kişiye satışı, bu kişi tesadüfen ortak ise de, kooperatif ortağı sıfatıyla yapılmış olmayıp, genel kurul kararında alıcının kooperatif ortağı olması koşulu aranmamış ya da satış sonrasında alıcının ortak yapılması zorunluluğu öngörülmüş değildir. Bu satışa konu taşınmaz üzerinde kooperatif üyeliği de oluşturulmadığına göre, uyuşmazlık, kooperatif .../... ve üyesi arasında ise de, ortaklık ilişkisi kapsamında kalan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Genel kurul kararının sahte olup olmadığı noktasındaki uyuşmazlık tapu kaydının iptali nedenine ilişkin olup, bu husus davaya ortaklık ilişkisinden doğan bir dava niteliği vermez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, kooperatif, köy tüzelkişiliği ve gerçek kişi arasındaki bina bedelinin arsa bedelinden fazla olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 16/03/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Mahkemece, Dairemizin bozma kararı doğrultusunda, taraflardan açıklamaları alınmış olup, davacı kooperatif yetkilileri....ve... tarafından 05... 2010 havale tarihli dilekçeyle yapılan açıklamada, kooperatifin sanayi sitesi içerisinde ... yeri bulunmayanlardan kesinlikle sermaye payı arttırma işleminden başka herhangi bir ad ve suretle bedel ve aidat ödemesini istenmediği ve şimdiye kadar da bu şekilde tahsil ettikleri bir tutar olmadığı beyan edilmiştir. Somut olayda, davalının kooperatif üyesi olduğu, ancak tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu parseldeki ... yerinin davalı adına kayıtlı bulunmadığı ve üyeliği boyunca da bu ... yerine hiç sahip olmadığı, davalı kooperatif yetkililerinin açıklamalarıyla bu hususun kooperatifin de kabulünde olduğu anlaşılmıştır....

                  Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir....

                    Davalı vekili, kooperatifin halen faal durumda olduğunu, iş programını bitirmediğini, irtifak kurulmuş tapuların kooperatif adına olduğunu, ortaklar adına ferdi mülkiyet oluşturulmadığını, hem davacının hem de üyeliği devraldığı ...'nın davacı kooperatif hesabına girmiş tek kuruşu bulunmadığını, bu kişilerin avukatının aynı kişi olduğunu, bir hilenin sürdürülmeye çalışıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatifte iki adet üyeliği bulunduğu ancak, ne davacının ne de üyeliği devreden ....'nın kooperatife herhangi bir ödemesinin olmadığı, davacının tescil ve ecrimisil isteyebilmesi için öncelikle kendi edimini ifa etmesi gerekip, diğer üyeler gibi aidat ve borçlarını ödemesi gerektiği halde ödemediği, TMK'nun 2. maddesi göz önüne alındığında davacının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu