Taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle taraflar arasındaki ticari ilişki satış sözleşmesinden kaynaklı olup, uyuşmazlığın çözümünde de Türk Borçlar Kanununun 207 ve devamı niteliğindeki hükümler ile ayıba ilişkin Türk Ticaret Kanunun 18. ve 23. Maddeleri göz önünde bulundurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan ve davalı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki alacağın tenkisi hükümlerine göre geçerli olan satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, yerel mahkemece uyuşmazlık taraflar arasındaki satış sözleşmesi çerçevesinde çözümlenmiştir.Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlık alım-satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden...
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekil yerine adi yazılı olarak yapılması sebebiyle geçersizliği iddiasına dayalı ödenen bedelin iadesi için girişilen icra takibine karşı vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tapu iptal tescil isteği bulunmamaktadır. Davanın bu niteliği ve mahkemenin hükmü gözetildiğinde görevli Daire'nin Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi olması icap eder. Ne var ki; Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi 10.2.2014 tarih 2013/19182 Esas-2014/1795 Karar sayılı kararında, mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre davanın itirazın iptali (harici satış senedine dayalı ilamsız icra takibinden kaynaklı) istemine ilişkin olduğunu açıklayarak dosyanın Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermiştir. Yargıtay (14.)...
Davalı cevap dilekçesinde, zamanaşımı definde bulunmuş, ayrıca harici satış sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 12.831 TL üzerinden takibin devamına ve inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davada, geçersiz satış sözleşmesinden kaynaklı ödenen satış bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili talebine ilişkindir.Diğer bir deyişle, taşınmazın, davacıya devrine ilişkin ifanın imkansızlığı nedeniyle, davalıya ödenen paranın iadesine ilişkindir....
Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....
Davacı vekili 07.06.2022 tarihli duruşmada seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullandığını ve ödenen bedelin ihtarın tebliği tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini bildirmiştir....
Dava, 4077 Sayılı Yasa'ya istinaden açılan satın alınan taşınmazın tapusunun iptali ile tescili mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi davasıdır. 04.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi davacı ile dava dışı ASB Madencilik ... İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. Ltd. Şti. arasında yapılmış olup taraflar arasında düzenlenmiş başkaca bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacının dava dilekçesinde belirtiği ... 41. Noterliği'nin 08.11.2005 tarihli ... Konutları Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşine Ait Sözleşme ise dava dışı.... ile TOKİ Başkanlığı arasında imzalanmıştır. Bu durumda davacı aralarında hukuki ilişki bulunmayan davalı idareden herhangi bir talepte bulunamaz. O halde mahkemece husumet yönünden red kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Hukuk dairesinin 17/09/2020 tarih, 2020/1078 esas, 2020/1178 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebi bulunmadığı, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, genel kredi sözleşmelerinin 6102 sayılı TTK'nın 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğu, bu sözleşmeleri temine tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerininde ticari dava olduğu, uyuşmazlığın her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötü niyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi talebiyle açılmışsa da, temel ilişkinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. Maddesi uyarınca; ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğu tartışmasızdır....
in üstüne satış verdiğini, davalıların ise ellerinde bulunan 1.200.000 TL senedi iade etmediklerini, arabayı verdikleri halde 350.000 TL daha istediklerini, daireyi almakla tehdit ettiklerini, bu nedenlerle dava konusu senedin protesto edilmemesi ve ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta davacı ön inceleme duruşmasında, ...nin ... Kayabaşı mahallindeki yapılacak olan konutlardaki kuradan çıkan hakkını 200.000 TL'ye davalılara sattığını, teminat olarak da davaya konu ettiği 1.200.000 TL'lik bonoyu verdiğini, konut hakkının satışından kaynaklı olarak kendisine ödenen 200.000 TL ile de araba aldığını, daha sonra davalılar ile aralarında anlaşmazlık çıktığından konut satışından vazgeçtiklerini, kendisinin de arabayı davalılara iade ettiğini, ancak davalıların senedi geri vermediklerini, bu nedenlerle borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini beyan etmiştir....