WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili taraflar arasında yapılan sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması sebebi ile geçersiz olduğunu, ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 6502 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince; Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. 2- Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Yukarıda maddede düzenlendiği gibi taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yada ön ödemeli konut satış sözleşmesinin yazılı yapılması zorunludur. Taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi niteliğinde Emlak Rezervasyon Sözleşmesi'nin adi şekilde yapıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme zorunlu şekil şartlarını taşımadığından TBK. 27. maddesi gereğince geçersiz olacaktır....

Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın Devremülk Pay Vaadi Sözleşmesinden kaynaklandığı ve davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Dava konusu cep telefonunda Davacı Tüketicinin anılan şikayetlerinin üretici/üretim kaynaklı olduğu, kullanıcıdan kaynaklı kullanım hatası sonucu meydana gelmediği, b. Dava konusu cep telefonunun bu haliyle etkin olarak kullanılamadığı, tüketicinin makul olarak beklediği faydayı sağlamadığı, c. Dava konusu cep telefonunda gözlemlenen arızanın ilk başta gözle görülemeyen, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan bir arıza olması nedeniyle “ayıplı (gizli) mal” olarak değerlendirilebileceği, yönündeki oy ve görüşümü Sayın Mahkemenizin bilgi ve takdirlerine saygılarımla arz ederim." şeklindedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ile ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil şirketin şubesine gelerek faizsiz şekilde konut sahibi olmak amacıyla konut edindirme sözleşmeleri hakkında bilgi aldığını ve konut bedelini belirleyerek müvekkili ile konut edindirme sözleşmesi akdettiğini, her ne kadar sözleşmenin adı konut edindirme ise de, müvekkili bir finans kuruluşu olduğundan konut satışı ve/veya satış vaadinin söz konusu olmadığını, bu sözleşme kapsamında davacının organizasyona katılmasının ardından isminin çekilişlere katılarak isminin çekilişte çıkması halinde müvekkili şirket tarafından konutun alınması için davacıya bu konutun bedelinin ödendiğini, müvekkilinin sağladığı hizmetin bir nevi, bankaların konut kredilerine benzemekte olup, kredi sisteminden farklı olarak bu sistemde iştirakçilerin birbirini finanse ettiğini ve faiz ödenmediğini, yani müvekkilinin konut satışı ve/veya satış vaadinin söz konusu olmadığını, iştirakçilerin edindiği konut ve araçların...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, harici satım sözleşmesi kapsamında davalıya ödenen daire bedelinin harici satış sözleşmesinin feshi nedeniyle iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı aleyhine Ereğli İcra Dairesi'nin 2018/926 E. Sayılı dosyası ile "07/12/2016 ev almak için verilen tapunun devredilmemesi nedeniyle geri iadesi" sebebine dayalı olarak takip başlatılmış olup borca itiraz üzerine takip durdurulmuştur. Taraflar arasında düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmayan 30/11/2016 tarihli adi yazılı daire satış sözleşmesi ile davalının Orhangazi Mahallesi, 8 ada, 8 parsel sayılı taşınmazda yapacağı binadan bir adet bağımsız bölümü davacıya satmayı vaat ettiği, satış bedelinin 165.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı sabittir....

      Dava, taraflar arasında imzalanan harici gayrimenkul satış sözleşmesi uyarınca davacıya satılan ancak davalı tarafından tamamlanmadığı için teslim edilmeyen devremülk için düzenlenmiş olan sözleşmenin iptali ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili ve davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı şirket adına tescili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kunun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesi ile satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır. Anılan kanunun 3....

        tahsiline yönelik işlemin usulüne uygun olduğu ve bu nedenle davacının davalıdan ödenen bedelin iadesi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne, ödenen 5.663,00 TL’nin davacılara iadesine, ödenmeyen 2.500,00 TL yönünden davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı mal ve hizmet nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre, halen davacıların elinde bulunan mobilyaların da davalıya iadesine 2013/30030-30052 karar verilmesi gerekirken, bu yönde hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            içerisinde olduğu mobilyalarda şişme oluştuğu, kış aylarında daireyi su bastığını, 2014 yılında da taşınmazın oturulamaz hale geldiğini ancak bu sefer sorunun işçilik kaynaklı olmadığı gerekçesi ile sorunun giderilmediği, 2018 yılında tekrar onarım yapıldığı, taşınmazın kullanılmasının mümkün olmadığı, 2019 yılında taşınmazın iadesi için talepte bulunulduğu ancak sonuç alınamadığı, taşınmazın niteliğinin konut değil depo şeklinde olduğu, sitedeki tüm dairelerin niteliğinin depo olmasından dolayı belediye tarafından işlem yapıldığı, depo vasfının hile ile gizlendiği, taşınmazın hukuki ve füli ayıplı olduğunu beyanla sözleşmenin feshi ile taşınma için ödenen bedelin iadesine, 2014 ve 2018 yıllarında iki kez kullanılamaz hale gelen taşınmazın onarım giderleri için 10.000,00 TL bedelin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayıplı taşınmazın davalıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dava dilekçesinde sözkonusu cihazların davalı şirketten satın alındığı, kendileri tarafından montajdan sonra arıza vermeye başladığı, ayıp ihbarında bulunulduğu halde giderilmediği ileri sürülerek bedelin iadesiyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Mahkeme gerekçe kısmında dava sözleşme ve garanti yükümlülüğünün ihlâli dolayısıyla ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, satış bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminatın tahsili olarak vasıflandırılmıştır. Uyuşmazlık tacirler arası satış sözleşmesinden kaynaklandığından belirlenen bu niteliğine ve mahkemenin vasıflandırmasına göre kararın temyizen incelenmesi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi görev alanında kalmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu