Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında 14.01.2008 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, konut tesliminin 30.07.2010 olarak kararlaştırıldığı, konutun tapusunun 29.06.2009 tarihinde davacı adına tescil edilmiş olduğu ve davalılar tarafından 01.06.2012 tarihinde konutun teslime hazır hale geldiğine dair bildirimin davacıya gönderildiği ve 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının 06.06.2012 tarihinde davalılara fesih ihtarı çektiği, bu durumda sözleşmenin feshi değil varsa gecikme nedeni ile tazminat veya tapu iptali ile ödenen bedelin talep edilebileceği, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan bağımsız bölümün taahhüt edilen tarihte teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

    Somut olayda, taraflar arasında konut satım sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmediği iddiasıyla davalıya ödenen bedelin iadesi istemi mevcut ise de, davalı Konut Yapı Kooperatifi olup ticari veya mesleki amaçla hareket etmediğinden, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

      Davacı vekili taraflar arasında yapılan sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması sebebi ile geçersiz olduğunu, ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 6502 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince; Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. 2- Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Yukarıda maddede düzenlendiği gibi taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yada ön ödemeli konut satış sözleşmesinin yazılı yapılması zorunludur. Taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi niteliğinde Emlak Rezervasyon Sözleşmesi'nin adi şekilde yapıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme zorunlu şekil şartlarını taşımadığından TBK. 27. maddesi gereğince geçersiz olacaktır....

      Dava konusu cep telefonunda Davacı Tüketicinin anılan şikayetlerinin üretici/üretim kaynaklı olduğu, kullanıcıdan kaynaklı kullanım hatası sonucu meydana gelmediği, b. Dava konusu cep telefonunun bu haliyle etkin olarak kullanılamadığı, tüketicinin makul olarak beklediği faydayı sağlamadığı, c. Dava konusu cep telefonunda gözlemlenen arızanın ilk başta gözle görülemeyen, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan bir arıza olması nedeniyle “ayıplı (gizli) mal” olarak değerlendirilebileceği, yönündeki oy ve görüşümü Sayın Mahkemenizin bilgi ve takdirlerine saygılarımla arz ederim." şeklindedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ile ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

        Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne, ödenen 5.663,00 TL’nin davacılara iadesine, ödenmeyen 2.500,00 TL yönünden davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı mal ve hizmet nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre, halen davacıların elinde bulunan mobilyaların da davalıya iadesine 2013/30030-30052 karar verilmesi gerekirken, bu yönde hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil şirketin şubesine gelerek faizsiz şekilde konut sahibi olmak amacıyla konut edindirme sözleşmeleri hakkında bilgi aldığını ve konut bedelini belirleyerek müvekkili ile konut edindirme sözleşmesi akdettiğini, her ne kadar sözleşmenin adı konut edindirme ise de, müvekkili bir finans kuruluşu olduğundan konut satışı ve/veya satış vaadinin söz konusu olmadığını, bu sözleşme kapsamında davacının organizasyona katılmasının ardından isminin çekilişlere katılarak isminin çekilişte çıkması halinde müvekkili şirket tarafından konutun alınması için davacıya bu konutun bedelinin ödendiğini, müvekkilinin sağladığı hizmetin bir nevi, bankaların konut kredilerine benzemekte olup, kredi sisteminden farklı olarak bu sistemde iştirakçilerin birbirini finanse ettiğini ve faiz ödenmediğini, yani müvekkilinin konut satışı ve/veya satış vaadinin söz konusu olmadığını, iştirakçilerin edindiği konut ve araçların...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, harici satım sözleşmesi kapsamında davalıya ödenen daire bedelinin harici satış sözleşmesinin feshi nedeniyle iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı aleyhine Ereğli İcra Dairesi'nin 2018/926 E. Sayılı dosyası ile "07/12/2016 ev almak için verilen tapunun devredilmemesi nedeniyle geri iadesi" sebebine dayalı olarak takip başlatılmış olup borca itiraz üzerine takip durdurulmuştur. Taraflar arasında düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmayan 30/11/2016 tarihli adi yazılı daire satış sözleşmesi ile davalının Orhangazi Mahallesi, 8 ada, 8 parsel sayılı taşınmazda yapacağı binadan bir adet bağımsız bölümü davacıya satmayı vaat ettiği, satış bedelinin 165.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı sabittir....

          tahsiline yönelik işlemin usulüne uygun olduğu ve bu nedenle davacının davalıdan ödenen bedelin iadesi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            Dava, taraflar arasında imzalanan harici gayrimenkul satış sözleşmesi uyarınca davacıya satılan ancak davalı tarafından tamamlanmadığı için teslim edilmeyen devremülk için düzenlenmiş olan sözleşmenin iptali ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili ve davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı şirket adına tescili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kunun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesi ile satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır. Anılan kanunun 3....

              UYAP Entegrasyonu