Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Hal böyle iken; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2018/255 ESAS 2019/370 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Tarsus 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 05/12/2019 tarih ve 2018/255 Esas 2019/370 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkili ile davalı şirket arasında 18/05/2014 tarihinde 17.952,00 TL karşılğında 02660 Sözleşme numaralı Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından 17.952,00 TL davalı şirkete müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili ile sözleşme yapılmış olmasına rağmen resmi şekilde yapılmamış olması ve tapuda şerh işleminin yapılmamış olması nedeniyle yapılan sözleşmenin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Yargıtay İçtihatlarına göre hukuken geçersiz olduğunu ve resmi şeklide yapılmayan devre mülk sözleşmesinden tüketici cayma süresi ile bağlı...
Otel İşletmeleri Tur.İnş.Tic.Aş vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; hükmü temyiz eden davalı şirketin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin ve sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede cayma hakkı ve değişim hakkı gibi bazı hakların belirtilmediği, bu durumun haksız şart niteliğinde olduğu saptaması yapılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; Davacı vekil eden şirketin halihazırda tamamlandığını ve uzun süredir faal olan tesisine geldiğini, vekil eden şirket tarafından tüm yükümlülüklerini yerine getirildiğini ve davacıya sözleşme konusu yerde konaklama imkanı da sağlandığını, vekil eden şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmeden sonra tapuda dava konusu taşınmaz mülkiyetini nakleden satış akdi yapıldığını, tüketicinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 gün içerisinde sözleşmeden cayma hakkı bulunduğunu ve davacının cayma hakkı olduğu kabul edilse dahi, tecrübe ve muayene koşulu sağlandığından ve süresi içerisinde cayma hakkı kullanılmadığından davanın reddi gerektiğini ve bu yönüyle düşünüldüğünde dahi yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, davacının dayandığı sözleşme ve taşınmaz mülkiyetini nakleden akit tablosu incelendiğinde, satış bedelinin 51.000 TL olduğu görüldüğünü, cayma halinde iadesi gereken satış bedeli olduğunu...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Gayrimenkul satış sözleşmesinden cayma nedeniyle, sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak ödenen bedelin istirdadı, bakiye borca ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalılar Obaköy - Haldız adi ortaklığı arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, satış bedelinin bir kısmının peşin, bir kısmının T.İş Bankasından alınan konut kredisi ile bir kısmının da senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davacı tüketici tarafından ifa imkansızlığı nedeniyle sözleşmeden cayıldığı belirtilerek, ödemiş olduğu bedelin tahsili, bakiye kısma ilişkin ödemelerin durdurulması talep edilmiştir. Taşınmazın taraflarca kararlaştırılan tarihte teslim edilmediği tarafların kabulündedir. Davacı tüketici seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığını beyan etmiştir. Davalının taşınmazın teslim edilmeme sebeplerine ilişkin savunmaları yargılama aşamasında belirlenecektir....
İlk derece mahkemesince, "..Mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Tüketici Mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle HMK.115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,.." şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/147 E. 2020/210 K. 22.10 .2020 T. Sayılı İlamı kapsamında vermiş olduğu görevsizlik kararının kaldırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Görevli Kılınmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ve ödenen bedellerin iadesi, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile alınan bedelin iadesi istemidir. Mahkemece karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahsup talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirildiğini, tesis için 20/04/2015 tarihinden itibaren yapı kullanım izin belgesinin var ve tesisin kullanıma hazır olduğunu, tapu devrinin yapıldığını, benzer davalarda kendileri lehine karar verildiği, bunun dikkate alınmasını, davacının konaklama yaptığını, caymanın süresinde olmadığını, davacı tarafa mülkü teslim almak üzere 14 defa çağrı yapıldığını, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca dava taşınmazın aynından kaynaklandığından HMK 362.1.b uyarınca temyiz yolu açık olarak karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir....
itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, 01.05.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart istemiyle eldeki davayı açmıştır....
, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan hazır beton satış sözleşmesinden kaynaklı davalının sözleşmeden kaynaklanan hükümlülülkerini yerine getirip getirmediğini, sözleşmeden kaynaklı davalıya her biri ----- adet çekten kaynaklı borçlu olup olmadığına yönelik olduğu anlaşılmıştır. Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde ------- oluşan bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir....