Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/234 ESAS - 2021/420 KARAR DAVA KONUSU : Çekilişli üyelik sistemi ile konut edindirme sözleşmesinden doğan ve davalı tarafa ödenen organizasyon bedelinin iadesi KARAR : Dairemizin 31/03/2022 tarih, 2022/182 Esas, 2022/512 Karar sayılı kararı ile; dosyadaki eksikliklerin tamamlanarak Dairemize gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, eksikliklerin tamamlanması üzerine Düzce 2....

bedellerin iade edildiği, ancak emlak komisyoncusu davalı Yasemin Tosun'a ödenen satış komisyonu ve 10.000,00 TL taşınmaz bedelinin iade edilmediği, davalı Yasemin Tosun'a ödenen bedelin 10.000,00 TL'sinin taşınmaz bedeline ilişkin olduğu, bu bedelin satışın gerçekleşmesi halinde satış bedeli olarak mal sahibine aktarması gerektiği, kalan kısmın ise komisyon ücreti olduğu, 6098 Sayılı Yasanın 520 ve devamı maddeleri gereğince simsarlık ücreti ancak sözleşmenin kurulması ile hüküm ifade edeceği ve simsarın komisyona hak kazanacağı düzenlenmiş olup, dava konusu taşınmaz vaad edilen nitelikte olmadığından, davacı taraf haklı nedenle sözleşmeden caydığı, davalının talep edebileceği bir komisyon ücretinin söz konusu olmadığı, cayma bedeli olarak ödenen miktar bakımında ise, bu bedelin mal sahibine iletilmesi gereken bedel olup, davalı tarafından kendi uhdesinde bırakılarak davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olduğu anlaşıldığından davalı Yasemin Tosun'un iade etmek zorunda olduğu bedeli iade...

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Müvekkili ile davacı şirketin ....... plakalı aracın davacının iddia ettiği 270.000 TL bedel ile değil 360.000 TL bedel ile satışı konusunda anlaştıklarını, anlaşılan zaman içinde davacı şirketin kararlaştırılan bedelin tamamının müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirketin ise haklı olarak bedeli ödenmeyen aracın satışını yapmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında en azından bedelin tamamının ödeneceğini gösterir bir ödeme yapılması için konuşulduğunu ve konuşmanın akabinde 135.000 TL'lik ödeme gerçekleştiğini, ancak taraflar olarak bu bedelin kapora olduğunu satış esnasında satış bedeli olan 270.000 TL'den düşüleceğini cayma durumunda ise bedel içinden 10.000 TL cayma bedeli alınacağının sözlü olarak anlaşıldığını, davacı tarafın "araç üzerinde haciz olmasından dolayı fek işlemlerinin yapılabilmesi için davalı tarafın araç satış bedelini istediği" iddiasının gerçeği yansıtmadığını, araç üzerinde o dönem böyle...

    Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının devre tatil hakkını kullanmadığı, davalının da kabulünde olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,21.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya yapılan peşinat ödemesinin, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmeden dönmesi nedeniyle ödenen peşinatın geç tahsilinden kaynaklanan faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında noterde yapılan 01.08.2008 tarihli taşınmaz satış sözleşmesine göre davacının 190.978 dolar peşinat ödemesi yaptığı,30.12.2008 tarihli ihtarname ile sözleşme kapsamında cayma hakkını kullanarak ödemiş olduğu peşinatın iade edilmesi isteminde bulunulduğu, davalı tarafından peşinatın iade edilmemesi üzerine bu bedelin tahsili için ... 4....

        KARAR Davacı, davalı ile .... nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 400 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen 400 TL nin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Davacının davalı Kuşadası Otel İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret Anonim Şirketine YLV0547 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden dolayı BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE, Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile birlikte verilen bir kısmı ... 4....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 30.01.2022 tarihli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tesisin inşaatının devam ettiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinden devre tatil kullanım bedeli, yıllık gider payı, zorunlu yasal giderler adı altında 28.500 TL bedel alındığını, müvekkili tarafından yasal süresi içerisinde cayma hakkının kullanılarak davalıya ihtar çekilmesine rağmen ödenen bedelin iade edilmediğini beyan ederek taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshi ile ödenen 28.500 TL bedelin cayma beyanı tebliğ tarihi olan 07.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Hal böyle iken; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2018/255 ESAS 2019/370 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Tarsus 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 05/12/2019 tarih ve 2018/255 Esas 2019/370 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkili ile davalı şirket arasında 18/05/2014 tarihinde 17.952,00 TL karşılğında 02660 Sözleşme numaralı Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından 17.952,00 TL davalı şirkete müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili ile sözleşme yapılmış olmasına rağmen resmi şekilde yapılmamış olması ve tapuda şerh işleminin yapılmamış olması nedeniyle yapılan sözleşmenin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Yargıtay İçtihatlarına göre hukuken geçersiz olduğunu ve resmi şeklide yapılmayan devre mülk sözleşmesinden tüketici cayma süresi ile bağlı...

            Otel İşletmeleri Tur.İnş.Tic.Aş vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; hükmü temyiz eden davalı şirketin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin ve sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede cayma hakkı ve değişim hakkı gibi bazı hakların belirtilmediği, bu durumun haksız şart niteliğinde olduğu saptaması yapılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu