Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, 14/02/2017 tarihli İB 208753 nolu devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline,sözleşme sebebi ile davacı tarafından ödenen 13.547,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine ve davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, davalı tarafça karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur....

Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacı, henüz tatil hakkını kullanmadığını belirtmiş olup, davalı da bunun aksini ispat edememiştir. Bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalı TTP……Ltd. Şti’nin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

    Yukarıda açıklanan hükümler ve devre mülk sözleşmesine uygulanacak hükümler birlikte değerlendirildiğinde tapu devredilmiş olsa dahi bu sözleşmeler nedeniyle tüketicinin cayma hakkının bulunduğu görülmektedir. Devre mülk sözleşmeleri müşterek mülkiyet payına bağlı hisse devri içerdiğinden cayma ihtarının noter aracılığı ile yapılması gerekir. Cayma süresi bakımından eksik bilgilendirme halinde cayma süresinin uzayacağı ve tapu devri yapılan yerde fiili teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, buna bağlı olarak da cayma hakkı kullanımının yerinde ve süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir (Y. 13. HD. 19.3.2018 T, 2016/16576- 2018/3304 sy.k ). Somut olayda; Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii 424 ada 27 parsel 10 nolu bağımsız bölümün 7/3650 hissesi tapu devri ile davacı adına 13.06.2017 tarihinde tescil edilmekle başlangıçta geçersiz olan sözleşme geçerli hale gelmiştir. Ancak davacı, dava dilekçesinde cayma hükümlerine dayanmıştır....

    Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde ...’nda bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 17/08/2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış 2012/12270-19787 mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, davalıya ait tesiste imzaladığı sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki cebri icra tehdidi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, cebri icra tehdidi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin gerekcesine göre yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İlk derece mahkemesince; "Davanın kabulü ile,a) Davacı T2 ile davalılar arasında imzalanan Yalova Thermal Palace hisseli gayri menkul satış sözleşmelerinin iptali ile en son sözleşme konusu 19/06/2017 vadeli 12.400 TL bedelli senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, senedin davacıya iadesine, davacı tarafından davalıya ödenen 38.300 TL nin 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, b)Davacı T1 ile davalılar arasında imzalanan Yalova Thermal Palace hisseli gayri menkul satış sözleşmelerinin iptali ile en son sözleşme konusu 27/06/2017- 27/05/2018 tarihleri arasında aylık sıralı vadeli her biri 300.00TL bedelli 12 adet, 27/06/2018 – 27/05/2019 tarihleri arasında aylık sıralı vadeli her biri 500.00TL bedelli 12 adet, 27/06/2019- 27/04/2020 arasıda aylık sıralı vadeli her biri 150 TL bedelili 11 adet senetler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, senetlerin davacıya iadesine, davacı tarafından...

        Mahkemece, "...Dava, tasarruflu erken teslim konut edindirme sözleşmesine dayalı olarak alınan bedelin iadesi ve sözleşmenin iptali istemine ilişkindir....

        KARAR Davacı banka, davalının konut kredisi kullandığını, davalıdan kesilen masraflara ilişkin davalı tarafından başlatılan icra takibi sırasında haksız yere 2.802,16TL nin davalıya ödendiğini ileri sürerek; ödenen bu miktarın istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

          K A R A R Davacı, davalı ile 25/07/2015 tarihli 17.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 17.000,00 TL yi ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmelerin iptalini ve ödediği bedelin avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, 25/07/2015 İD 202280 sözleşme nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle ödenen 17.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.07.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            bir cayma talebinde bulunmayan davacının bu davayı açarak hakkını açıkça kötüye kullandığı ortada olup hukuk düzeninin bu durumu korumayacağını, sözleşmenin akdedildiği tarihlerden sonra davacının herhangi bir şekilde müvekkili şirkete ilettiği cayma talebinin bulunmadığını, davacının tesisi görerek, muayene ve tecrübe ederek satın almış olması nedeni ile cayma hakkı süresi sona erdiğini, tüm bu beyanların reddi ile birlikte, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesinde sözleşme akdedildikten on gün geçtikten sonra iptal edilen sözleşmeler için ödenen peşinatın müvekkili şirkete irat kaydedileceğinin belirtildiğini, dava konusu sözleşmelerin Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olup bu sözleşmelerde sözleşmenin geçerliliğinin diğer şartının ise taşınmazın belirli veya belirlenebilir olması olduğunu, Yargıtay 14.HD'nin 01.03.2004 tarih ve E:2003/8604- K:2004/1301 kararına göre sözleşme konusu taşınmazların tapuda devrinin yapılmış olup daha sonradan ödenen bedelin iadesi talebinde...

            UYAP Entegrasyonu