Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/12/2009 gününde verilen dilekçe ile harici satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ödenen bedelin iadesine ilişkin talebin bir kısım davalılar yönünden kabulüne; cayma tazminatı talebinin reddine dair verilen 23/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede dava konusu payların rayiç değerinin tespiti ile davalılardan tahsili ve cayma tazminatı istemine ilişkindir....

      Tüm dosya kapsamında, davacının tüketici işlemi niteliğindeki sözleşmeyle yap-satçı yükleniciden konut nitelikli taşınmaz satın aldığı, satış bedelinin taşınmaz üzerine konulan ipotek akit tablosundan anlaşıldığı üzere peşin ödenen tutardan bakiye 40.000,00 TL banka konut finansman kredisiyle ödendiği, toplam bedelin 68.000,00 TL olduğu tüketicinin mevcut haliyle ifa beklentisinin gerçekleşmediği, gerçekleşme imkanının da olmadığı, aldığı konut sebebiyle mağdur olan davacının cayma hakkını haklı olarak kullandığı, ödediği konut bedelini talepte haklı olduğu gerekçeleriyle sayın çoğunluğun ve diğer azınlığın bozma yönündeki görüşüne katılmıyor, yerel mahkeme kararının onanması yönündeki azınlık oyumdur....

        K A R A R Davacı, davalı ile ... nolu 15.100,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 1.650,00 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen 1.650,00 TL'nin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın KABULÜNE, taraflar arasındaki ... hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin İPTALİNE, 1.650,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          ve davacı taraf cayma süresi içerisinde herhangi bir cayma beyanında bulunmadığından iş bu sebeple haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Maddesi, “Tüketicinin devre mülk hakkı veren sözleşmelerden cayma hakkını kullanması durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, cayma bildiriminin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç on dört gün içinde tüketiciye geri verilir.” hükmünü içerdiğini, taraflar arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesinde kanunda düzenlendiği şekilde sözleşmede tüketiciye cayma hakkı veren bir düzenleme yapılmadığını, ayrıca kanunun ilgili maddesinde cayma süresi içerisinde satıcı veya sağlayıcı sözleşmeye konu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez hükmüne de aykırı olarak dava konusu sözleşmenin imzalandığı tarihte davacıdan ekteki evraklardan da görüldüğü üzere nakit para ve senetler aldığının da sabit olduğnuu, davaya konu olan gayrimenkul hisse satış sözleşmesi resmi şekil şartına haiz olmadığını, taşınmazların...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmelerinin geçerli olduğunu, davalının davacı ile arasındaki sözleşmeler gereğince üzerine düşen tüm asli yükümlülükleri yerine getirdiğini, müşterilerin tesis imkanları ile sözleşme şartları dâhilinde tüm imkanlardan faydalanabilmekte olduğunu, konaklama belgelerinden anlaşılacağı üzere davacı açısından tesisi tecrübe muayene koşulunun oluştuğunu, davacının bu yönlü bir zararı da mevcut olmadığından iş bu davayı ikame etmekte hukuki bir yararının bulunmadığını, davacının cayma hakkı süresi dolmuş olmakla sözleşmeyi fesih hakkının bulunmadığını, mahkemece davacı tarafın cayma süresinin başlamadığından bahisle sözleşmenin fesih ve ödenen bedelin iadesi konusunda hakkının bulunduğunun kabul edilemeyeceğini, davacının tesisi kullandıktan ve cayma hakkı süresi dolduktan sonra kötüniyetli şekilde ve gelir elde etme amacı ile sözleşmelerin iptalini talep ettiğini, davacı...

          konusu sözleşme bakımından kamu düzeninden olan şekil şartlarına uyulmadığı, karşılıklı olarak imzalanmayan imza ve onay işlemleri daha sonra tamamlanan sözleşmenin süresi içinde cayma hakkı kullanılarak hükümsüz hale getirildiği, cayma hakkının kullanıldığının ve 50.000,00 TL’nin iadesinin talep edildiğinin davalıya Beşiktaş 17.Noterliğinin 86605 yevmiye no lu ihtarnamesi ile bildirildiği, Beyoğlu 13.Noterliğinin 32923 yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile herhangi bir ödemenin yapılmayacağının ve kendilerine ödeme yapılması gerektiğinin bildirildiği, süresi içinde cayma hakkının kullanılması sebebi ile geçersiz olan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında Ödenen 50.000,00 TL’nin ihtarname gönderim tarihi olan 20 Aralık 2018’den itibaren işleyecek reeskont faizi ile iadesini, sözleşme nedeniyle borcun kalanı için davalıya verilen senetlerin davacıya iadesi için İstanbul 13.Tüketici Mahkemesi’nin 2019/189 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, İstanbul 13.Tüketici Mahkemesi’nin...

          Davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin iddia ve ispat edilmediği anlaşılmış olup, tapu belgesinde belirtilen dönemlere ilişkin konaklamasının bulunmaması karşısında tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediğinden davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunması sebebiyle, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 14890 nolu Devre Mülk Satış Sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından feshine, sözleşmeden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından ödemesi yapılan 8.247,00 TL'nin 01/05/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı adına kayıtlı Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğurçayırı...

          Davalı taraf davacı tarafından sözleşme kurulduğunda ödenen 16.000 Doların kapora(cayma parası) olduğunu beyan etmiş olup sözleşme metni incelendiğinde davacı tarafından ödenen meblağın cayma parası olduğu yönünde bir ibare olmadığı gibi davalı şirket tarafından tapuda devir yapılmadığı için geçerli olmayan taşınmaz satım sözleşmesinde ki böyle bir kaydın geçerli olmayacağı da ortadadır. Bu doğrultu da ödenen 16.000 Doların davacıya iadesi yönündeki mahkeme kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davaya konu 11.07.2016 tarihli sözleşmede T5'ın Diempa Yapı Limited şirketi adına imza attığının belirtilmiş olması ve 6098 sayılı TBK'nın temsile ilişkin hükümleri karşısında sözleşmeden kaynaklı hak ve borçların Diempa Limited Şirketine ait olduğu sabit olup T5 yönünden mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu