Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile; taraflar arasındaki 10.09.2011 tarih 021439 sayılı Devre Mülk Satış Sözleşmesini iptali ile davacı tarafından ödenen toplam 17.788,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kira tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 10.09.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve kullanamamasından kaynaklı kira bedelinin tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır....
İSTİNAF SEBEBİ: Davalı 21.06.2021 tarihli istinaf dilekçesiyle; davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip sözleşmeye konu taşınmaz tapusunu devrettiğini, davacının bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, taşınmazın kullanıma hazır olduğunu, bu durumun davacıya SMS ile bildirilmesine ve davacının bilgilendirilmesine rağmen davacının döneminde devre mülkü kullanmamayı kendisinin tercih ettiğini, davacının süresinde cayma hakkını kullanmadığını, Covid 19 nedeniyle ekonomik yönden zor durumda olduklarını, bu şekilde verilen kararların da mağduriyetlerine neden olacağını, aynı konuda Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilmiş aksi yönde kararlar olduğunu, cevap dilekçelerinde de dile getirdikleri mahsup taleplerinin değerlendirilmeden hüküm tesis edildiğini, ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı, sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir....
, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Şti. tarafından düzenlenen İD 06670 sözleşme nolu devremülk satış vaadi sözleşmesi başlıklı sözleşmenin İPTALİNE, bu sözleşme nedeniyle ödenen 7.500,00 TL bedelin dava tarihi olan 25/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynı sözleşme nedeniyle davacının davalıya 3.500 TL borcu olmadığının TESPİTİNE, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 27.11.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile 21/03/2015 tarihli 33.448,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.100,00 TL peşinat ödediğini, sözleşme nedeniyle senetler imzalatıldığını, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle verilen senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ile fazla ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/297 ESAS - 2022/499 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk sözleşmesinden kaynaklı sözleşmeden cayma ile feshedilen sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi KARAR : Dairemizin 21/02/2023 tarih, 2023/224 Esas, 2023/249 Karar sayılı kararı ile; dosyadaki eksikliklerin tamamlanarak Dairemize gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, eksikliklerin tamamlanması üzerine Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2022/297 Esas - 2022/499 Karar sayılı dosyanın yeniden Dairemize gönderilmiş olup, taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 14/11/2014 tarihinde kendisini Şifa Tur Org. Tur....
Geçerli bir sözleşmenin varlığı ve sözleşmeden dönme iradesinin ortaya konulması halinde ise, öncelikle devre mülk sözleşmesinden cayma koşullarının mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi, ancak cayma koşullarının mevcut olmadığının kabulü halinde, sözleşmenin feshi koşullarının değerlendirilmesi gerekir. Tüketici hukukunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ilk hâlinde devre tatille ilgili bir hükme yer verilmemiş, bu husustaki boşluk, Yargıtay’ın bu tür sözleşmeleri kapıdan satış olduğu ve tüketicinin cayma hakkının bulunduğu yönünde verdiği kararlarla doldurulmuştur. 4822 sayılı Kanun’la Haziran 2003 tarihinde yapılan değişiklik ile 4077 sayılı Kanun’un 6/B maddesi çerçevesinde devre tatil sözleşmeleri hakkında sadece tanım öngören madde eklenmiş, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar kanun kapsamına alınmıştır....
Dava konusu uyuşmazlığın davacı ile davalı yüklenici arasındaki harici satış sözleşmesinden kaynaklı olarak satın alınan bağımsız bölümün tapuda devrinin yapılıp teslim edilmemesi nedeniyle sözleşme gereğince ödenen bedelin tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlık davacı tüketici ile davalı yüklenici arasındaki konut satışından kaynaklanmakta olup diğer davalı arsa sahipleri yapılan harici satış sözleşmesinde taraf değildir. Yüklenici ile arsa sahibi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenici kendisine düşen bağımsız bölümleri harici satış sözleşmesi ile satmış olup yapılan satış sözleşmelerinde davalı arsa sahipleri taraf olmadığı gibi bu kişilerin sorumluluğu yüklendiğine dair delil de ibraz edilmemiştir. Bu durumda zarardan sözleşmenin tarafı sorumlu olacağından arsa sahiplerine husumet yöneltilemez. Bu nedenle mahkemece arsa sahipleri hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Yargıtay 13....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın devremülke ilişkin sözleşmeye dayandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....