Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 11/02/2022 NUMARASI : 2021/547 Esas - 2022/115 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Dava konusu uyuşmazlık; davacı tarafından kefil sıfatı ile imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir. Yerel mahkemece 11/02/2022 tarihli kararla, "(...)...

    olan şekil şartlarını taşımayan 23/10/2021 tarihli gayrimenkul satış sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve iptaline, sözleşmeye aykırı gerçekleştirilen tapu devrinin iptali ile toplamda ödenen 31.500,00- TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hükümde hem sözleşmenin tescil edilmesinden hem de satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenlenme şeklinde yapılmasından söz edildiğini, cayma bildirimi yönünden; TKHK MD 43'te, " tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahip olduğunu, avacı müvekkil ile davalı şirketler arasında imzalanan 7711505610 nolu sözleşmenin iptalini, özleşmelere konu senetlerin iptalini, davacı müvekkil tarafından, davalı şirketlere yapılmış olan 250,00.- TL nin (fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak üzere) yasal faizi ile birlikte iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

    Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Açıklanan nedenle sözleşmenin 9.A.2. maddesinin uygulanması imkanı yoktur. Hal böyle iken; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.03.2011 gün ve 588-177 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı ve manevi tazminat isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2016/25936 Esas sayılı dosyasına ödendiğini, sözleşmenin haksız şartlar içeren matbu bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin davaya konu devre tatil hakkını hiç kullanmadığını, bu nedenle cayma süresinin başlamadığını, sözleşmeye konu yerin ayıplı olduğunu belirterek; 1.9.2007 tarihli devre tatil sözleşmesinin iptaline, sözleşme bedeli için ödenen 4.350 €'nun ve 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılları için ödenen 720 € aidatın 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2016/25936 Esas sayılı dosyasına ödenen 2.369,23 TL'nin ödeme tarihinden ticari faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacı henüz tatil hakkını kullanmadığını belirtmiş olup, davalı da bunun aksini ispat edememiştir. Bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının 13.9.2011 tarihli ihtarla cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde mahkemece sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          A.Ş. vekili istinaf dilekçesiyle; sözleşmenin yanlış nitelendirildiğini, tapu devriyle sözleşmenin geçerli hale geldiğini, dava açılmasının iyiniyet kaideleriyle bağdaşmadığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, davacıya konaklama için davet yapıldığını, ödemelerin somut delillerle ispatlanması gerektiğini, cayma hakkının kullanılamayacağını, cayma süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını, cayma süresinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreninde dolduğunu, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinde de maddi hata yapıldığını belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında 18/10/2017 tarih, VG01- 0167 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzalandığı taraflar arasında çekişmesizdir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/360 ESAS - 2020/109 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali nedeniyle ödenen bedelin tahsili KARAR : Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/360 Esas - 2020/109 Karar sayılı dosyasından verilen 24/06/2020 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 25/05/2021 tarih, 2020/1279 Esas, 2021/981 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5....

          Şirketi hakkında açılan DAVANIN KABULÜ ile taraflar arasında yapılan... hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi, YLV2720 sözleşme numaralı 14/07/2013 tarihli sözleşmenin süresinde davacı tarafça cayma hakkı kullanıldığından İPTALİNE, Davacı tarafça ödenen 15.100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ..., tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 14.07.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davalı söz konusu tapunun davacıya verildiğini iddia etmektedir. Mahkemece, tapunun devredilip devredilmediği araştırılmaksızın davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu