Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı işçinin ücretsiz izine gönderilerek çalışma şartlarının uygulanmadığı, bu hali ile davacının iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22/II-f maddesi gereğince feshetmesinin haklı sebeple fesih kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği, bu bağlamda feshin hangi tarafça gerçekleştirildiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır....
Kararı, davacı süresinde temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği hususundadır. Davacı iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının yıllık izin dönüşü devamsızlık yaptığını ve bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirtmiştir. Davalı taraf davacıya yemin teklif etmiş ve davacı yemininde davalı işveren temsilcisi tarafından işten çıkartıldığını beyan etmiştir. İspat yükü kendisine düşen tarafın ispata yükümlü olduğu hususlarda karşı tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Davalı tarafın davacıya fesih konusunda yemin teklif etmesi ve davacınında bu konuda yemin etmesine göre iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğinin kabulü gereklidir....
Her ne kadar davalı işverenlikçe, iş yeri devri yapıldığı ve davacının iş sözleşmesinin devam ettiği savunulmuş ise de, aradan geçen süre makul görülemeyeceğinden iş sözleşmesinin devam ettiğini kabul etmek mümkün değildir. İş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat külfeti davalı işverenliğe düşmektedir. Dosya kapsamından, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği işverence ispatlanabilmiş değildir. Bu itibarla, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı açıktır. Mahkemece davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin kabulü gerekir iken reddine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı işveren tarafından bir toplantı yapıldığını, söz konusu toplantıda sözleşme koşullarının daraltılması yoluna gidildiğini, davacının bu koşullarda çalışmak istemediğini işverene bildirdiğini ancak işverence belirlenen koşullarla çalışmak istenmemesi halinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini ve iş sözleşmesinin sona erdirildiğini beyan etmiş, davalı davacının devamsızlık yaptığını iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanığı ... ifadesinde, davalı tarafça yapılan toplantıda, çalışanlara bundan sonra prim ödemesi yapılmayacağının söylendiği, bu nedenle işyerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını beyan ettiği görülmüştür....
Bununla birlikte, çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde, ihbar ve kıdem tazminatlarını talep hakkı doğar. Somut olayda; işyerinin işverence ... adresinden ... adresine taşınmasının, çalışma şartlarında esaslı değişiklik olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacıya bildirilen işyeri değişikliğinin davacı tarafından el yazısı ile yazılan “yeni adresinizin şartlarıma uymaması sebebiyle gelmeyeceğimi bildiririm” şeklindeki açıklama ile reddedildiği ve tanık anlatımlarına göre de davacının yeni işyerinde işbaşı yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, iş sözleşmesinin işçi tarafından 4857 sayılı Kanun'un 24/2-f bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece delillerin hukuki değerlendirilmesinde hataya düşülerek iş sözleşmesinin işverence feshedildiğinin kabulü isabetli olmamıştır....
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun yasakladığı fiilleri işlemesinden dolayı iş sözleşmesinin haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının iş sözleşmesini kendi isteği ile sona erdirdiğini ve bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışmalarına karşılık gelen ödemeleri aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının istifa ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi gerekçesi ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği değerlendirilerek davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işveren tarafından mı yoksa işçi tarafından mı sona erdirildiği noktasındadır. İşveren iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeple feshedildiğini ispatlamakla yükümlüdür....
Davacı iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise iş sözleşmesinin davacının mazeretsiz devamsızlığı üzerine haklı sebeple feshedildiğini, davacının başka bir iş bulduğunu ve ayrılacağını çalışma arkadaşlarına söylediğini, bu sebeple işe gelmediğinin öğrenildiğini, işten ayrılmasının hemen akabinde başka bir işte çalışmaya başladığını savunmuştur. Mahkemece davalı işverenin haklı feshi ispatlayamadığı kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı, iş sözleşmesinin davacının müvekkilinin ona olan güvenini tamamen yok eden davranışı nedeniyle tazminatsız ve bildirimsiz feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, Dairemizin 2013/3930 esas ve 2013/4345 karar sayılı bozma ilamında davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğinin tespit edildiği, dolayısıyla artık davacının ihbar ve kıdem tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Dosya içerisindeki fesih bildiriminden iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/2-e bendi gereği haklı sebepe dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır. İş sözleşmesinin haklı sebepe dayanılarak feshedilmesi durumunda işçiden savunma istenilmesine de gerek yoktur. Davacının tanıklar tarafından da doğrulanan davranışlarının ahlak iyi niyet kurallarına uymayan davranışlardan olduğu anlaşılmaktadır. 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde gösterilen hallerin benzerlerinin varlığı halinde de işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Bu durumda davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin 25/ II- e bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir. Davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....