Mahkemece, davalı işveren her ne kadar davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürmüş ise de; bu feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususu tartışılmadan önce fesih bildiriminin muhatabı olan işçiye ulaştırılıp ulaştırılmadığına bakmak gerektiği, iş sözleşmesinin 01.07.2015 tarihinde feshedildiğinin yazılı olarak davacı işçiye bildirilmediği, fesih haklı sebebe dayansa bile geçersiz kabul edileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından kanuni süresi içinde temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacının davalı işyerinde güvenlik bilgi işlem teknisyeni olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin ise 17.07.2015 tarihinde yazılı fesih bildirimi olmaksızın feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na doğru çıkış kaydının bildirilmesi, işverenler servisine bildirim yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hal böyle olunca davalı açısından haklı sebebin varlığı ve derhal feshetme hakkı, bu hususta şekil zorunluluğu olmadığı hususları nazara alınarak kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü olmuştur. 2-Bir diğer uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği ve davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır. Kapıcılık hizmetleri diğer işlere göre bir farklılık gösterir. Bu nedenle 1475 sayılı İş Kanunu'nda olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanunu'nda da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş, 110. maddede “Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar ... Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir....
Ş. tarafından feshedildiğini, feshin geçerli sebebe dayanmadığını iddia ederek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilerek işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini talep etmiştir Davalı vekili, davacının iş düzeni ve disiplini ile ilgili hususlara aykırılıklar gösterdiğini, şantiyede ve iş kurallarına uygun olmayan hareketlerde bulunduğunu, amirinin sözlü uyarılarına rağmen bu husustaki uyumsuzluğunu devam ettirdiğini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-(h) bendinde işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi sonucu haklı fesih sebepinin açıkça oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğinin işverence ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işverenin ... iş yerinde 31.05.2012 tarihinde ihale süresinin sona ermesi üzerine, davacıyı Antalya'daki iş yerinde görevlendirdiği ancak davacının bunu kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin işveren tarafından devamsızlık yaptığından bahisle feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacıya teklif edilen yeni iş yeri çalışma şartlarında esaslı değişiklik olup, işçi bunu kabule zorunlu değil ise de kanun koyucu bu durumda işverene iş sözleşmesini geçerli sebeple feshetme imkanı tanımıştır. Somut olayda, davacının çalışma şartlarında esaslı değişiklik içeren teklifi kabul etmediğinden iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli sebeple feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken, dosya kapsamına ve kanuna aykırı gerekçeyle taleplerin reddi isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Somut uyuşmazlıkta davacı iş sözleşmesinin son alt işveren tarafından 01.07.2008 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürmüş, davalı asıl işveren ise iş sözleşmesinin davacının memuriyete geçmesi sebebiyle sona erdiğini savunmuştur. Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında, iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiğinin görüldüğü, bu durumda haklı feshi ispat yükü işverene ait olmasına rağmen ispat edilemediği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamında taraflarca yapılan yazılı bir fesih bildirimi bulunmamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen işten ayrılış bildirgesi feshi yapan tarafın veya feshin haklılığı konusunda tek başına delil teşkil etmez. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle Adalet Bakanlığı Personel Hareketleri Onay Belgesi ile Serik Cumhuriyet Başsavcılığının 02.07.2008 tarihli yazısına göre davacının iş sözleşmesinin davacı tarafından memuriyete geçiş sebebiyle feshedildiği sabittir....
Somut olayda; tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre Tarımsal Ticaret Orta Anadolu Bölge Yöneticisi olarak çalışan davacının amiri ile sorunlar yaşadığı, lojistik ve kalite gibi kendi alanı dışında çalışmaya zorlandığı, müdür tarafından davacının maiyetindeki kişilere davacı yerine kendisini muhatap almalarının söylendiği, davacının il dışı görevlere verildiği; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre davalının çalışma şartlarının ağırlaştırıldığı, istifaya zorlandığı anlaşılmakla iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebebe dayanılarak feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Belirtilen sebeple kıdem tazminatının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin işverence ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de davacının fazla çalışma ücreti alacağı olduğu, ücret konusunda da işverenle aralarında uyuşmazlık bulunduğu, davacının zam ile ilgili toplantıda verilen zammı beğenmeyerek işten ayrıldığına ilişkin olayın oluş şeklide dikkate alındığında, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı sebeple feshedildiğinin kabulü ile ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi. ......
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının devamsızlık sebebi ile iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamı gereğince araştırma yapılarak davalı işyerinde fesih tarihinde 30'dan fazla işçinin çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı, fesih bildiriminin davacıya yapılmadığı, savunmasının alınmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Somut uyuşmazlıkta mahkemece iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği, feshin haklı bir sebebe dayanmadığı kabul edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde iş sözleşmesini İzmir 25. Noterliğinin 03.03.2015 tarihli ihtarnamesi ile haklı sebeple feshettiğini açıklamıştır. Davacının bu beyanı ve tüm dosya kapsamına göre iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir....