Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin müfettiş raporları gereği 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca feshedilmiş olduğunu, feshin dayanağı olan müfettiş raporlarından 23.10.2009 tarihinde belediye başkanının imzasını taşıyan belge ile haberdar olunduğunu, altı günlük hakdüşürücü süre geçtikten sonra iş sözleşmesinin feshedildiği vesözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin işverence kanıtlanamadığını, hakdüşürücü süre geçtikten sonra iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiği kabul edilse dahi geçerli sebeple fesih halinde işçinin ödenmeyen tazminat ve alacaklarını talep hakkı ortadan kalkmayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Davacının, şahit anlatımları ve dosyadaki diğer delillere göre; çalıştığı süre içinde yaptığı fazla çalışmaların karşılığı ücret alacağının ödenmediği, kesintisiz çalışmasına rağmen hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna noksan olarak bildirildiği sabittir. Bu durumda iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden hatalı değerlendirme ile davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshediliğinin kabulü ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. İş sözleşmesini haklı sebeple fesheden davacı, kıdem tazminatına hak kazanır ise de ihbar tazminatına hak kazanamaz. Davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, mahkemece hükmedilen kıdem tazminatı alacağının tavzihle değiştirilmesi, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinde de değişikliğe yol açacağından doğru olmamıştır....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2019/420 ESAS - 2020/580 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, davacının iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiği kabul edilerek davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının görevini gereği gibi yerine getiremediğini, feshe konu olaydan önce de hakkında birden fazla tutanak bulunduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

      Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı işçinin ücretsiz izine gönderilerek çalışma şartlarının uygulanmadığı, bu hali ile davacının iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22/II-f maddesi gereğince feshetmesinin haklı sebeple fesih kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği, bu bağlamda feshin hangi tarafça gerçekleştirildiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

        Hukuk Dairesinin 2018/997 Esas 2018/1001 Karar sayılı ilamı ile davacının iş akdinin İş Kanununun 25/2- c maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiğinin kabulünde hatalı bir yön bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verildiği; kararın ise 29/06/2018 tarihinde kesinleştiği iş akdinin feshinin İş Kanununun 25/2- c maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiği belirlendiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Kararı, davacı süresinde temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği hususundadır. Davacı iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının yıllık izin dönüşü devamsızlık yaptığını ve bu sebeplesözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirtmiştir. Davalı taraf davacıya yemin teklif etmiş ve davacı yemininde davalı işveren temsilcisi tarafından işten çıkartıldığını beyan etmiştir. İspat yükü kendisine düşen tarafın ispata yükümlü olduğu hususlarda karşı tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Davalı tarafın davacıya fesih konusunda yemin teklif etmesi ve davacınında bu konuda yemin etmesine göre iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğinin kabulü gereklidir....

          Her ne kadar davalı işverenlikçe, iş yeri devri yapıldığı ve davacının iş sözleşmesinin devam ettiği savunulmuş ise de, aradan geçen süre makul görülemeyeceğinden iş sözleşmesinin devam ettiğini kabul etmek mümkün değildir. İş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat külfeti davalı işverenliğe düşmektedir. Dosya kapsamından, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği işverence ispatlanabilmiş değildir. Bu itibarla, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı açıktır. Mahkemece davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin kabulü gerekir iken reddine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı işveren tarafından bir toplantı yapıldığını, söz konusu toplantıda sözleşme koşullarının daraltılması yoluna gidildiğini, davacının bu koşullarda çalışmak istemediğini işverene bildirdiğini ancak işverence belirlenen koşullarla çalışmak istenmemesi halinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini vesözleşmesinin sona erdirildiğini beyan etmiş, davalı davacının devamsızlık yaptığını iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanığı ... ifadesinde, davalı tarafça yapılan toplantıda, çalışanlara bundan sonra prim ödemesi yapılmayacağının söylendiği, bu nedenle işyerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını beyan ettiği görülmüştür....

              Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun yasakladığı fiilleri işlemesinden dolayı iş sözleşmesinin haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının iş sözleşmesini kendi isteği ile sona erdirdiğini ve bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışmalarına karşılık gelen ödemeleri aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının istifa ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Davacı iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise iş sözleşmesinin davacının mazeretsiz devamsızlığı üzerine haklı sebeple feshedildiğini, davacının başka bir iş bulduğunu ve ayrılacağını çalışma arkadaşlarına söylediğini, bu sebeple işe gelmediğinin öğrenildiğini, işten ayrılmasının hemen akabinde başka bir işte çalışmaya başladığını savunmuştur. Mahkemece davalı işverenin haklı feshi ispatlayamadığı kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu