Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacının, davalıya ait işyerinde 01.11.2005-09.11.2010 tarihleri arasında beş yıl sekiz ay çalıştığı, davacının şirket kurması ve limited şirketin kurucu ortağı olmasının, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep ile feshedilmesi için gerekçe olamayacağı, davacının limited şirketinin kurucu ortağı olduğunu işverenin bildiği, kurduğu şirket vasıtasıyla davalı işverenden iş alarak teslim ettiği, devamsızlık tutanağı olmadığı, rızası dışında davalı işverence izinli sayıldığı, davalının savunmalarının birbirini doğrulamadıkları, çeliştikleri sebebiyle iş sözleşmesinin işverence haklı olarak feshedildiğinin kabul edilemeyeceği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ücretinin 3.500,00 TL olduğu, ayrıca yemek ve yol yardımı aldığı, davacının genel müdür olarak işveren vekili olduğu, çalışma saatlerini kendi düzenlediği, üzerinde amir bulunmadığı ve aldığı ücret miktarı dikkate alındığında fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti taleplerinin yerinde olmadığı...

    Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeplerle feshedildiğinin ispat yükünün davalıya ait olduğunu, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı ve geçerli sebeplerle feshedildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İş Mahkemesinin 28.05.2014 tarihli ve 2013/679 E., 2014/191 K. sayılı kararı ile; İş Kanunu’nun 19. maddesi gereği fesih bildiriminin yazılı yapılması ve sebebinin de açık ve kesin şekilde bildirilmesinin zorunlu olduğu, sözleşmenin haklı şekilde feshedildiğinin ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davacı hakkında 27, 28.02.2012 tarihlerinde devamsızlık tutanakları düzenlenerek 29.02.2012 tarihli ihtarname ile mazeretini bildirmemesi hâlinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edildiği ancak devamsızlık ihtarnamesinin keşide edildiği tarihte dolayısıyla ihtarname davacıya tebliğ edilmeden iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiği, bu durumda davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğüne müracaat etmiş olması, davalı tarafından devamsızlık ihtarnamesinin sonucu beklenmeden ihtarnamenin keşide tarihinde iş sözleşmesinin feshedilmesi, davacının işyerine gelen müşterileri kendisine ait işyerine yönlendirdiğine ve kendisine ait işyeri olduğuna dair davalı...

        1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haklı olarak feshedildiğinin kabulünde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği saptanmış olduğuna göre, davacının bu nedenle davalıdan kâr mahrumiyeti isteyemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Davalı vekili davacının çalışma süresini tam olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, davacının ücretlerinin haftalık olarak düzenli olarak ödendiğini, davacının işyerinde kaununi çalışma süreleri içinde çalıştığını, davacının işyerinin kapalı olduğu bir tarihte işyerinde içki içerken yakalandığını, işyerinde ahlaka aykırı davranışlarda bulunması sebebiyle iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı olarak feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iş sözleşmesinin davacı tarafından ücret alacakları ödenmediğinden haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle alınan hesap bilirkişisinin düzenlediği rapora itibarla fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinden 1/3 oranda hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Bu sebeple işveren tarafından yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı ispatlanamadığından davacının işe iadesine karar verilmiştir....

            Mahkemece davacının SGK kayıtları ile iş yeri özlük dosyası celp edilmiş taraflarca deliller sunulduktan ve tanık beyanları alındıktan sonra, hesap bilirkişisinden rapor alındığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 4857 sayılı İş Kanunu' nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır. İş sözleşmesinin çalışan tarafından haklı sebeple feshi ya da işveren tarafından haklı olmayan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. Maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında bir sebeple feshi halinde çalışanın asgari çalışma süresini aştığı takdirde kıdem tazminatına hak kazanacaktır....

            Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin iddia edildiği, haklı nedenle fesihte feshin yazılı olmasının veya savunma alınmasının gerekmediği bu nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin hatalı olduğu, ancak davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği iddia edilmişse de feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı anlaşıldığından davalının temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçeyle ONANMASINA, 13.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin iddia edildiği, haklı nedenle fesihte feshin yazılı olmasının veya savunma alınmasının gerekmediği bu nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin hatalı olduğu, ancak davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği iddia edilmişse de feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı anlaşıldığından davalının temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçeyle ONANMASINA, 13.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fesih bildiriminde davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un “ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” 25/II maddesi kapsamında feshedildiğinin bildirilmesine göre, devamsızlık nedeniyle haklı feshin 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II numaralı bendinin “g” alt bendinde düzenlendiği, yargılama sırasında devamsızlık nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğinin belirtilmesinin fesih sebebinin değiştirilmesi sayılmayacağı gibi haklı feshe dayanıldığından fesih bildiriminde davacının ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışlarının neler olduğunun belirtilmemesinin veya savunmasının alınmamasının...

                  UYAP Entegrasyonu