Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içerisinde bulunan 9.09.2002 ve 12.06.2006 tarihli bilirkişi raporlarının incelenmesinde, kredi sözleşmesinin borçlusu muris İsmail'in ... Gayrimenkul değerlendirme A.Ş.ye satım sözleşmesinden caydığını yazılı olarak beyan etmesi karşısında, 25.09.1998 tarihinde satım sözleşmesini iptal ettiği, 3.12.1998 tarihinde davacı bankaya hitaben yazdığı yazı ile kredinin iptali için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiği, davacı bankanın da 8.12.1998 tarihli yazısında muris İsmail’in ödenmemiş kredi borcunun ... İnşaat A.Ş tarafından bankalarına ödeneceğinin bildirildiğini, bunun üzerine ... Gayrimenkul değerlendirme A.Ş tarafından murisin eşine 27.09.1998 tarihinde 25.000 Usd ödeme yapıldığı hususlarının satım sözleşmesinin 10.maddesi uyarınca davalıların murisinin davacı bankaya kredi borcunun kapatıldığını gösterdiğini, 26.09.1998 tarihli ibranamede ise muris İsmail in adına davalılardan ...'in ... Gayrimenkul değerlendirme A.Ş den ve ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğinin belirterek kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının hatalı üretime sebep olması sonrası oluşan zarara istinaden haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece işverence haklı feshin kanunda öngörülen süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere göre, davacının fazla mesai alacağı bulunduğu ... olduğundan ... sözleşmesinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi sebebiyle davacı işçi tarafından 4857 sayılı ... Kanunu’nun 24. maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davacı kıdem tazminatı ... kazanır ise de ihbar tazminatı ... doğmayacaktır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Davalı işveren davacının müvekkil şirkette bilgi işlem mühendisi ve iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığını, 10.09.2015 tarihinde ... tarafından yapılan denetim sonrası düzenlenen tutanağı tüm çalışanlarla paylaştığını, davacının yaptığı eylem sebebiyle sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmesinin kariyerini olumsuz etkileyeceği, bu sebeple pozisyonunun tasarruf gereği kaldırılması nedeniyle geçerli sebeple fesih yapılması konusunda anlaşılmak üzere iken imzandan imtina etmesi sebebiyle iş sözleşmesinin 25/2. maddesi uyarınca şirket bilgilerinin izinsiz olarak herkese paylaşma nedeni ile feshedildiğini belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatmama tazminatının beş aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise; sendikal sebeplesözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanun’un 18., 20. ve 21. madde hükümlerine göre dava açabilir vesözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir.Yine anılan maddenin dördüncü fıkrasına göre feshin sendikal sebebe dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir. Davalı işverence feshin geçerli ve haklı sebebe dayandığı kanıtlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. Dosya içeriğine göre davalıya ait işyerinde yardımcı personel olarak çalışan davacının 09.08.2010 tarihinden itibaren mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediği gerekçesi ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-g maddesi gereğince feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı 09.08.2010 tarihinde izin aldığını ve 12.08.2010 tarihinde işyerine gittiğinde iş sözleşmesinin feshedildiğinin söylendiğini belirtmiştir. Buna göre davacının 09.08.2010-12.08.2010 tarihleri arasında işe gitmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu aşamada izin aldığını davacının kanıtlaması gerekir. Davacı bu konuda yazılı bir belge sunmadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları duyuma ilişkin açıklamalarda bulunmuşlardır....

              C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; “...davalı haklı nedenle fesih savunmasında bulunmasına karşın savunma ile çelişecek şekilde işten ayrılış nedenini kuruma kod 4 "Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi" olarak bildirilmesi karşında ve Fesih bildiriminde iş akdini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. 18. Maddeleri uyarınca geçerli sebeple feshettiğini davacıya bildirmesine rağmen davacı işçinin İş Kanunun 19/2 maddesine aykırı olarak savunması alınmadan iş akdinin feshedildiğinin tespiti karşısında iş akdinin feshinin geçersizliğine karar verilerek”, davacının işe iadesine karar verilmiştir....

                Karakülah tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı işverence davacı işçiye kıdem tazminatının ödeneceği hususunda güven verildiğinin, ayrıca davacının son dönemde görevlerinin artırılarak çalışma koşullarının ağırlaştırılması sebebiyle iş sözleşmesinin işçi tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-f maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiğinin anlaşılmasına göre, tarafların tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin 3,15 TL'nin davacıya arta kalanın davalıya yükletilmesine, 25.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  olmadığı halde arızalı diye iade etmesi eylemleri doğruluk ve bağlılığa aykırı hareket ederek kendisine menfaat sağladığından, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekeceğinden sonucu bakımından doğru mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin 2,75 TL'nın davacıya, arta kalanın davalıya yükletilmesine, 14.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Son olarak belirtmek gerekir ki, 26. maddedeki hak düşürücü süre, işçinin 24. maddeni 2. fıkrasına ve işverenin 25. maddenin 2. fıkrasına dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Yoksa işverenin geçerli sebebe dayanan fesihlerinde 26. maddede öngörülen hak düşürücü sürelerin işlemesi düşünülemez. Somut olayda; dosyadaki delil ve belgelere göre davacının iş sözleşmesinin altı işgünlük hak düşürücü sürede feshedilip feshedilmediği denetlenememektedir. Bu nedenle, mahkemece feshe yetkili makamın fesih konusu olayı hangi tarihte öğrendiği tespit edilmeli, altı işgünlük hak düşürücü süre geçirilmeden iş sözleşmesinin feshedildiğinin anlaşılması halinde, feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu