Somut olayda, davacı tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiğinin ileri sürüldüğü, davalı tarafından ise davacının 22/11/2018 tarihinde mesaiye gelmemesinin ardından, 23/11/2018 ve 24/11/2018 tarihlerinde de işe gelmediğinden iş akdinin devamsızlık nedeniyle haklı nedenle feshedildiğinin savunulduğu anlaşılmakta ise de, yaklaşık 2 yıllık bir işçinin tazminatlarını geride bırakacak şekilde işten ayrılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, dosya kapsamında devamsızlık tutanakları da bulunmadığı, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere haklı feshi ispat yükü işveren üzerinde olup iş sözleşmesinin haklı veya işçi tarafından haksız feshedildiği ispat edilemediğinden kıdem ve ihbar tazminatının kabulü yerindedir. Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre HMK 355....
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 15.09.2004-11.07.2010 tarihleri arasında hizmet sözleşmesi ile çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı işveren tarafından ispat edilemediği, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dinlenen şahit beyanlarına göre işyerinde fazla mesai yapıldığı, bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı ve kullanılmayan ondört günlük senelik izin ücretinin ödendiğinin ispat edilemediği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Somut olayda; kalite kontrol görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesini ücretsiz izne çıkmaya zorlanması, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile feshettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İşçinin ücretlerinin ödenmemesi 4857 sayılı Kanun'un 24. maddesine göre işçiye sözleşmeyi derhal fesih hakkı veren hallerdendir. Dosya kapsamına göre davacının ücretlerinin ödenmediği sabit olup iş sözleşmesinin davacı tarafından bu sebeple feshedildiğinin kabul edilmesi gerekir. Iş sözleşmesini haklı sebeple de olsa fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bu sebeple ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Bakanlığın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedilip feshedilmediği ve dolayısıyla kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir....
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 11.11.2002-10.05.2011 tarihleri arasında kağıt ... personeli olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı sebeplerle feshedildiğinin işverence ıspatlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ücret alacağı olduğu, fazla çalışma yaptığı ve ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Her ne kadar mahkemece feshe neden olan eylemin üzerinden altı günlük hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle feshin haksız olduğu gerekçesine dayanılmış ise de ileri tarihlerde verilen ihbar dilekçeleri içeriklerinden işyerini zarara uğratacak durumların ve davacının dava dışı işyerindeki çalışmalarının devam ettiği anlaşılmakla davacının temadi eden eyleminde hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Rekabet yasağına engel teşkil eden eylem sebebiyle iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir. Kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili, davacının 16.10.2010 tarihinde işe başladığını, çalıştığı süre içinde pek çok defa mazeret izni kullandığını, işyerini başka işyerinde sigortalı olarak işe başlaması nedeniyle terk ettiğini, yıllık izin ve fazla mesai alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin devamı sırasında dava dışı şirkette çalışmaya başladığı ve fazlaca izin kullandığından iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiği gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin reddine, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne karar verilmiştir....
Davacı, 01.07.2021 tarihinde ücretsiz izin uygulaması bitmesine rağmen işbaşı yaptırılmadığı, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini iddia ederken davalı, 30.06.2021 tarihinde pandemi izni bitmesine rağmen davacının mesaisine gelmediği, 26.08.2021 tarihli ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen işe devam etmediği, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II. Maddesi gereğince haklı sebeple iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur. Davalı tarafından 26.08.2021 tarihinde davacıya gönderilen ihtarnamede, 05.08.2021'den itibaren mazeretsiz olarak işe devam etmediği belirtilerek mazereti varsa bildirmesi, aksi halde devamsızlık nedeni ile haklı sebeple iş sözleşmesinin feshedileceği bildirilmiştir. İhtarname adres yetersizliği nedeni ile iade edilmiştir. Kart basımına dayalı işe giriş-çıkış kayıtlarına göre davacı 12.04.2020- 06.08.2021 tarihleri arasında ücretsiz izinli yada raporludur....
Anılan hükme göre, işçi aleyhine yapılması düşünülen değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve 6 iş günü içinde işçinin yazılı kabulü ile uygulamaya konulması gerekir. Aksi halde değişiklik işçiyi bağlamaz. Somut olayda, davacının, işyerindeki çalışma ortamının işçi sağlığı ve güvenliğine uygun olmadığı gerekçesiyle davalı işveren tarafından hazırlanan ... iş sözleşmesini imzalamaktan kaçındığı ve işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Aynı işyerinden aynı sebeple ayrılan işçiler tarafından açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davalarda iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilerek, kıdem tazminatı istemlerinin hüküm altına alındığı görülmüştür....
A.Ş. ile aralarında 07/11/2007 tarihli 325.000 USD satış bedelli gayrimenkul satış sözleşmesinin imzalandığını, satış bedelinden 65.000 USD ın davalı şirkete peşin olarak ödendiğini, bakiye 260.000 USD için ise diğer davalı ... A.Ş den konut kredisi çekildiğini, taşınmazın 30/09/2010 tarihinde teslim edileceği taahhüt edilmesine rağmen teslim edilmediğini, taşınmazın teslim edilmemesinden dolayı davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kredi nedeniyle ödenen kredi masrafları ve diğer bedellerin tespiti ile satış bedeli olarak ödenen 177.708 USD ın en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, kredi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......