WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayete konu takibin dayanağını oluşturan ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılarak borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Dairemiz içtihatlarında öngörüldüğü üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması zorunlu olduğu gibi bu konuda yapılan şikayet de süreye tabi değildir....

    Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    KARAR Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi sırasında tesis edilen ipoteğin, borcun ödenmesine rağmen kaldırılmadığını, tüketici hakem heyetine başvurusunun da ret ile sonuçlandığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, ipoteğin yalnızca konut kredisi için değil borçlu ve kefillerin banka nezdinde doğmuş ve doğabilecek tüm borçlarının teminatı olarak tesis edildiğini, buna rağmen müşteri memnuniyeti çerçevesinde 13.12.2012 tarihinde ipoteği kaldırmaları nedeniyle davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

      Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı dosyasından yapılan kıymet takdiri tebliğ işlemi ile borçlunun şikayete konu Beypazarı İcra Müdürlüğü’nün 2015/622 Esas sayılı takip dosyasından konulan hacizleri öğrendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 28/04/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği, bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

          Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, banka kredisi nedeniyle taşınmaz kaydına konulan ipoteğin fekki isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şahıs adına kayıtlı bulunan taşınmazı 31.1.2007 tarihinde satın aldığını, konut kredisinden kalan 16.623 YTL borcu da bankaya ödeyerek ipoteğin fekkini talep ettiğini, fakat bankanın eski malikin kredi kartı ve maaş avansı borcunu da talep ettiği, ipoteğin kaldırılması için ödemek zorunda kaldığı 6.543 YTL’nin BK.nun 61.maddesi uyarınca istirdadını talep etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin sadece konut kredisi için değil, eski malikin tüm borçlarının temini için tesis edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, konut destek kredisi için ipotek tesis edilmişse de ipoteğin eski malikin tüm borçlarını teminat altına alan üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği, bankaya yapılan ödemelerin üst sınırı aşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....

                KARAR Davacı, 13.9.2005 tarihinda davalı bankanın Nispetiye Şubesinden 120 ay vadeli, 80.000,00 TL konut kredisi kullandığını, taksitlerden iki tanesininin ödemesini aksatması üzerine, hesabının kat edilerek tüm kredi tutarının ödenmesi istenildiğine dair tarafına ihtar çekildiğini, ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ileri sürerek, muaccel olmayan alacak nedeniyle başlatılan takibin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının konut kredisi kullandığını, ödemelerini aksatması nedeniyle tarafına ihtar çekildiğini, ihtara rağmen borcunu ödemediğini, bu nedenle alacaklarının muaccel hale geldiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, işbu icra takibinde borçlu bulunan müvekkiline, davalı banka tarafından usulsüz tebligat yapılarak icra takibi kesinleştirildiğini, müvekkiline bu şekilde usulsüz olarak yapılan tebligat nedeniyle müvekkili işbu icra takibinden 14.08.2017 tarihinde tapuya gittiği zaman haberdar olduğunu, mezkur icra dosyası ile müvekkilinin tek meskeni olan İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Altıntepe Mahallesi, Poyraz Sokak No:2/16'da bulunan bağımsız bölüm üzerine haciz şerhi konulmuş ancak müvekkiline taşınmaza haciz şerhi işlendiğine dair İİK m.103 davetiyesi gönderilmediğini, müvekkilinin davalı banka tarafından haczedilen taşınmazı, haline münasip tek meskeni olduğunu, bu sebeple taraflarınca haczedilemezlik şikayetinde bulunulduğunu, İcra Ve İflas Kanunu Md.82/12'ye Göre; borçlunun haline münasip evinin haczinin caiz olmadığını, her ne kadar konut kredisini çeken bizzat müvekkili olmasa da, çekilen konut kredisi için müvekkilinin...

                  UYAP Entegrasyonu