Maddesi ve emsal Yargıtay kararlarına göre, Konut Kredisinin teminatına alınan ipoteğin Ercan Yıldırım'a açılmış ve veya açılacak olan her türlü krediden kefaletinden her türlü nedenlerden bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere tesis edildiği hükmünün haksız şart niteliğinde olduğu, taşınmaz kaydındaki 1. Derecede 520.000,00 TL bedelli ipoteğin konut kredisi dışındaki ticari ve bireysel kredi borçlarını kapsamadığı, davacının ipotek kapsamında bulunan konut kredisi borcundan sorumlu olduğu, borçlu davacıya icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığı, davacı hakkında İİK'nun 150/ı maddesi gereğince icra emri gönderilmesi koşulları oluşmadığı belirtilerek, davacıların icra emrinin iptaline yönelik davasının kabulü ile Adana 3....
ün müteselsil kefaletinin devam ettiği, bu bakımdan davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yapılan tahkikattan dava dışı ...'ün konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ...'dan satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Ayrıca, takibe konu ipotek konut kredisi alacağına teminen verilmiş olmasa bile, şikayetçi ipotekli taşınmazı takip tarihnden önce satın aldığı için şikayetçiye muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekirdi. Bu durumda mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Bu durumda mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir....
Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının tahsili amacıyla limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 150/ı. maddesi kapsamında icra emri gönderilmiş ve borçlu icra emrinin iptalini istemiştir. Alacak, tüketici kredisi niteliğinde olsa da, bu durum alacaklının borçlu aleyhine takip yapmasına engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, banka kredisi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.3.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı ... yararına konulan ipoteğin terkini istemine değinilmeden sadece davalı Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden davanın husumet nedeniyle reddine dair hüküm kurulması ayrıca Tapu Sicil Müdürlüğü hakkındaki davanın reddine karar verilmesine rağmen yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak haczedilmezlik iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşımaz üzerine 14.05.2014 tarihinde icra takip dosyası üzerinden haciz konulduğu, ...'nce düzenlenen 23.03.2010 tarih ve 34032 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde, taşınmaz üzerindeki ipoteğin ...'ün, ....'...
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....